Kahkahasının ardında derin yaraların yer aldığı adam: Joker. Biz onu hep Batman’in azılı düşmanı, Gotham şehrinin kötü adamı olarak bilirdik. Şimdiye kadar izleyici karşısına sadist kahkahası, acımasız planları ve şiddetin en sert halini yaşatan tavrıyla görmüş olduğumuz Joker imajı, Todd Phillips imzalı Joaquin Phoenix’li Joker’le altüst oldu.
Beyaz perdede şimdiye kadar izlediğimiz en sosyopat karakterlerden biri olsa da, hikâyesi ve onu o yola sürükleyen olaylar silsilesini gördükten sonra birçok izleyici için Joker, artık “kötü adam” olmaktan çıkıp “haklı adam” statüsüne geçmiş oldu. Organize suç dehası Joker, 1940 yılında çizgi roman aleminde ortaya çıktı. Sadist şakalarıyla dehşete düşüren bu anti-kahraman, 50’li yıllarda kötü şakalarla nam salmış olsa da 1978’den sonra DC Comics ve Batman külliyatında psikopat bir katil olarak yerini sağlamlaştırdı. “Öldüren Şaka” çizgi romanında Joker’in aslında yaşadığı tek bir kötü olay sonrası psikolojisi bozulmuş, normal ve adil bir insan olduğu yer almakta.
Son yılların en tartışmalı filmine imza atan Todd Phillips ile Joaquin Phoenix, ödül sezonuna şimdiden damga vurdu bile. Muhtemelen önümüzdeki ay düzenlenecek olan Oscar ödül törenine de damga vuracaklar. Sinema dünyasında en fazla hayranı olan “kötü” karakterlerden biri olan Joker filmleri serisine baktığımızda ise oyuncu olarak karşımıza Cesar Romero, Jack Nicholson ve Heath Ledger gibi isimler çıkıyor.
Joker’i ilk defa sinemada canlandıran kişi Cesar Romero’dur. 1960’lı yıllarda televizyona adım atan Cesar Romero, 1966 yılında ilk defa beyaz perdede boy gösteren Batman filmindeki rolü Joker ile adını tüm dünyaya duyurmayı başardı. Başta çizgi roman olarak ortaya çıkan Batman, televizyon dizisinden sonra ilk defa Batman İlk Film (Batman) ile vizyondaki yerini aldı. Leslie H. Martinson yönetmenliğindeki filmde Adam West Batman’i canlandırırken, Burt Ward Robin rolünde izleyici karşısına çıktı. Film için bıyıklarının kesilmesini reddeden Romero, ağır makyaja rağmen bıyıklarının görünmesini engelleyemedi. Onun bu görüntüsü yüzünden Joker, filmde kötü olmaktan çok sırıtan, komik bir adamdı.
Tim Burton yönetmenliğindeki Batman filminde, efsane anti-kahraman Joker rolünü usta oyuncu Jack Nicholson üstlendi. Burton, bu filmle Batman dünyasına gotik bir hava kattı. 1989 yapımı filmde, bir gangster olan Jack Napier olarak karşımıza çıkan Joker karakteriyle Jack Nicholson, hayran kitlesini çok arttırdı. Warner Bros Şirketi’nin de ilk Batman filminde Batman’i, Michael Keaton canlandırdı. Joker rolüyle oldukça karanlık bir imaj çizen Nicholson, filmdeki performansıyla başrol Michael Keaton'ı solladı. 2 saatlik fantastik gerilim filminde, Jack Napier, yanlışlıkla asit kazanına düştükten sonra şehrin psikopat palyaço suç kralına, Batman’in azılı düşmanı sinirbozucu Joker’e dönüşmesi sonrası yaşananları konu alıyor.
Batman efsanesinin devamı olan Batman: The Animated Series, 2 sezonluk ABD yapımı 22 dakikalık bir çizgi dizidir. Batman'i Kevin Conroy, en büyük düşmanı Joker'i ise Mark Hamill seslendirmiştir. Joker'i seslendiren Mark Hamill, o günden sonra video oyunlarında, Justice League çizgi-dizisinde ve diğer bazı yapımlarda karakteri seslendirmeye devam etti.
Christopher Nolan imzalı Batman üçlemesinin ilk filmi Kara Şövalye ile hem Batman hem de Joker tüm dünyayı etkisi altını alan bir fenomene dönüştü. Muazzam bir performansla Joker’i canlandıran en iyi aktör olduğu konusunda herkesin hem fikir olduğu Heath Ledger, en üst tonda canlandırdığı psikopat karakteriyle unutulmazlar arasına girdi. Kara Şövalye filmindeki Joker karakterine hazırlanırken, Heath Ledger’in 6 hafta boyunca kendisini bir otel odasına kapattığı ve kimseyle iletişime geçtiği söylenen efsaneler arasında. Daha önceki Joker karakterlerine farklı bir şey katmak isteyen Ledger, otel odasında unutulmaz ses tonunu çalışmış. Christopher Nolan, Heath Ledger’ın aslında Batman’i canlandırmasını istemiş. Ancak aktör ısrarla Joker’i canlandırmak istediğini söyleyince, rol ona gitmiş. Joker’i oynamayan adeta yaşayan Heath Ledger, filmin bittiğini göremeden hayatını kaybetti. Aktör, 22 ocak 2008 tarihinde evinde ölü olarak bulundu. 81. Akademi Ödülleri'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Ödülü Ledger adına annesi Sally Ledger, babası Kim Ledger ve kızkardeşi Kate Ledger aldı.
Oscar ödüllü oyuncu Jared Leto’nun Joker’e hayat verdiği The Suicide Squad çok beğenilmese de Leto’nun Joker performansı unutulmadı. Joker karakterine renkli bir hava katan Leto, yine de Heath Ledger’in performansının önüne geçemedi. Solo bir filmde Joker’i canlandırmak isteyen Jared Leto, Todd Phillips imzalı Joker filminin çekilmemesi için çeşitli girişimlerde bulunduğu da bilinenler arasında. Joaquin Phoenix’li Joker filmi sonrası, Leto’nun DC Sinematik Evreni’ndeki yolculuğu sona ermiş gibi görünüyor.
Todd Phillips imzalı Joker filmi, son günlerin en çok konuşulan yapımlarından biri olarak bu yıla damgasını vurdu. Arthur Fleck’i odağına alan yeni Joker filminde, anti-kahramanı Joaquin Phoenix canlandırıyor. Gladyatör, Sınırları Aşmak, The Master ve Her gibi filmleriyle ciddi bir hayran kitlesine sahip olan Joaquin Phoenix’in, Joker’e hayat verdiği film son yılların en tartışmalı filmlerinden biri oldu. “The Killing Joke” çizgi romanlarından ilham alınarak sinemaya aktarılan filmde Joaquin Phoenix, karakteri oynamanın en zorlu kısmının kahkaha atmak olduğunu dile getirdi. İlk kez bir çizgi roman uyarlamasında rol alan Joaquin Phoenix, yönetmen Todd Phillips’in isteği üzerine rolü için tam 25 kilo verdi. Phillips: “Karakterin, kötü beslenmiş bir kurt gibi, aç ve sağlıksız görünmesini istedim” diyor. Prömiyerini Venedik Film Festivali’nde yapan Joker, festivalin en büyük ödülü olan Altın Aslan’ı aldı. Joaquin Phoenix, filminde Joker karakterine hayat veren ve filmdeki performansıyla Oscar kazanan Heath Ledger ile çok yakın arkadaştı.