ANKARA (İHA) - Davranış Bilimleri Enstitüsü uzmanlarından Psikolog Dr. Nur Velidedeoğlu, "Cinsellikle ilgilenen kadının kötü kadın olduğu düşünülür. Kadın bu damgayı yememek için partneriyle yatağa girdiğinde ilişkiyi başlatanın erkek olmasını bekler. Bu tamamen toplumda kadına ve erkeğe yüklenen rollerin devamı olan bir düşüncedir" dedi.
Velidedeoğlu, hala tabu olarak görülen cinsellikle, ilgili kulaktan kulağa yayılan sayısız boş inanç ve mitten bahsediyor bu inançların kadınların cinselliğe bakışını olumsuz etkilediğinin altını çizdi. Cinsellik insana haz veren aktivitelerin başında gelmesine rağmen bazen görev ve hatta işkence olarak görülebiliyor bazı kadınlar tarafından Hatta işi daha da öteye götüren kadınlar sırf partnerini mutlu etmek için orgazm taklidi dahi yapıyorlar.
Psikolog Dr. Velidedeoğlu, tüm fiziksel yakınlaşmaların cinsel birleşmeye gittiği yönündeki görüşlerin doğru olmadığını vurgulayarak, "Bu yanlış inanış 'erkekler her zaman cinsel ilişki ister, kadına sadece ve sadece cinsel ilişki için yakınlaşır' düşüncesinin devamıdır ve sağlıksız bir yaklaşımdır. Oysaki her yaklaşma cinsel birleşme ile sonuçlanmak zorunda değildir" diye konuştu. "Cinsellikle ilgilenen kadının kötü kadın olduğu düşünülür. Kadın bu damgayı yememek için partneriyle yatağa girdiğinde seksi başlatanın erkek olmasını bekler" diyen Psikolog Dr. Velidedeoğlu, şöyle devam etti:
"Bu tamamen toplumda kadına ve erkeğe yüklenen rollerin devamı olan bir düşüncedir. Yani kadına annelik rolü benimsetilirken erkeğin cinsel ilişkiyle daha fazla ilgilenmesi beklenir. Ancak cinsel ilişki ne erkeğin ne de kadının tekelindedir. Cinsel ilişki eğer iki kişi arsında yapılan bir eylemse iki kişinin de aktif olması gerekir ve bu her iki tarafın cinsellikten daha da zevk almasını sağlar. 'Gerçek erkek cinsel birleşme sırasında partneri tatmin oluncaya kadar boşalmadan durabilen erkektir' görüşü hakimdir. Bu mit, bir erkek partnerini seviyorsa istediği kadar uzun süre devam eder gibi yanlış bir inanıştan kaynaklanıyor. Aslında erkek eşittir penis diye düşünülüyor. Ancak erkeğin de etten kemikten bir insan olduğu unutuluyor. Her erkek sertleşme sorunu yaşayabilir.Ama bu eşini sevmediği anlamına gelmez. Bu sürekli devam eden bir durumsa arkasında farklı bir sağlık sorunun yatıp yatmadığı araştırılmalıdır."
Kadın ve erkeklerin, 'Seks sadece üreme amaçlı olmalıdır' şeklinde bir yanlışın içine düşebildiğini ifade eden Dr. Velidedeoğlu, sırf bu düşünce yüzünden anne olduktan sonra eşinden uzaklaşan erkeklerin olduğunu kaydetti.