Libya lideri Muammer Kaddafi, ABD, İngiltere ve Fransa öncülüğündeki koalisyonun saldırılarının başlamasından bu yana ilk kez televizyondan halka seslendi ve meydan okudu.
Zaferin sonunda kendilerinin olacağını söyleyen Kaddafi, tüm "İslam ordularını" da kendilerine katılmaya çağırdı.
Operasyonu yeni bir Haçlı Seferi olarak niteleyen Kaddafi, bu nedenle tüm İslam ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini söyledi.
Kaddafi'nin Libya televizyonunca yayınlanan konuşmayı, pazar günü uçaklarca bombalanan Bab-ül Aziziye karargahında yaptığı düşünülüyor.
Operasyonun dördüncü gecesinde başkent Trablus'ta yine patlamalar duyuldu.
İsyanı ağır silahlarla bastırmaya yönelen Kaddafi kuvvetlerinin sivillere zarar vermemesi gerekçesiyle uçuşa yasak bölge oluşturulmasını öngören BM kararına dayanılarak şimdiye dek Libya üzerinde 300 kadar sorti yapıldı.
Libya'ya ayrıca 162 Tomahawk füzesi atıldığı belirtiliyor.
Kaddafi kuvvetleri ve isyancılar arasındaki çatışmalar ise devam ediyor.
Görgü tanıkları özellikle batıda isyancıların elinde kalan son yerleşim olan Misurata kentinde durumun kötüye gittiğini anlatıyor.
Gıda, su ve ilaç sıkıntısı olan bölgede, direnişlerini sürdüren isyancıların elindeki malzemelerin de azaldığı bildiriliyor.
Kentte çalışan bir doktor, hastanedeki durumu 'felaket' diye ifade etti ve doktorların insan üstü bir çaba harcadığını söyledi.
Hastane kaynakları çok sayıda ölü olduğunu, yaralılara müdahalede yetersiz kaldıklarını aktarıyor.
Kentin sakinlerinden Sadun, BBC'ye yaşananları anlatırken saldırıların belirli bir şablonu olduğunu belirtti.
"Gün kentin merkezine ve meskun alanlara şiddetli tank ve top ateşi ile başlıyor. Tanklar ilerleyerek keskin nişancıların içerilere girmesine olanak yaratıyor. Çatılara yerleşen nişancılar ise tankların merkeze girmesi ya da girmeye çalışması için koruma ateşi sağlıyor" dedi.
Doğuda, günlerdir süren çatışmalara rağmen tarafların birbirine üstünlük sağlayamadığı Ecdebiye'de de benzer bir stratejiden söz ediliyor.
Bölgedeki muhabirimiz Ian Pannell isyancılar arasında ne yapılması gerektiği konusunda farklı görüşler olduğunu; bir kesimin batıya yönelmek istediğini, bir diğerinin ise mutlaka Ecdebiye'de üstünlük kurup, ülkenin doğusundaki konumlarını pekiştirmek istediğini; bu şekilde diğer kentlerde halkın ayaklanıp kendilerine katılabileceğini savunduğunu bildiriyor.
Dün batıda, Tunus sınırındaki Zintan'da ve Trablus'un güneybatısındaki Yafran'da da çatışmalar olduğu haber veriliyordu.
Dün ayrıca Bingazi yakınlarında bir ABD uçağı düştü; Washington yönetimi 'mekanik sorun' yaşadığı açıklanan uçaktaki iki pilotun kurtarıldığını açıkladı.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Kaddafi'nin kurmaylarının bazı müttefik ülkelerle görüşmeler yürüttüklerini ve Libya liderinin ülkeden kaçışı için hazırlık yaptıklarını iddia etti.
Clinton bu ülkelerin hangileri olduğu konusunda ayrıntıya girmedi.
ABD yönetimi bir yandan da harekatın komutasını devretme arayışını sürdürüyor.
BBC muhabirleri, henüz açıklanmasa da komutayı kimin devralacağı konusunda ilke kararına varıldığını, ancak NATO'nun rolünün ne olacağının hala bilinmediğini belirtiyor.
NATO seçeneğine Türkiye, Almanya ve Fransa'nın karşı çıktığı biliniyor.
Geriye kalan seçenek ise İngiltere ya da Fransa'nın komutayı devralmasıydı.
Ancak iki ülke arasında bu konuda yaşanan anlaşmazlık üzerine Fransa yeni bir öneriyle geldi ve Fransa ve İngiltere'nin yanı sıra bazı Arap ülkelerinin de dahil olabileceği, bu harekata özgü yeni bir yapı kurulmasını önerdi.
NATO'nun Brüksel'deki toplantısından dün de komuta ile ilgili karar çıkmazken, ittifak BM kararı kapsamında Libya'ya silah ambargosu uygulanması için karara vardı.
Silah sevkiyatının önüne geçmek için NATO'nun denizdeki kuvvetleri abluka uygulayacak.