Kabataş'ta Bir Kadına Saldırı Yapıldığı Iddiası

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Gezi Parkı olayları sırasında İstanbul Kabataş'ta bebeğiyle saldırıya uğradığı iddia edilen kadının açıklamaları ve medyada yer alan görüntülere ilişkin, "Hanımefendinin beyanları ortada. Kendisi olayın hemen akabinde adli tıp raporu almış durumda, darbedildiğine dair. Bana göre olay ortada" dedi. İslam, Sakarya Valiliğinde düzenlediği basın toplantısında, kentte bürokratik bütün yetkililerden geniş çerçeveli brifing aldıklarını söyledi. Son derece faydalı iki toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan İslam, 2014 yılında programa alınan okullara ilişkin açıklamalarda bulundu. İslam, bir gazetecinin Van'ın Gürpınar ilçesine bağlı Yalınca köyü Çalık mezrasında hayatını kaybeden 1,5 yaşındaki Muharrem Taş'ın ölümüyle ilgili açılacak davaya ilişkin soru üzerine, açılacak kamu davasına müdahil olma talebini Van Cumhuriyet Başsavcılığına ilettiklerini anımsattı. "Bu tür davaların hepsine müdahil oluyoruz" diyen İslam, "O açıdan bu davaya da müdahil olduk. Zaten Sağlık Bakanlığı, kendi soruşturmasını başlattı. Bu, olmaması gereken bir şeydi. Hemen arkasından bir soruşturmanın başlatılması da çok doğru. Biz de kendi alanımıza girdiği için konuya müdahiliz" ifadesini kullandı. - Kabataş'taki saldırı iddiası İslam, Develioğlu'nun Gezi Parkı olayları sırasında İstanbul Kabataş'ta bebeğiyle saldırıya uğradığı iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunması, televizyon kanalında yayımlanan görüntülerde ise iddiaların reddedilmesine ilişkin soru üzerine, "Hanımefendinin beyanları ortada. Biz de onları gazetelerden görüyoruz. Kendisi olayın hemen akabinde adli tıp raporu almış durumda, darbedildiğine dair. Yeni ve eski savcının açıklamaları yine basında bugün yer alıyor. Dolayısıyla bizim bunun üzerine yapabileceğimiz çok fazla açıklama yok. Bana göre olay ortada. 'Ortada' derken, 'ne olup bittiği gayet anlaşılır bir şekilde ortada' demek istiyorum" şeklinde konuştu. İslam, ilköğretim okulu öğretmeni tarafından cinsel istismara uğrayan 16 yaşındaki A.A'nın ikinci kez evden kaçtığıyla ilgili iddianın sorulması üzerine, kız çocuğunun takibini kurum olarak çok iyi yaptıklarını dile getirdi. "İki kere kolluk kuvvetlerimizle kız çocuğunu bulduk" diyen İslam, şunları belirtti: "Kendi yurtlarımıza aldık. Alieyle irtibata geçtik. Çocuğun sağlıklı şekildre yaşayabilmesi için gerekli ortamı sağlamaya çalıştık fakat her ikisinde de çocuk, tekrar kendisini barındırdığımız yurttan kaçtı. Şimdi bizim evlerimiz tabii çocukları mahkum gibi barındırdığımız, parmaklılar arkasında tuttuğumuz, özgürlüklerini engellediğimiz evler değil. Giriş ve çıkış serbest. O açıdan bu tür girişimleri ne yazık ki engellememiz mümkün değil. Bir kız çocuğu evinde nasıl yaşıyorsa, bizim evimizde de öyle yaşıyor. Kendi evinde hangi sorunlarla ya da risklerle karşı karşıyaysa bizim evlerimizde de öyle... Daha farklı bir yaşayış biçimi yok. Onun için bu tür olayları çocukları zaptederek, zorlayarak, engellememiz mümkün değil ancak arkasından müdahalelerimiz sürüyor. Tekrar arama çerçevesinde şu anda, aranıyor." İslam, engellilerin hayatını kolaylaştırabilmek için ellerinden geleni yaptıklarını, bunun en yakın şahidinin de basın mensupları olduğunu söyledi. AK Parti iktidarından önce engellilerin sosyal hayata katılamadığını dile getiren İslam, sözlerini şöyle tamamladı: "Aileler engelli çocuklarını evlerinin içinde tutmak mecburiyetinde hissederlerdi kendilerini. Dışarıya dahi çıkaramazlardı ama bizim sosyal politikalarımız sonucunda bu anlayış, zihniyet, bakış açısı tamamen değişti. Engellilerin sıradan insanlar gibi tüm hak ve özgürlüklerden faydalanabilmesi için eilimizden gelen her türlü gayret gösteriyoruz. Onların hayata tutunmaları, hayat içinde üretken ve aktif bireyler olarak yaşamlarını sürdürmeleri, birincil önceliğimiz. Bu manada taşıma sistemiyle alakalı bütün sorunlarının da çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bununla ilgili terbirlerimizi alıyoruz. Torba yasamızda engellilerin taşıma sistemiyle ilgili şu ana kadar yapamadığımız değişiklikleri yaptık. Bütün sorunları çözmeye çalıştık. Hem belediye başkanımız hem biz ktonuyu bir şekilde hallederiz. 'Kimseyi mağdur etmeyiz' diye düşünüyorum."