Ahmet ÜN DİYARBAKIR, (DHA)OSMANLI Padişahı Sultan 2'nci Abdulhamid'in tahtta olduğu 1880 yılında Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde yaşayan Şemdin Bin Mamo, oğulları Ömer ve Abdurrahman'a binlerce dönümlük toprağı miras olarak bırakıp, kızı Hanı'yı ise mirastan mahrum bıraktı. Hanı'nın torunu Fadile Yazar'ın, mirasta hak sahibi olma ve varisi olduğunu ıspatlamak için 1952 yılında başlattığı miras mücadelesini bugün torunu Deniz Açıkgöz sürdürüyor. 48 yaşındaki Açıkgöz, Bu dava ben doğmadan önce başlamıştı. Büyükannem Fadile Yazar'ın mahkemeye gittiği günleri hatırlıyorum. Çok büyük mücadele verdi. Onun mücadelesini bugün biz sürdürüyoruz dedi. Davanın avukatı Abdulbaki İzci ise Fadile Yazar'ın bu mücadelesi 70 yıla aşkındır sürüyor. Bu dava olumlu sonuçlarınsa kadınların miras hakkı yönünde örnek olacak bir davadır. En az 20 hakim tarafından görülen bu davanın önünümüzdeki günlerde köyde yapılacak keşfin ardından sonuçlanmasını bekliyoruz diye konuştu.Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde 3 köyde arazisi bulunan Şemdin Bin Mamo,1880 yılında vefat etmeden önce mirasını Ömer ve Abdurrahman adlı 2 oğluna bıraktı. Fakat kızı Hanı'yı mirastan mahrum bıraktı. Aradan geçen uzun yıllardan sonra Hanı'ın kızı Asiye, kızı Fadile Yazar'a büyükannesinin mirastan mahrum bıkarıldığı anlatınca torun Yazar, hukuk yollarına başvurdu. DAVALI VE DAVACI SAYISI 500'ÜN ÜZERİNE ÇIKIYOR 1952 yılında mirastan mahrum bırakılan büyükannesi Hanı'nın varisi olarak, Hanı'nın kardeşleri Ömer ve Abdurrahman'ın torunları aleyhine miras mücadelesi başlattı. Varislik davasını kazanan Yazar, bu kez 1968 yılında mirasta hak sahibi olma davası açmasıyla dava süreci Silvan Kadastro Mahkemesi'nde başladı. Davanın bilinen en eski kayıtları 1974 yılına ait olurken, Fadile Yazar'ın başlattığı miras davasında, Hanı'nın kızı Asiye'den olma Yazar ailesi, Emine'den olma Akar ailesi ve Fatma'dan olma Özer ve Şimşek ailesi de davaya müdahil oldu. Böylece Hanı'nın mevcut mirasçılarının sayısı 121 kişiye yükseldi. Mirasçı davasının Hanı'nın erkek kardeşleri Ömer ve Abdurrahman dava edilen yüzlerce torunu birlikte davada, davalı ve davacı sayısı 500'ün üzerine çıktı. 'KADINLARA MİRAS BIRAKILMAMASI İÇİN ÇOĞU ZAMAN NÜFUSTA KAYITLARI YAPILMIYOR' Davanın avukatı Abdulbaki İzci, kadınların mirastan faydalanmaması için nüfusta kayıtlarının yapılmadığını ifade ederek, Hanı, kız çocuğu olması nedeniyle babasından kalan mirastan faydalanamadığı söyledi. İzci, Kadastro çalışmaları esnasında Şemdin Bin Mamo'nun toprakları, oğulları Ömer ve Abdurraman'a kaldığı ortaya çıktı, Hanı ise mahrum bırakılmış. Hanı öldükten sonra, kızı Asiye'nin kızı yani torunu Fadile Yazar, büyükannesini mirasçı kılmak adına dava açtı. Açtığı veraset davasını kazandı. Davaya kazandığında müşterekler ise kararın iptali için dava açıyor. Karşı tarafın açtığı iptal davası ise Yargıtay tarafından bozularak, Yazar varisliği hak kazandı. Fadile Yazar'ın bunu kazandıktan sonra, Şemdin Bin Mamo'nun Silvan ilçesindeki Gülizera, Kejikan ve Mergevehş köylerindeki tapularla ilgili devam eden kadastro davalarına katılıyor. Hak talebiyle davayı takip ediyor. Yıllarca davayı takip ettikten sonra o da vefat ediyor. Şu an dava Silvan Kadastro Mahkemesi'nde devam ediyor. Fadile Yazar'ın bu mücadelesi neticesinde gerek kendisinin mirasçıları davaya müdahil olmuşlar. Bu dava yaklaşık 70 yıldır sürüyor. Bu dava olumlu sonuçlarınırsa kadına miras verilmesi, kadın mücadelesi açısından örnek olabilecek bir dava haline gelecektir. Önümüzdeki günlerde davanın keşfinin yapılmasının ardından karar çıkacağını bekliyoruz. Kadınlara miras bırakılmaması Türkiye'de önemli bir sorun. Kadınların mirastan mahrum bırakılmasını Güneydoğu bölgesinde daha çok fazla olduğunu görüyoruz. Kadınlara miras bırakılmaması için çoğu zaman nüfusta kayıtları yapılmıyor, yıllarca kimlik çıkarılmıyor. Kadastro çalışmaları uzun sürmesinden dolayı dava süreci de uzuyor. Bizim davamızda en az 20 hakim görev yapmıştır diye konuştu. 'BÜYÜKANNEMİN DAVASINI BİZ SÜRDÜRÜYORUZ' Bugün davayı sürdüren Fadile Yazar'ın torunu 40 yaşındaki Deniz Açıkgöz ise, dünyaya gelmeden önce bu davanın başladığını dile getirerek, küçük yaşlarda büyükannesinin duruşmalara katıldığı hatırladığını söyledi. Açıkgöz, Zamanında dedem ile büyükannem bu dava için çok uğraştılar. Dedemin vefatının ardından büyükannem tek başına mücadele verdi. Kar kış demeden duruşma günü geldiğinde büyükannem ile babam Silvan'a mahkemeye giderdi. Büyükannem Çok büyük mücadele verdi. 18 yıl önce onu kaybettik. Büyükannem 70 yıl önce bir kadın olarak başlattğı bu mücadeleyi biz sürdürüyoruz dedi.