İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 13'üncü celsesi görülen davaya, tutuksuz sanıklar Fadıl Akgündüz ve Mehmet Salih Obut katıldı. Diğer sanıklar duruşmaya gelmezken; çok sayıda mağdur ve avukatları da duruşmada hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, sanıklar hakkında birleştirilen iddianameler olduğunu tutanağa geçirdi. Daha sonra ifadesi alınmayan şikayetçilerin beyanları alındı.
Şikayetçi Gül Serap Şahin 2010'da 170 bin TL karşılığında Bayrampaşa Caprice Gold projesinden, 3 tane devre mülk aldığını belirterek "2013'te Bağcılar'da 4 katlı binamın karşılığında 2 tane devre mülk aldım. Toplamda 600 bin TL ödedim. Şu an kiradayım. Zor durumdayım. Cezalandırılmasını istiyorum" dedi.
Şikayetçi Davut Karaca ise "2014 yılında 3 adet devre mülk aldım. Toplamda 250 bin lira bedel karşılığında anlaşma yaptık. Birinin tapusunu aldım. Diğer ikisinin alamadım. Şikayetçiyim. Kur'an kursunda çocuklara Kur'an öğretiyordum. Onun yüzünden Kur'an kursunu bırakmak zorunda kaldım. Şu an bir şirkette tuvalet temizleyerek geçimimi sağlıyorum" dedi.
ŞOK YANIT
Şikayetçi Mustafa Azgün de 2014'te bir devre mülk satın aldığını, toplam 63 bin lira bedel karşılığında anlaşma yaptığını ifade ederek "En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum. Kendisine şöyle bir ceza verilmesini istiyorum. Kendisinin sakalının kesilmesini, sarığının, cübbesinin çıkartılmasını, dini sohbet vermesinin yasaklanmasını istiyorum" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Karayıldız, "Bizim böyle bir ceza verme durumumuz yok. Siz de her sakallıya inanmasaydınız" deyince bir şikayetçi, "Bu sakal meselesi değil, devletin tapusuna inandık" şeklinde konuştu.
'İDAM EDİLSİN'
Şikayetçi Ercan Gündüz ise binlerce insanın mağdur olduğunu belirterek "İçimizdeki birçok insan kötü durumda. Hasta olanlar, ölenler oldu. Kendisi bu ölümlerden sorumludur. Mümkünse idam edilmesini istiyorum" dedi
Şikayetçi Hanife Şen, "Maltepe'de babamdan kalan arsayı verdim. Babamın hatırasıydı. Şimdi deseler ki 'Şuraya bir ip asın altındaki sandalyeyi çekin' ilk önce ben çekerim. Asılmasını istiyorum" dedi.
"Şikayetçi Mustafa Ulusoy da "Mağdurlardan topladığı parayla bugüne kadar 3 tane otel yapılırdı. Bu sadece vatandaşı değil, devleti de kandırdı. Hakkımı helal etmiyorum" dedi.
Şikayetçi Adil Durmuş da "Daha önceden sahtekar, dolandırıcı olduğunu biliyordum. Ancak dindar isimlerle tanıtım yapınca kandım" dedi.
Mağdur avukatı Duygu Süren ise, "Çiftlik Bank ve Anadolu Farm soruşturmalarında şüphelilerin mal varlıklarına el konulduğunu, ihtiyati tedbir kararlarının uygulandığını, bu davanın da aynı mahiyette olduğu için Fadıl Akgündüz ve diğer sanıkların tüm şirketlerine ihtiyati tedbir konulmasını talep ediyoruz" dedi. Başka bir mağdur avukatı da şirketlere kayyum atanmasını ve tüm sanıkların tutuklanmasını istedi.
Mahkeme Başkanı Mustafa Karayıldız, ifadelerin tamamlanmasının ardından sanık Fadıl Akgündüz'e "Son durum nedir" diye sordu. Akgündüz ise "Bazı çalışmalarımız var. Bu yıl içerisinde faaliyete başlayacağız. 14 ay içerisinde inşaallah bitecek. Yapan da, mağdur katılımcı da mağdur. En kısa sürede bitirilecek" diye cevap verdi.
Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanmasına ilişkin talebi, kayyum atanması ve mal varlıklarına tedbir konulması yönündeki talebi reddetti. Heyet, bilirkişi raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi.
Davanın geçmişi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Fadıl Akgündüz birlikte yargılanan 5 sanığa 349 müştekiye yönelik "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan ayrı ayrı 698 yıldan 2 bin 443 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Akgündüz, 22 Aralık 2015'de tacir ve ya şirket yöneticileri ile kooperatif yöneticilerinin dolandırıcılığı suçundan tutuklanmıştı. 28 Mart'ta çıkarıldığı mahkemede ise yeğeni Mehmet Salih Obut ile birlikte tahliyesine karar verilmişti.