Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mustafa Arık, deprem kuşağında bulunan Türkiye’nin yaşadığı acı hadiselerden ders çıkarmadığını iddia etti.
Mustafa Arık, Van'ın Erciş ilçesinde meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki şiddetli depremin ardından yazılı bir açıklama yaptı.
Depremin, Türkiye coğrafyasını saran jeolojik tehlikenin unutulduğu veya unutturulduğu koşullarda nasıl yıkıcı bir afete dönüşeceğini bir kez daha gördüklerini kaydeden Arık, "Jeolojik, morfolojik ve meteorolojik özellikleriyle doğa olaylarının sık yaşandığı, yüzde 93’ü aktif deprem kuşağı üzerinde bulunan ve nüfusunun yaklaşık yüzde 98’i deprem riski altında olan ülkemizde uyarılar dikkate alınmadığı için doğa olayları hala afete dönüşmeye devam etmektedir. Üstelik her depremden sonra ders çıkarma sözü artık bir anlam ifade etmiyor. Çünkü ders çıkartamıyoruz. Bildiğimizi okumaya devam ediyoruz. Binalarımızı güçlendirmiyor, fay hatlarını dikkate almadan imar planı yapmaya devam ediyoruz. Bursa örneğinde olduğu gibi sıvılaşmanın yoğun olduğu bölgelere inşa ettiğimiz çok katlı binaların toprağa gömüleceğini, huzur dolu yuvalarımızın bir gün mezarımız olabileceğini hala öğrenemiyoruz.”
Jeolojik ve jeoteknik faktörler göz ardı kalitesiz ve plansız yapılaşmaya göz yumulduğunu savunan Arık, şöyle devam etti: “Siyasi ve maddi rant amaçlı imar aflarının doğrudan ve dolaylı olarak sürekli gündemde tutulması, siyasi erk tarafından tüm yasal olanaklardan yararlandırılması kaçak ve denetimsiz yapılaşmayı özendirmektedir. Türkiye’de üç büyük levhanın (Afrika, Arap ve Avrasya levhaları) hareketleri sonucu, belli periyotlar içerisinde yıkıcı depremler meydana gelmektedir. Van Gölü havzası, Arap Levhası’nın, Avrasya Levhası’nın altına dalarken kenet oluşturduğu Bitlis Bindirme Kuşağı’nın hemen kuzeyinde yer almaktadır. Önemli sismik aktivite gösteren Çaldıran Fayı’nın da içinde yer aldığı bir geçiş fay zonu üzerinde bulunması, Van Gölü havzasının depremselliğine, ayrı bir önem kazandırmaktadır. Bölgede tarihsel ve aletsel dönemdeki kayıtlardan, 6.0 – 6.5 büyüklüğünde depremlerin olduğu görülmektedir. Bu depremlerin 30 – 35 yıllık aralıklarla tekrar etme olasılıkları yüksek olduğu ve bölgedeki birçok fay için bu sürenin dolmuş olması önemli bir tehlike unsuru olarak görülmektedir.”
Van Gölü’nün kuzeydoğusundaki Çaldıran Fayı’nın 1976 yılında 7.3 büyüklüğünde bir depremle kırıldığını hatırlatan Başkan Arık, “Çaldıran depreminin, Van ili de dahil olmak üzere, bölgeyi etkilediği gayet iyi bilinmektedir. Ama maalesef bu gerçeği unuttuk ve Van ilinin kuzey doğusunda 22 Ekim’de 7.2 büyüklüğünde yerin 5.0 kilometre altında meydana gelen deprem yüzlerce vatandaşımızı enkaz altında bıraktı. Deprem derinliğinin sığ olması nedeniyle yıkım gücü yüksek oldu. Bu bölge, kuzeydoğu ve kuzey batı uzanımlı diri fay sistemlerinin arasında bir üçgen oluşturmaktadır. Bu faylar hem yanal hem de düşey atımlı faylardır. Bölgede geçmiş dönemlerde de büyük depremler üretmiştir. Yani yine bile bile insanlarımızı ölüme gönderdik. Fay hattının üzerinde çürük binaları inşa etmeyi sürdürdük.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz