HABER

Kadın Sağlığı Hakkında Bilinmeyenler-1

İnsan vücudu yaşam boyunca birçok evreden geçer. Her bir evre kendine göre artılar ve eksiler taşır.

KADINLAR HANGİ YAŞTA HANGİ TESTLERİ YAPTIRMALIDIR?

Özellikle kadınlar sağlık kendilerine daha fazla önem göstermelidir. Çünkü, kadın vücudu fonksiyonel açıdan erkek vücuduna göre daha karmaşıktır. Doğurma özelliğine sahip olmaları, çeşitli yaşlarda bir dizi karmaşık olayla karşı karşıya kalmalarına neden olur. Ergenlikle birlikte kadın östrojen salgılanması ile birlikte bazı fizyolojik ve biyolojik değişiklikler meydana gelir. Buna bağlı olarak hem vücudunun şekli hem de kimyası değişir. Kadın Sağlığı konusunda merak ettiklerimizi Elab laboratuar Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Aytaç Keskineğe’ye sorduk.

Kadınlar hangi dönemlerde üremeyle ilgili testler yaptırmalı?
Kadınlarımız her dönemde vücutlarının sesine kulak verin vermeli. Ergenlik çağından başlayarak, 45’li yaşların sonrasında dahi kadınların belirli zamanlarda belirli testleri mutlaka yaptırmaları gerekiyor.

Ergenlikten başlayacak olursak kız çocuklarına ilk testler hangi yaşlarda yaptırılmalı?

İleriki yaşlarda karşılaşılabilecek sorunlara tedbir almak için 12-14 yaşlarda başlayan adet dönemi ile kız çocuklarının üreme sağlığı kontrol edilmeye başlanmalı. Bu dönemde en sık görülen problemlerin basında adet düzensizlikleri gelir. Bunların arasında adet görmeme, normalden daha kısa veya uzun sürede adet görmek, periyotların farklı olması, az ya da çok kanama olması sıralanabilir. Benzeri şikayetlerle annelerine gelen kız çocuklarının mutlaka bir kadın doğum uzmanına götürülmesi doğru olur.

Adet düzensizliği durumunda ne gibi testler yapılıyor?
Anatomik veya hormonal bozuklukların araştırılması gereklidir. Genellikle bu şikayetlere estrogen, FSH ve LH hormonları arasındaki dengede bozulma veya prolaktin hormonunda yükselmeler sebep olur. Bunun dışında yumurtalıkların ve tüplerin durumunu araştırmak için ultrason yapılması da son derece faydalıdır. Ergenlik döneminde kız çocukları bu gibi şikâyetleri aileden saklama eğiliminde olurlar. Bu sebeple bu dönemde kendisine yakın olmaya çaba göstermeniz önemlidir. Oldukça sık görülen bu problemlerin bir kez tanısı konduktan sonra tedavileri genellikle kolaydır.

Adet düzensizliği ergenlik çağı sonrası da görülebilir mi?
20’li yaşlarda adet düzensizlikleri yaşayan kadınlar ve genç kızlarda da adet düzensizlikleri görülebiliyor. Adet düzensizliği ile beraber kilo alma ve erkek tipi tüylenme varsa “polikistik over sendromu” dediğimiz yumurtalıkların fonksiyonel yumurta üretememesine bağlı yumurtalıklarda kistleşme, aşırı kilo alımına bağlı insülindirenci ve bunun sonucunda diğer hormonal aktivitelerin bozulduğu durum aklımıza gelmelidir. Tanı ve tedavisi son derece kolay olan bu rahatsızlık, atlandığı takdirde ilerleyen yaşlarda tip–II diyabet, Kalp damar hastalıkları, obezite, kısırlık sorunları ortaya çıkabilmektedir. Dolayısıyla hangi yaşta olursanız olun eğer yumurtalıklarınızda kist, fazla kilo ve erkek tipi tüylenme gibi bulgularınız varsa mutlaka LH/FSH hormonlarıyla birlikte HOMA-IR dediğimiz insülin direncini ölçtürmelisiniz.
Doğurganlığı etkileyen faktörler hangi yaşlarda ortaya çıkıyor?
Özellikle çocuk doğurma yaşları olarak bilinen 30’lu yaşlarda doğurganlık üzerine etki eden birçok faktörün ortaya çıkıyor. Bunlardan birincisi yumurtlamayı kontrol eden ve döllenme olduğu takdirde rahmin döllenmiş yumurtayı geliştirecek yapıya sahip olmasını sağlayan östrojen, FSH, LH ve progesteron hormonlarıdır. Adetin 3’üncü gününde bu hormonların düzeylerini ölçtürerek üreme fonksiyonlarınız hakkında bilgi alınabiliyor. Üreme üzerine etki eden diğer bir hormon grubu ise tiroit bezi tarafından sentez ediliyor. Tiroit bezi fonksiyonlarının normal olmadığı durumlarda gebe kalmak oldukça zordur. Bu sebeple hamilelik planlayan anne adaylarının öncesinde T3, T4, TSH, Anti-TPO ve Anti-Tgtestlerine baktırmaları çok önemlidir. Bu test sonuçlarında sorun görünen kadınların bir hormon hastalıkları uzmanıyla görüşmeleri gerekiyor. Tiroid bezi fonksiyonları düşük olan anne adaylarının tedavi edilmedikçe hamile kalması oldukça zordur. Ayrıca Anti TPO, anti Tg adı verilen tiroidantikorları pozitif olan anneler de ise düşükler görülebiliyor.
Emziren kadınlar neden hamile kalmazlar?
Prolaktin adı verilen beyinde hipofiz bezi tarafından salgılanan hormon anneyi süt vermek üzere hazırlar. Bu hormon aynı zamandan doğal bir doğum kontrolü sağlamaktadır. Böylece anne emzirdiği dönemde tekrar hamile kalamaz. Gebe olmadığı halde prolaktini yüksek kadınlar ise bu yüzden hamile kalamaz. Prolaktin seviyesi yüksek kadınların doktorlarıyla görüşerek tedaviye başlamasını önermekteyiz.
İkinci Bölüm: 40 ve 50’li yaşlarda kadınları bekleyen olası sağlık sorunları ve yapılması gereken testler

En Çok Aranan Haberler