Taraf Gazetesi’den Murat Seçkin bugünkü yazısında, Gezi Parkı protestoları sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadına yapıldığı iddia edilen ve daha sonra yalan olduğu ortaya çıkan saldırı iddiasına ilişkin çarpıcı ifadeler kullandı.
Seçkin o dönemde Star Gazetesi’nde editör olarak çalıştığını belirtirken, saldırıya uğradığı iddia edilen kadınla röportaj yapan Elif Çakır’ın sözlerini köşesine taşıdı.
Çakır'ın Develioğlu'nun 'gözlerinden anladığı' iddialardan bazıları şunlardı:
_
‘BAKIN TAYYİP’İN ...... BURADA GELİN ONU...’:_ "Bir anda ‘Bakın Tayyip’in ...... burada gelin onu...’ diyen sesler duydum ve arkama baktığımda 25-30 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim kadınların bana karşı öfkeli bakışlarını görünce benden bahsettiklerini anladım.
_
ÜSTÜ ÇIPLAK, DERİ ELDİVENLİ, BAŞLARI BANTLI 100 KİŞİ: _Ne olduğunu anlayamadığım bir anda üzerleri çıplak, elleri deri eldivenli, başlarında tuhaf bantlı 70-100 kadar adamın ortasında kaldım.
_
Bebek arabam elimden gitti._
_
TEKME TOKAT VURMAYA BAŞLADILAR:_Bir kadın “Ne geldiyse bu ülkenin başına bunların başörtüsü üzerinden geldi vurun şuna” deyince, bir adam arkamdan tekme tokat vurmaya başladı.
_
ERDOĞAN'I ASACAKLARINI SÖYLEDİLER:_Sonra bağırmaya başladılar. Devrim yaptıklarını, ihtilal yaptıklarını, ülkeyi bize teslim etmeyeceklerini, Erdoğan’ı asacaklarını, Erdoğan’ı da hepimizi de tek tek .....
Bir taraftan “Bu üllkenin gerçek sahibi biziz anladınız mı ulan” diye bağırıyorlar, bir taraftan tekmeliyorlardı.
_
'KUTSAL BAŞÖRTÜSÜYMÜŞ GÖRÜN BAKALIM':_ ‘Kutsal başörtüymüş, görün bakalım kutsalı size neler yapacağız’ diyerek aklınızın bile almayacağı şekilde küfrettiler, vurdular, vurdular... ‘Asacağız Erdoğan’ı anladın mı’ diye bağırdılar.
_
BİR AMCAYI VE KIZINI DA DÖVDÜLER:_Hangi birini söyleyeyim nasıl anlatayım yaptıkları küfürleri. Bir amcaydı sanırım müdahale etmeye çalıştı onu da öldüresiye dövdüler kızıyla birlikte.
_
ÜZERİM İDRAR KOKUYORDU:_Sonra uzaklaştılar. İnönü stadına doğru uzaklaştılar. O sırada tamamen kendimi kaybettim. Ondan sonra ne olduğunu hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde üzerim idrar kokuyordu. Yerimden kalktım bebeğimi bulmaya çalıştım."
Seçkin yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Çakır, “gazetecilik” hünerlerinin hepsini kullanarak gelini nasıl “konuşturuyor” anlatamam… Darp oluyor neredeyse tecavüz, birkaç kişi oluyor 70 deri eldivenli adam… Kadının üstüne işeyeni mi ararsın, pornografik girişimlerde bulunanları mı?..Röportaj bitiyor ve geriye yayınlanması kalıyor.“Gazeteci” Elif, “mağdur” gelinle yaptığı “röportajı” gazetenin sistemine atıyor. Sayfanın editörü okuduklarını görünce şaşkınlığını gizleyemiyor… Bir ara yaptığı büyük haberin coşkusu ve gururuyla yazıişlerine gelen Çakır’a birkaç soru soruyor editör arkadaş. İlk soru şu: Bunları bu kadın mı anlattı?.. Elif’in cevabı: Psikolojik olarak bitmiş durumda… Konuşacak hali yoktu. Ne anlatabilirdi ki? Ama ne demek istediğini ben anladım!!!”
ELİF ÇAKIR SOSYAL MEDYA HESABINDAN AÇIKLAMA YAPTI
Elif Çakır sosyal medya hesabı Twitter'dan, "Buradan bağımsız ve tarafsız devletin savcılarına sesleniyorum. Kabataş kurguydu diyen kişiyi sorgulayın.Kurgu oldugunu iddia eden o kurguyu ispat etmekle sorumludur. Kim kurguladıysa bunu bilmek hepimizin ama en çok benim hakkım.Savcılar bunun peşini bırakmamalılar. Ben sadece Z.D'nin anlattıklarını aktardım. Savcılığa röportaj kayıtlarımı vermeye hazırım" şeklinde açıklamalarda bulundu.
KABATAŞ’TA ASLINDA NE OLDU?
Gezi Parkı eylemleri sonrası Türkiye gündemine gelen ve “Kabataş olayı” olarak anılmaya başlayan konu, siyasetin en sıcak ‘konu başlıklarından biri’ oldu. Bahçelievler Belediyesi Başkanı Osman Develioğlu’nun gelini Zehra Develioğlu’nun, başına geldiği iddia edilen olaylar dizisinde şunlar yaşandı:
-Kabataş olayının fitilinin ateşlendiği gün 7 Haziran 2003 olarak kayıtlara geçti. Anılan gün, Başbakan Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamaile konuyu gündeme getirdi. Erdoğan’ın "Çok önemli bir yakınımın gelinini yerlerde sürüklediler" açıklaması ile konu gündemin ilk sıralarına taşındı.
-Erdoğan’ın açıklamalarından sonra konu hem yazılı ve görsel medyanın yanı sıra sosyal medyanın da gündeminde oldu. Develioğlu, kendisi ile görüşen Star gazetesi çalışanı Elif Çakır’a yaptığı açıklamada, belden yukarısı çıplak, ellerinde deri eldivenler başlarında siyah bandanalar bulunan 70-100 kişilik grubun kendisini dövdüğünü, bebeğini yere fırlattıklarını söyledi. Develioğlu, aynı gazetede yer alan açıklamasının devamında, bazı kişilerin, üzerine idrarlarını yaptığını da söyledi. Bu röportajdan sonra İsmet Berkan, Balçiçek İlter, Abdülkadir Selvi, Sevilay Yükselir, Nihal Bengisu Karaca ve Nagehan Alçı taciz iddialarını sıklıkla gündeme getirdi.
-Olayın üzerinden 9 ay geçtikten sonra Kanal D, Zehra Develioğlu'nun Kabataş iskelesi önünde beklediği süreyi içeren kamera görüntüsünü yayınladı. Bu görüntülerde Develioğlu'nun yanından küçük bir grup yanından geçip gidiyordu ve saldırı yoktu. Bir süre sonra Develioğlu'nun eşi geliyordu ve birlikte gidiyorlardı.
-Kabataş olayı ile ilgili herhangi bir delil bulunamamış olmasına karşın, 4 Şubat 2015 günü, 13 köşe yazarı "Diliniz kaba, Vicdanınız taş" başlığı altında Kabataş olaylarının yaşandığını savunan yazılar yazdı.
-Zehra Develioğlu'nun avukatı Fidel Okan ise, Facebook sayfası üstünden "Şu gerçek ki; o ana kadar olaya herkes inanmıştır. Olayın gerçek olmadığını sadece gelin bilmektedir. Olayı ilk abartan yalanlarla süsleyen gelindir. Diğerleri ise yalanlara ekleme yapmıştır" yazarak Kabataş olayının yaşanmadığını itiraf etti.
-Kabataş olayına ilişkin yürütülen soruşturma sürecinde de dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, olaya ilişkin herhangi bir görüntünün bulunamadığını söyledi. İdrarlı olduğu belirtilen kıyafetler DNA testi için istendi, ancak bu kıyafetler teslim edilmedi. Talep edilmesine rağmen Zehra Develioğlu, bebeğini adli tıp muayenesine getirmedi. Savcı Rasim Işık ve Mehmet Akıllı herhangi bir delil bulamadığı için soruşturmayı kapatma kararı aldı ancak kapatılmadı. Soruşturmaya halen, Savcı Akıllı’nın baktığı sanılıyor.