HABER

Kadına yönelik şiddet tırmanıyor

Kadına yönelik şiddet tırmanıyor

MERSİN (İHA) - Mersin'de 2008 yılında aile içi şiddete maruz kalan kadın sayısı, bir önceki 2007 yılına göre yüzde 4.1 oranında arttı. Günde yaklaşık 2 kadının şiddetle karşı karşıya kaldığı Mersin'de, 2008'de toplam 584 kadının şiddete maruz kaldığı ortaya çıktı.

Anadolu Psikolojik Danışmanlık Merkezi psikologlarından Sema Yücel, kadına yönelik şiddete gazetelerin 3. sayfasında sıkça rastlanıldığına dikkat çekerek, bu durumda kadına yönelik şiddetin toplumda kanıksanmasına neden olduğunu vurguladı. Yücel, kadına yönelik şiddetin kimi zaman 'töre cinayeti', kimi zaman 'koca dayağı', kimi zaman da 'namus meselesi' olarak karşımıza çıktığını belirterek, her ne kadar konu değişse de mağdurun hep aynı olduğunu söyledi.

Kadınların her zaman fiziksel saldırıyla karşı karşıya kalmadığını, cinsel ya da psikolojik saldırıların da hedefi olduğunun altını çizen Yücel, maruz kalınan şiddet türü değişse de, değişmeyen tek şeyin bireyin ruhunda bıraktığını kapanmayan yaralar olduğunu vurguladı. Yücel, söz konusu izlerin de bazen değersizlik duyguları, benlik saygısında düşme, yoğun öfkenin yanı sıra utanç, suçluluk ve yalnızlık duygusu olarak da ortaya çıktığını anlattı. Şiddete maruz kalan kadınların, öncelikle bu durumu kendilerine açıklamakta zorlandığını ifade eden Yücel, daha sonra herkesin aynı şeyi yaşadığını düşünmeye başladığını, sonrasında da şiddet uygulayan kişinin bir gün değişeceğini umarak değişimi beklemeye başladığını belirtti. Yücel, "Bu bekleyiş bazen bir terk edişle son bulurken, bazen de çocuklar babasız kalmasın düşüncesi ya da 'Konu komşu ne der' söylemi nedeniyle ertelenir. Oysa yapılan araştırmaların çoğu, şiddet uygulayan erkeklerin kendi kendilerine bu davranışlarını değiştirme olasılıklarının oldukça düşük olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla hem şiddete maruz kalan kişinin, hem de şiddet uygulayan kişinin bireysel, çift ya da evlilik terapisi alması gerekmektedir" dedi.

Ergenlik döneminden sonra hadım edilenlerin daha saldırgan olduğuna dair bulgular olduğunu, bu bulgular doğrultusunda doğal boşalım yaşayamayan ya da bilinç altındaki cinsel yetersizlik dürtüsü nedeniyle kişilerin partnerlerine şiddet uyguladıklarına dair bilgilerin de yer aldığına işaret eden Yücel, "Ayrıca yapılan arkeolojik kazılarda 'Anaerkil Dönem' boyunca kişilerin birbirine karşı daha az şiddet uyguladıkları bilinmektedir. Bununla beraber 'Ataerkil Döneme' dair incelemeler erkek egemen toplumla birlikte toplumdaki şiddet yaşantısının arttığını göstermektedir" diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler