Formda, şık, güleryüzlü, kibar bir adam. Dört sezon Manchester City’yi çalıştırmış olmasına rağmen, röportaj verecekse İtalyanca’yı tercih ediyor, kendini anadilinde daha iyi ifade ettiğini söylüyor. Sohbete başlayınca şaşırıyorum çünkü son dört yılını geçirdiği İngiltere’nin basınına bakılırsa karşımda son derece asabi biri var. Fakat hiç öyle görünmüyor.
Elbette kendisini bir de maç sırasında izlemek lazım ve bunun için bol vaktimiz olacak. G.Saray Teknik Direktörü Roberto Mancini, Hürriyet gazetesindeki röportajının ikinci bölümünde, yeni takımı, özel hayatı ve kişiliği hakkında açıklamalar yaptı..
TARAFTAR BENi iYi SONUÇLAR ALINCA SEVECEK
Henüz çok fazla tecrübeniz olmadı ama Galatasaray taraftarı ile aranızdaki ilişki nasıl?
- Daha tanışmıyoruz diyebilirim. Ama ben onların ününü biliyorum. Takıma büyük katkıları olduğunu da. Bir takım için böyle taraftar olması çok önemli.
Taraftar tarafından sevilmek sizin için ne kadar önemlidir? Bu aklınızı ne kadar meşgul eder?
- Taraftarla güzel bir ilişkinin, maçlarda elde edilen sonuçlarla doğabileceğine inanıyorum. Elbette her teknik direktör taraftar tarafından sevilmek ister.
iSTATiSTiKLER DEĞiŞTiRiLMEK iÇiN VARDIR
Birkaç hafta içinde Şükrü Saracoğlu Stadı’nda Fenerbahçe’ye karşı oynayacaksınız ve Galatasaray 14 yıldır orada maç kazanamadı. Bunu bir sınav olarak görüyor musunuz?
- İstatistikler tarihin bir parçasıdır. En önemli parçası değildir ama sanki değiştirilmek için oradadır. Ben Manchester’a gittiğim zaman da hayatı boyunca şampiyonluk görememiş bir takım vardı, kazandık. Biz işimize konsantre olarak oraya gidersek, iyi çalışırsak tarihi değiştirebiliriz. Galatasaray neticede son 2 yılın şampiyon takımı.
1 Ekim’de Londra’ya taşınacaktık
Aileniz hala İngiltere’de mi?
- Bir oğlum Budapeşte’de futbol oynuyor. Diğeri ABD’de üniversite okuyor ve futbol oynuyor. Kızım 16 yaşında, İngiltere’de eğitimine devam ediyor. Galatasaray transferi bizim için çok ani oldu. Kendimizi 1 Ekim’de Londra’ya taşınmak üzere hazırlıyorduk, işler değişti ben İstanbul’a geldim.
Oğullarınızı sahada bir baba olarak mı izliyorsunuz, teknik adam olarak mı?
- Onları maalesef çok az izleyebiliyorum. Tam bir teknik adam gibi olmasa da izlerken yargılıyorum. Hoşlarına gitmiyor belki ama gerçeği söylüyorum.
Yaşamam bir mucize
“Doğumdaki doktorum benim için ‘öldü’ demiş. Sonra farklı bir doktor gelip başka şeyler denemiş ve nefes almaya başlamışım. Hayat...”
Hakkınızda yazılmış pek çok makale, sizinle yapılmış pek çok röportaj okudum ve şu anda şaşkınlık yaşıyorum. Çünkü tarif edilen Mancini asabi biri. Hiç öyle görünmüyorsunuz oysa...
- Gazeteciler bazen enteresan şeyler yazabiliyor.
Doğduğunuzda nefes almadığınız, doktorların sizi ölü ilan etmek üzereyken hayata döndüğünüz doğru mu? Kendinizi doğuştan şanslı hisseder misiniz?
- Evet doğru. Doğduğumda nefes almıyormuşum. Doğumdaki doktor öldü demiş, sonra başka bir doktor gelip başka bir şeyler denemiş ve nefes almaya başlamışım. Hayat...
Ben dindar biriyim
Biz Kurban Bayramı’nı kutluyoruz. Sizin bayramlarla, gelenekle, dinle aranız nasıldır?
- Ben dindar biriyim. Küçükken evimiz kiliseye çok yakındı ve kilisede futbol sahası da vardı. O yüzden sık sık giderdim. Bizim (Katolikler) en yakın bayramımız Aralık’ta (Noel). Ama elbette tüm dinlere çok büyük saygım var.
- Eşinizle yaptığınız tatilin fotoğrafları basılmış ve vücudunuza övgüler yağdırılmıştı. Formda kalmak için ne yapıyorsunuz?
- Yemiyorum. Bir İtalyan için bu zor ama... İngiltere’deyken bisiklete biniyordum ama burada zor. Artık burada başka bir spor bulmam lazım.
Aile eksikliği hissedip erken evlendim
Sanırım çok genç yaşta evlendiniz. Peki evde nasıl birisiniz?
- Evet genç evlendim, 26 yaşında. Evden ayrıldığımda 13 yaşındaydım. Aile eksikliğini çok hissettim, o yüzden erken evlendim. Evde normal biriyim, çocuklarım benden çok memnun.
Adım solak ama ben solak değilim
- Soyadınızın İtalyanca’daki anlamı solak. Peki gerçekten solak mısınız?
- Evet anlamı öyle ama ben solak değilim!
Artık futbol oynayamadığım için antrenörlük yapıyorum
“Sahada olup oynamak kenarda olmaya göre her zaman daha iyidir. Ben futbolu çok seviyorum ama 24 saat futbolla da yaşamıyorum.”
Futbolcu Mancini ile teknik direktör Mancini’yi karşılaştırabilir misiniz?
- Oynamak her zaman daha iyidir. Artık oynayamadığım için teknik direktörlük yapıyorum.
Ama bildiğim kadarıyla oynarken bile bir teknik direktör gibi davranıyordunuz...
- Doğru söylüyorsunuz, öyleydim. Büyük oyuncuların diğerlerine örnek olması, yardımcı olması gerekir zaten. Abilik yapmak lazım.
Hayatınızda futboldan arta kalan zamanda ne yaparsınız?
- Futbolu çok seviyorum ama elbette 24 saat futbolla yaşamıyorum. Artık Türkiye’de olduğuma göre, öncelikle İstanbul’u tanımaya çalışacağım.
İstanbul’un güneşi çok iyi geldi
- İstanbul’la, trafiğiyle aranız nasıl?
- Şimdilik otelde kalıyorum. İstanbul çok güzel bir şehir ama henüz pek fazla gezemedim. Her yerini görme fırsatını yakaladığımda çok güzel sürprizlerle karşılaşacağımı biliyorum. Manchester’dan sonra çok güzel bir güneş var. Orada güneş açmaz, kar yağar. Ben İtalyan’ım, güneşi severim. Eşim de İstanbul’da yaşamak konusunda çok heyecanlı. Trafikten fazla etkilenmeyeceğimiz bir yerde oturmak istiyoruz.
Kaybetmeyi sevmem
- Kazanma saplantınız olduğu doğru mu? Kaybedince nasıl oluyorsunuz?
- Kaybetmek hiç kimsenin hoşuna gitmez. Ama kazanmak için sıkı çalışmak, her şeyini ortaya koymak gerekir.
Her şeyi ortaya koymaktan bahsettiniz. Daha önce birlikte çalıştığınız Sven Göran Eriksson, sizi tarif ederken ‘kontrol delisi’ demişti. Öyle misiniz?
- Her şey kontrolünün altındaysa kazanmaya gidebilirsin. Bir başkasına bu çok yorucu gelebilir belki ama benim için normal.
İşine saygısı olan futbolcu özel hayatına dikkat eder
“Ben oyuncularıma çok güvenirim. Düzgün bir hayatları olması gerektiğine önce onların inanması lazım. Bu zaten sahada ortaya çıkar”
Kontrol altında tutmaya futbolcuların özel hayatı dahil midir?
- Ben oyuncularıma çok güvenirim. Yaptıkları işe saygı duyduklarını düşünüyorum. Bu sayede para kazanıyorlar, taraftarın karşısına çıkıyorlar, alkış topluyorlar. Düzgün bir özel hayatları olması gerektiğine zaten önce onların inanması lazım. Aksi taktirde kendilerini veremez, taraftarı mutlu edemezler.
Aynı hatayı yapanı affetmem
Bu çok politik bir cevap. Ya karşınızda sizin beklentinizi karşılamayan bir futbolcu varsa?
- Önce kendisiyle konuşurum. Yardımcı olmak gerekir. Zaten bir futbolcunun iyi bir özel hayatının olup olmadığı mutlaka sahaya da yansır. Tabii futbolcuların hepsi genç adamlar neticede. Hata da yapabilirler. Hataları tolere edebilmek lazım. Ama 10 kere aynı hatayı yapma lüksleri de yok.
Türkiye’de İtalya’da gibiyim
- Bir röportajda, ülkenizde herkesin futbol hakkında fikir sahibi olduğunu anlatmak için “İtalya’da 50 milyon teknik direktör vardır” demiştiniz. Türkiye’de 70 milyon teknik direktör var. Bu size evinizde hissettiriyor mu?
- Türkler’le İtalyanlar birbirine çok benziyor bu açıdan zaten. Kendimi İtalya’daymış gibi hissediyorum.