Kadın Meclisi’nde Seçim Tepkisi

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’nde konseyin son dönemde iç yönergeyle seçime gitmesi Kadın Meclisi kurucuları ve STK’lar tarafından eleştirilere neden oldu.

Ocak ayında seçimle göreve gelen Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi, yeniden seçime gidiyor. Mart 2012’de yapılan Genel Kurul’daki iç yönerge değişikliği sonrasında yeni bir yapılanmaya gidilen Kadın Meclisi’nin üyeleri ve yönetimi bilgilendirilmeksizin iki kez toplantı yapıldı ve yarın saat 14.00’de Kent Konseyi’nin Konyaaltı Caddesi üzerindeki binasında seçim yapılması için karar alındı. Ancak alınan seçim kararına hem bireysel katılımcılar hem de kurum temsilcileri tepki gösterdi. Kent Konseyi’nde ilk kez antidemokratik bir işleyişin uygulanmaya çalışıldığını ileri süren Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri ve bireysel katılımcılar, Antalya Kent Konseyi’nin iç yönergesine yönelik açılan davanın henüz sonuçlanmadığını ve dava sürecinin beklenmesi gerektiğini savunarak, dava bitmeden alınan ve Pazartesi günü yapılacak Kadın Meclisi seçimlerinin iptali için yeni bir yargı sürecinin başlatılabileceğine dikkat çektiler. Üyeler, 1998 yılında kurulan ve 600 kadının katılımı ile hazırlanan Kadın Meclisi’nin tüzüğünün ardından gelinen noktada, Kadın Meclisi’ne bireysel katılımların önlenerek, katılım sayısının 15-20’lere kadar düşürülmesine de tepki gösterdi. Kent Konseyi tarafından, kurum temsilcilerine 12 Kasım’da kadın meclisi organlarının belirlenmesine yönelik mesaj çekildiği, ancak bireysel katılımcılara ise hiçbir şekilde bilgi verilmediği öğrenildi.

YARGI SÜRECİ BEKLENMELİ

Kadın Meclisi kurucularından Menekşe Kaya, “Kadın Meclisi kurucularındanım ancak 12 Kasım’da yapılacak seçimle bana davet gelmedi. 1998 yılında kurulan Kadın Meclisi’nin toplantılarına o günden itibaren hep katıldım. Kadın Meclisi kurulurken tüzük 600 kadınla birlikte yapıldı. Gelinen süreçte bu sayının 15-20’lere düştüğünü görmek çok üzücü. Kadın Meclisi, Kent Konseyi’nin bir komisyonudur. Mevcut Kadın Meclisi tarafından Kent Konseyi’nin iç yönergesine açılmış bir dava var ve bu dava devam ederken, seçim yapılarak yeni bir Kadın Meclisi’nin kurulmak istenmesi çok antidemokratik bir uygulama. Açılan davanın sonucunun alınması gerekiyor. Mahkeme sonucu çıktıktan ve tüm yollar tükendikten sonra seçim kararı alınabilir. Sadece 34 STK’dan bir kadın temsilcinin katılımıyla oluşturulmak istenen bir Kadın Meclisi yapısı var önümüzde. Gönül ister ki STK’lardaki tüm kadınlar gelsin. Bireysel katılımlar da olsun. Eski tüzük yok sayılamaz. Yasal sürecin beklenmesi gerekir. Yapılacak seçimle ilgili 15 gün önce üyelere duyuru yapılması gerekir. Bu da yapılmıyor. Kadınları dışta bırakan antidemokratik yapıya karşıyım. Her kadının toplantılara bireysel katılma hakkı vardır ve engellenemez, ancak yapılan uygulama ile yapılmak istenen bu” dedi.

Kadın Meclisi toplantılarına 8 yıldır katıldığını belirten Mükerrem Gökçe, “Ben mevcut Kadın Meclisi’nde görevliyim. Ancak 12 Kasım’da bir seçim yapılacak ve bunu bize hiçbir şekilde bildirmiyorlar. Konu mahkemeye kadar taşındı. Kadın Meclisi dağıtılmak istendi. Mevcut bir Kadın Meclisi varken, Kent Konseyi yönetimi kendi istedikleri kişilerle yeni bir Kadın Meclisi oluşturmaya çalışıyor” diye konuştu.

BASKIN BİR SEÇİM VİCDANIMA SIĞMAZ

10 yılı aşkındır Kadın Meclisi toplantılarına bireysel katılım sağladığını belirten Serap Erdinç ise, “Mevcut Kadın Meclisi’ni yok etmeye çalışıyorlar. Kadın Meclisi’nin projeleri de yönetim tarafından dikkate alınmıyor. Kadın Meclisi’nden vazgeçtiler sanırım. İç yönergeyle ilgili açılmış olan ve halen devam eden bir dava var. Hukuk ne diyor bilmiyorum ama bu dava devam ederken yeni bir seçimin yapılması mantıken yanlış” dedi.

DALLARIN KESİLDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Antalya Kent Konseyi Kadın Meclisi’ne Çevre Gönüllüleri Derneği adına katıldığını söyleyen Nagihan Özdemir de, “2 yıldır Kadın Meclisi’ni yakından takip ediyorum. Yapılmak istenenleri de çok uygun bulmuyorum. Çünkü devam eden bir dava var.”