Kadınların erkeklere oranla daha fazla böbrek hastası olduğunu söyleyen Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, aynı zamanda kan basıncının yüksek olmasının da böbreklerle ilgili sinyal verebildiğine dikkat çekti.Bezmialem Vakıf Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu’nun önderliğinde Dünya Böbrek Günü’ne dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak için “Böbrek ve Kadın Sağlığı” konulu konferans düzenlendi. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Bilim Dalı, Kardiyoloji Anabilim Dalı ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalının akademisyenleri ve Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Derneği’nin üyeleri ile gerçekleşen etkinlikte aynı zamanda Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla da böbrek hastalıklarının kadınları nasıl etkilediği ele alındı.Böbrek hastalığının çok sinsi bir şekilde ilerlediğini ve bu konuda dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, özellikle kadın böbrek hastalarının erkeklere oranla daha fazla olduğunu dile getirdi. Kadınların daha çok böbrek hastası olmasının sebeplerini sıralayan Kazancıoğlu, “Dünyada kadınların yüzde 14’ü böbrek hastası. Türkiye’de de 7 kişiden biri böbrek hastası. Bir kısmı biliniyor bir kısmı bilinmiyor. Oran olarak baktığımızda da kadınlarımızın yüzde 18’i böbrek hastası. Bunun sebebi birçok faktöre bağlı. Kilolu olmanın, obezitenin ve diyabetin kadınlarda biraz daha fazla olması gibi birçok nedenin yanında özellikle kadınlara özel durumlar da bu oranın daha fazla olmasına sebep oluyor. Gebelik ve gebelikle ortaya çıkan böbrek hastalıkları ile ilgili olarak ortaya çıkan bir durum daha var. Sonuçta gebelik fizyolojik bir durum. Gebelik esnasında fark edilmez ya da ortaya çıkmaz fakat böbreklerin daha fazla çalışması, yer değiştirmesi, genişlemesi ile birlikte tabii ki de böbreklerde de rahatsızlıklar çıkabiliyor. Yine aynı şekilde kadınlarda idrar yolu enfeksiyonunu daha fazla görüyoruz” şeklinde konuştu.Şeker hastalığı böbrek kaybına sebep oluyorBöbrek hastalığının günden güne daha fazla artma sebebini obezite ve buna bağlı olarak şeker hastalığının artması olarak gösteren Prof. Dr. Kazancıoğlu, “Böbrek hastalığının giderek artmasının sebebi ise dünyadaki nüfusun giderek çok fazla kilo alması. Kilo ile birlikte gelen hastalıkların artması bilhassa ülkemizde de şeker hastalığının günden güne artması böbrek hastalarıyla daha fazla karşılaşmamıza sebep oluyor. Şu anda diyalize giren hastalarımızın üçte biri şeker hastalığı dolayısıyla böbreklerini kaybediyor. Halbuki bu önlenebilir bir durum. Şeker hastalığınızı, kan basıncınızı iyi kontrol ederseniz son dönem böbrek hastası olmaktan kurtulabilirsiniz” diye konuştu.Kan basıncının yüksek olmasına dikkatGünlük hayatımızda yaşadığımız ufak belirtilerin böbrek hastalığı ile ilişkilendirilmediğini ve aslında daha dikkatli olunması gerektiğini de vurgulayan Kazancıoğlu, böbrek hastalığının muhtemel belirtilerinin neler olduğu konusunda da şunları söyledi:“Herkes tansiyonunu artık bir şekilde ölçebiliyor. Böbrek hastalığında da kan basıncı çok önemli. Kan basıncınızın yüksek olması ileride bir böbrek hastası olabileceğiniz riskini ortaya koyar. Bacaklarda şişiklerin başlaması, göz etrafınızın şişmesi gibi işaretler de aynı şekilde size belirtiler verir. İdrarınıza da dikkat etmelisiniz. Rengi, köpürmesi, gece çok sık idrara kalkmak da böbrek hastalığının işareti olabilir. Çok daha ileri aşamasında da halsizlik, yorgunluk, bulantı, kusma gibi durumlar ortaya çıkar ve genelde kansızlıkla ilişkilendirilir. Bu ve buna benzer şikayetleriniz varsa eğer doktora gidip en azından böbrek hastalığınızı daha kötüye gitmeden belki ilk safhalarda yakalayabilirsiniz.”Nasıl tedbirler almalıyız?“Böbrek sağlığımızı korumak için öncelikle genel sağlığımızı korumamız gerekiyor” diyerek böbrek sağlığının korunması için yapılması gerekenlerden bahseden Kazancıoğlu, “Senede bir kan basıncı ölçtürmek, hiçbir şikayetiniz yoksa bile bir idrar tahlili yaptırmak, kan şekerinize baktırmak ilk yapacağınız işler. Sonrasında eğer bunlarla ilgili bir probleminiz çıkarsa diyetinize çok dikkat etmek, özellikle tuz miktarınızı azaltmak, şekerinizi çok iyi kontrol etmek, kan basıncınızı kontrol altında tutmak için düzenli egzersiz yapmak ve en önemlisi de sigaradan vazgeçmek durumundayız. Bu şekilde böbreklerinizi koruyabilirsiniz” ifadelerini kullandı.“Tuzu az, sıvıyı çok tüketmeliyiz”Özellikle tuz kullanımının ülkemizde çok fazla olduğunu belirten ve bununla ilgili uyarılarda bulunan Kazancıoğlu, su tüketimi ile ilgili bilinenden farklı olarak “sıvı tüketiminin” daha önemli olduğunu söyledi. Kazancıoğlu, “Tuz ile ilgili olarak bizim için böbrek gözüyle baktığımızda sodyum klorür olan tüm tuzlarda etkimiz aynı. Tabi bu tuzun elde edilmesindeki mekanizmayı veya katkı maddeleriyle ilgili durumları ben tartışmıyorum. Sadece tuz olarak yani sodyum klorür olarak bakıyorum. Tüketmemiz gereken miktarın az olması gerekiyor. Yine ülkemizde yapılan bir çalışmada bizim günlük tuz tüketimimizin 16-18 gramlara kadar ulaştığı ortaya konuldu. Bizim önerdiğimiz günde 4 ile 6 gram arası iken bu rakamlar cidden çok fazla. Sıvı miktarına gelince vücudunuz zaten sinyaller veriyor ve bu sinyalleri dinleyerek vücudunuzun ihtiyacı olan sudan onu esirgemeyin diye söylüyoruz. Burada şöyle bir hata yapıyoruz; hep su diyoruz, aslında sıvı dememiz gerekiyor. Çünkü yediğimiz meyvelerde de su ve sıvı var. Çay ve kahveden de sıvı alıyoruz. Yani total sıvı dersek daha iyi olur” dedi.Son olarak Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kutlama mesajını ileten Kazancıoğlu, “Sağlıklı kadınlar sağlıklı böbreklerle geleceğe sağlık taşıyacaklar. Bu anlamda tüm kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum” diyerek sözlerini tamamladı.Kronik böbrek hastalığı dünyadaki erişkin nüfusun yaklaşık yüzde 10’unu etkiliyor. Dünyada ölümün en sık görülen 20 nedeninden biri olan böbrek hastalığı ülkemizde her 7 kişiden birinde görülüyor. Bugün ülkemizde diyaliz veya böbrek nakli ile yaşayan 75 bini aşkın hasta bulunuyor. Bu hastaların çoğu böbrek hastalığının zamanında farkına varamadıkları için sağlık kurumlarına çok geç başvurulması nedeniyle insanların böbrek hastalıkları konusunda bilinçli olmaları büyük önem taşıyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz