Jiufen’i anlatmak için, şehrin iki temel özelliğini A ve B seçenekleri olmak üzere ayrı ayrı ele almak daha doğru olacaktır. A seçeneği; tepelerin üstündeki ve Pasifik Okyanusu'ndaki muhteşem görüntüyü gösteren bir resim, B seçeneği; Taipei'den yaklaşık bir saatte gidilen şehir merkezindeki Tayvan'ın resmedilmeye değer rengarenk sarmal sokaklarıdır. Açıkcası biz ikincisini seçiyoruz, memnun bir şekilde ilerliyoruz ve Jiufen'in manzarasının nasıl muhteşem olduğunu kendimiz görüyoruz. Jiufen, bir altın madeni köyü olarak, geçen yüzyılın ortalarına kadar ki süreç içerisinde, Japonya tarafından kısmen kontrol altına alınmıştır. Bundan dolayı bölgede düzenlenen operasyonlara bir son verildiğinde, yönetmen Hou Hsiao-hsien bu bölgede bir klasik olan, “A City of Sadness” yani “Acılar Şehri”(beyaz terör dönemini ve 228 olayı anlatan) filmini çekmeye karar vermiştir. Bu film çekiminden sonra insanlar, tepelerle çevrili olan bu şehrin ne kadar güzel olduğunu fark etmişlerdir. Böylece Jiufen renkli sokakları, fast-food restoranları ve çay evleri dolu bir yer haline geldi. Son zamanlarda hafta sonları ağzına kadar dolu oluyor.
