Uzun zamandır Yalova merkez dışında çalıştığım için sahile inemiyordum.
Son bir kaç gündür şu ılık günleri kaçırmamak için fırsat buldukça sahile iniyorum. Biraz kafa dinliyorum, biraz deniz havası alıyorum, 2-3 bardak da çay içiyorum. Maksat biraz huzur.
Ama nerdeeeee? Yaz aylarının bitmesine rağmen sahilimiz hala ARAP dolu. (Memleketlerini bilmiyorum ama sanırım Suriyeliler.) Ne söylediklerinden tek kelime anlamıyoruz ama (Onlarda bunun farkında ve bu durumdan zevk alıyorlar) itişe kakışa, bağıra çağıra sahilde geziyorlar. BUNU GEÇTİM...
Arkadaş sahilimiz trafiğe kapalı alan ama maşallah otopark gibi, arabalardan deniz gözükmüyor. Şimdi diyeceksiniz ki o arabalar Gazipaşa Caddesinde oturanların ve giriş izinleri var. Oldu siz buna inanıyormusunuz? 5 dakika bir kafeteryada oturun da bakın bakalım geçen arabaların plakalarına kaçı Yalova plaka. BUNUDA GEÇTİM...
Görmiyeli sahilimizde bisikletle son sürat yürüyenlerin arasından slalom yaparak akrobatik hareketler yapan gençler türemiş. Atlıyorlar zıplıyorlar tek teker bisiklet sürüyorlar. Görsel olarak güzelde Allah göstermesin bir çocuğa çarparlarsa işte o zaman dananın kuyruğu kopar. BUNUDA GEÇTİM...
Şimdi gelelim asıl konuya.
Sahilimiz Muhammed dolu.
Peki kim bu Muhammedler? Ertesi gün okula gideceği yaşta olan ama malesef saat 23:00'e kadar eline birkaç paket mendil tutuşturulup sattırılan çocuklar Muhammedler.
Nereden mi çıktı bu isim? Anlatayım...
Muhammed sahilde onlarcası olan "Abi okul harçlığım çıksın" diyen mendil satıcısı çocuklardan biri. Genelde Yaren Cafe önünde dolaşıyor orayı mesken edinmiş kendisine. Öyle ki gelip geçen bir çok insan başını okşayıp ismiyle hitap ediyor Muhammed'e. Kimisi hatrını soruyor, kimisi başını okşayıp bir tl. veriyor, kimisi mendil alıyor, kimisi görmezden geliyor.
Belli ki 12-13 yaşlarında, orta boylu çelimsiz de bir çocuk Muhammed. Kendisine 2 beden büyük siyah bir kaban giyiyor ama her halinden belli zehir gibi bir çocuk. Gözlerinden çıkan ışığa numaralı gözlükleri bile engel olamıyor.
Sembolik olarak bu çocuklara Muhammedler dedim çünkü hepsi birbirinin aynısı.
YAZIK arkadaş YAZIK !!!
Belli ki bu çocuk yarın okula gidecek, bazen boynunu öne eğmesinden belli ki tanıdık birisini gördü ve utanıyor,
hava soğuk kollarını kabanının içine sokmasından belli ki üşüyor...
YAZIK arkadaş YAZIK !!!
Gün boyu internet kafeleri, ateri salonlarını basan milli eğitim mensupları sadece paralı çocuklarımı kovalıyor yada akşamları hiçmi sahile çıkmıyorlar ???
Sahilde motorlarıyla tırım tırım gezen toplum polisleri bunları hiç mi görmüyorlar ???
Arkadaş belediye zabıtaları yağcı han'ın 2. katında ki Sevim ablanın çay ocağında oturmaktan başka ne iş yaparlar ???
YAZIK arkadaş YAZIK !!!
Belli ki bu çocuklara bu işi birileri yaptırıyor, büyük ihtimalle de malesef ki aileleri. O yaşta ki bir çocuk ailesinin haberi yada izni olmadan o saatlere kadar sokaklarda duramaz.
Allah rızası için birisi bu Muhammedlerle ilgilensin.
Yoksa bir akşam rasgele birisini takip edip evini öğreneceğim. Sonra evde malum kebabı yapan şam babasını kibarca aşağıya davet edeceğim.
Allah vere ki biraz efelensin...
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz