Ankara Başsavcılığı tarafından alanında bir ilk olarak kurulan Aile İçi Şiddet Bürosu, bir anket çalışmasına imza attı. İlginç bulgular içeren bu çalışmaya göre toplumda en çok şiddet uygulayanlar erkekler olarak bilinse de, şiddet uygulayan kadınların oranı da bir hayli yüksek çıktı. 2012 yılında Ankara’da aile içi şiddet uygulayan şüphelilerin tam bin 837’sini kadınlar oluşturuyor. Buna göre her yüz erkekten 18’i aile içi şiddete maruz kalıyor. Yine aynı çalışmada dikkat çeken bir başka bulgu ise kadınlarda yaşlandıkça şiddet görme oranı düşerken, erkeklerde ise yaşlandıkça şiddet görme oranının yükselmesi. Araştırmaya göre şiddet görenlerin yüzde 14’ünü üniversite mezunları oluşturuyor. Kadınlarda çocuk sayısı arttıkça şiddet görme oranı düşerken, şiddet gösteren şüphelilerin yüzde 81,2 gibi çok yüksek bir oranı alkol kullanıyor.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından Antalya Başsavcılığına atanan Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, Ankara Adliye binasında basın yayın kuruluşlarının Ankara temsilcileri ve haber müdürleri ile kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Toplantıda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Bürosu tarafından gerçekleştirilen 2012 ve 2013 yılı ilk dört ayını kapsayan bir anket çalışmasının sonuçları duyuruldu.
Kadına karşı şiddet ve cinayetleri önlemek ve acil tedbir alınması amacı ile Türkiye’de ilk kez “özel büro” kurduran isim olan İbrahim Ethem Kuriş, bu anketinde de yine Türkiye’de bir ilk olduğuna ve başka herhangi bir savcılık tarafından bu yönde daha önce bir çalışma yapılmadığına dikkati çekti.
Anket çalışmasına göre 1 Ocak 2012 ile 31 Aralık 2012 tarihleri arasında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi Şiddet Bürosu’nda toplam 8 bin 534 soruşturma yapıldı. 2013 yılında ise nisan ayı sonuna kadar intikal eden soruşturma sayısı 3 bin 258 olarak gerçekleşti. Anket çalışması için ise toplam 8 bin 534 soruşturmadan 15 Şubat 2012 tarihinden itibaren detaylı veri toplanmasına başlandı ve 2012 yılı sonuna kadar 7 bin 221 soruşturma dosyasından istatistik bilgiler alındı.
ERKEĞE ŞİDDET UYGULAYAN KADINLARIN SAYISI DA FAZLA
2012 yılına ait soruşturmalarda elde edilen rakamlara göre toplam 7 bin 585 şüpheli, 7 bin 612 mağdur sayısına ulaşıldı. Şüphelilerden 6 bin 162’sini erkekler oluştururken, bin 387 gibi azımsanmayacak bir rakamı da kadınlar oluşturuyor. Çocuk şüpheli sayısı ise 36. Mağdur kısmında ise toplam 7 bin 612 mağdurun 5 bin 899’unu kadınlar oluşturuyor. Ancak bin 364 gibi bir sayıda da erkek mağdur sayısı dikkat çekiyor. Çocuk mağdurların sayısı ise 349.
2013 yılının ilk dört ayının rakamları da benzer oranlarda çıkarken, toplam şüpheli sayısı 3 bin 546 olarak gerçekleşti. Bunlardan 308’ini kadınlar, 3 bin 226’sını erkekler 12’sini ise çocuklar oluşturdu. Mağdurların sayısı da yine benzer oranlarda gerçekleşirken, 3 bin 553 olan toplam mağdur sayısının 2 bin 754’ünü kadınlar, 637’sini erkekler, 162’sini ise çocuklar oluşturdu.
EN ÇOK KASTEN YARALAMA, TEHDİT VE HAKARET SUÇLAMALARI YAPILDI
Mağdurlar 2012 yılında toplam 10 bin 2 adet suç duyurusunda bulundu. Mağdurların en fazla şikayet ettikleri suçlar arasında en fazla yüzde 35,64 oranı ile kasten yaralama, yüzde 29,41 ile tehdit ve yüzde 21,45 oranı ile hakaret suçlamaları yer aldı. Diğer suçlardan ise yüzde 3’ü geçen yok.
2013 yılının ilk dört ayında ise 4 bin 312 suç duyurusunda bulunuldu. Bunlardan kasten yaralama oranı yüzde 32,75; tehdit oranı yüzde 31,05; hakaret suçlamaları oranı ise yüzde 23,42 olarak gerçekleşti.
HER 100 ERKEKTEN 18’İ AİLE İÇİ ŞİDDET GÖRDÜ
Anket çalışmasında mağdurların cinsiyet dağılımı da çıkarıldı. Buna göre 2012 yılında aile içi şiddet mağdurlarının yüzde 77’sini kadınlar, yüzde 18’ini erkekler, yüzde 5’ini ise çocuklar oluşturuyor. 2013 yılı ilk dört ayında ise oranlar 2012 ile birebir aynı.
KADINLAR YAŞLANDIKÇA ŞİDDETTEN KURTULUYOR, ERKEKLER YAŞLANINCA ŞİDDET GÖRÜYOR
Ancak mağdurların yaşına göre sınıflandırma yapıldığında ilginç bulgular ortaya çıkıyor. 2012 rakamlarına göre şiddet gören kadınlar en çok 30-40 yaş aralığında bulunuyor. Şiddet gören kadınların yüzde 35’i 15-30 yaş bandında yer alırken, yüzde 37’si 30-40 yaş bandında bulunuyor. İstatistiklere göre kadınların yaşı ilerledikçe şiddet görme oranı düşüyor. Şiddet gören kadınlar arasında yaşı 40’tan fazla olanların oranı yüzde 28.
2012 rakamlarına göre erkeklerde tam tersi bir durum söz konusu. Buna göre erkeklerin yaşı ilerledikçe şiddet görme oranı yükseliyor. Şiddet gören erkeklerin yüzde 44 gibi yüksek bir oranı 40 yaşından sonra şiddet görüyor. 15-30 yaş arası şiddet gören erkeklerin oranı yüzde 23 iken, 30-40 yaş arası şiddet gören erkeklerin oranı ise yüzde 33.
2013’ÜN İLK DÖRT AYINDA ŞİDDET GÖREN 40 YAŞ ÜSTÜ ERKEK YOK
2013’ün ilk dört ayında benzer oranlara ulaşılırken, en dikkat çekici değişiklik şiddet gören erkeklerin yaş aralıklarında yaşanıyor. Buna göre bu yılın ilk dört ayında şiddet gören 637 erkekten yüzde 58’i 30-40 yaş aralığında, geri kalan yüzde 42’lik kesim de 15-30 yaş aralığında. İlk dört ayda istatistiklere yansıyan 40 yaş üstü şiddet görmüş erkek mağdur bulunmuyor.
EN ÇOK ŞİDDET EŞLERDEN
Çalışmada ayrıca şiddet gören mağdurların en çok kimden şiddet gördüğüne dair bir istatistik de ortaya çıkarılmış. Buna göre 2012 yılında aile içi şiddete maruz kalan mağdurların yüzde 69,7’si eşi tarafından şiddet görmüş. Yüzde 10,3’ü eski eşi, yüzde 8,5’i birlikte yaşadığı kişi, yüzde 7’si ebeveyni, yüzde 4,5’i ise çocuğu tarafından şiddete uğramış. Açıklamaya göre dini nikahla birlikte yaşayanlar da 'birlikte yaşadığı kişi' kategorisinde değerlendirilmiş.
2013 yılının ilk dört ayına bakıldığında eşi tarafından şiddet görenlerin oranı düşerken, en çok birlikte yaşadığı kişi ve ebeveyni tarafından şiddet görenlerin oranında yükselme dikkat çekiyor. Buna göre 2013 yılı ilk dört ayında mağdurların yüzde 56,7’si eşinden, 11,3’ü eski eşinden, yüzde 11,2’si birlikte yaşadığı kişiden, yüzde 9,5’i ebeveyninden, yüzde 6,7’si çocuğundan şiddet görmüş.
Şiddet gören evli mağdurların medeni durumları konusunda yapılan bir diğer araştırmaya göre de 2012 yılında şiddet görenlerin yüzde 48’ini, 10 yıldan fazla süre evli olanlar oluşturuyor. 1 -5 yıl arası evli olanların oranı yüzde 24,2 olarak, 5-10 yıl arası evli olanların oranı yüzde 17,4 ve 1 yıl evli olanların oranı ise yüzde 10,4.
ŞİKÂYETLERİN BÜYÜK KISMI BOŞANMAYLA SONUÇLANIYOR
Bir başka çalışmaya göre ise mağdurların yüzde 57’si boşanma aşamasında. Yani şikâyetlerin büyük kısmı boşanmayla sonuçlanıyor.
ŞİDDET GÖRENLERİN YÜZDE 14’Ü ÜNİVERSİTE MEZUNU
Mağdurlar arasında yapılan bir diğer istatistik çalışması da mağdurların eğitim seviyesine bakılarak gerçekleştirilmiş. Buna göre 2012 yılında şiddet mağduru olanların yüzde 35,2’sini ilkokul, yüzde 29,7’sini lise, yüzde 17,6’sını ortaokul, yüzde 14’ünü ise üniversite mezunları oluşturuyor. 2013 yılı ilk dört ayında da benzer oranlar elde edilmiş.
Bir diğer çalışma ise mağdurun, şiddet gördükten sonra durumu adli makamlara bildirmesiyle yaşanan gelişmeler konusunda yapılmış. Buna göre şikâyette bulunan mağdurların yüzde 66,92’si şiddet gördüğü kişinin evden uzaklaştırılmasını istemiş. İstemeyenlerin oranı ise yüzde 33,8. Bu oran 2013’ün ilk dört ayında yüzde 69,06 ve yüzde 30,94 olarak gerçekleşmiş.
ÇOK ÇOCUĞU OLAN KADINLAR DAHA AZ ŞİDDET GÖRÜYOR
Şiddete maruz kalanlar arasında yapılan bir diğer çalışma da çocuk sayısına göre gerçekleştirilmiş. Bu araştırmaya göre çocuk sayısı arttıkça mağdurların şiddet görme oranı düşüyor. 2012 yılı rakamlarına göre şiddet görenlerin yüzde 41,2’sinin tek çocuğu, yüzde 37’sinin ise iki çocuğu bulunuyor. Bu oran 3 çocuğu olanlarda birden yüzde 12,7’ye düşerken, dört çocuğu olanların oranı ise yüzde 3,5. Çocuğu olmayan mağdurların oranı da yüzde 3,9 olarak gerçekleşmiş. 2013 yılı ilk dört ay rakamları da buna yakın oranlardan oluşuyor.
2013’TE İKİNCİ KEZ BAŞVURANLARIN SAYISI ARTIYOR
Mağdurların başvuru sayılarına göre yapılan çalışmaya göre 2012 yılında mağdurların yüzde 97,3’ü ilk kez adli makamlara başvurmuş. Birden fazla başvuranların oranı yüzde 2,7. Ancak 2013 yılı ilk dört ayına göre bu rakamlarda gözle görülür bir değişiklik oluyor. Buna göre ilk kez başvuranların oranı yüzde 87’ye düşerken, birden fazla başvuranların sayısı da yüzde 13’e çıkıyor.
Mağdurlar sosyoekonomik durumlarına göre sınıflandırıldığında 2012 yılında en çok şiddet gören kesimin yüzde 60,5 ile ev hanımları olduğu görülüyor. Onu yüzde 27,5 ile kendisini 'serbest' sınıf olarak niteleyenler izliyor. Ancak 2013 yılına gelindiğinde şiddet gören ev hanımlarının oranı yüzde 32,6’ya düşerken, serbest sınıfının oranı ise yüzde 46,6’ya çıkarak ilk sıraya yükseliyor.
ŞİDDETE BAŞVURANLARIN YÜZDE 18’İ KADIN
Çalışmada mağdurların yanı sıra şüpheliler için de istatistik rakamları ortaya koyuluyor. Buna göre 2012 yılında şiddete başvuran şüphelilerin yüzde 81,2’sini erkekler, yüzde 18,3’ünü kadınlar oluşturuyor.
Erkek şüpheliler yaşlarına göre ayrıldığında en fazla şiddet gösterenler 30-40 yaş arasındaki erkekler gözüküyor. Yüzde 44 olan 30-40 yaş arası erkeklerden sonra yüzde 30,7 ile 40 yaş üstü erkekler, yüzde 25,3 ile 15-30 yaş arası erkekler şiddet gösteriyor.
ŞÜPHELİLER EN ÇOK 30-40 YAŞ ARASI ŞİDDET GÖSTERİYOR
Şiddet gösteren şüpheli kadınlar da erkekler gibi en çok 30-40 yaş arası şiddet gösteriyor. Buna göre 30-40 yaş arası şiddet gösteren kadınların oranı yüzde 35,6. Onu yüzde 33,6 ile 40 yaş üstü kadınlar ve yüzde 30,8 ile 15-30 yaş arası kadınlar izliyor.
ÜNİVERSİTELİLER DE ŞİDDET UYGULUYOR
Aile içi şiddet şüphelileri eğitim durumuna göre incelendiğinde en fazla ilkokul mezunlarının şiddet uyguladığı görülüyor. Ancak 2012 rakamlarına göre şiddet uygulayanların yüzde 14’ünü de üniversite mezunları oluşturuyor.
Şiddet uygulayanların yüzde 36,2’sini ilkokul, yüzde 28,6’sının lise, yüzde 20,3’ünün ortaokul, yüzde 14,1’inin de üniversite mezunu olduğu görülüyor. Hiç eğitim görmeyip de şiddet uygulayanların oranı ise yüzde 0,8.
EN ÇOK ALKOL KULLANANLAR ŞİDDET UYGULUYOR
Şiddet uygulayanlar madde ve uyuşturucu bağımlılıklarına göre incelendiğinde alkol kullananların en çok şiddet uygulayanları oluşturduğu görülüyor. 2012 rakamlarına göre şiddet şüphelilerinin yüzde 81,2’si alkol kullanıyor. Uyuşturucu kullanan ve alkol kullanmayanların oranı ise yüzde 9,2 olarak birbirine eşit.
Şiddet uygulayanların yüzde 99,6’sının herhangi bir psikolojik rahatsızlığı bulunmuyor. Bu rakamlar 2013 yılı ilk dört ayı oranlarıyla da birebir örtüşüyor.
Öte yandan şüpheliler sosyoekonomik durumlarına göre sınıflandırıldığında 2012 yılında en fazla şiddet uygulayanlar yüzde 75,3 ile serbest meslek kategorisinde yer alıyor. Yüzde 8,6’sını emekliler, yüzde 8,4’ünü de memurların oluşturduğu bu istatistikte ev hanımlarının da yüzde 3,9’la dördüncü sırada yer aldığı görülüyor. 2013 oranları da 2012 ile aynı.
Son olarak ankette şüpheliler üzerinde tedbir kararı olup olmadığına bakılmış. Buna göre şüphelilerin yüzde 90’ında önceden verilmiş bir tedbir kararı bulunmuyor. Bu oran 2012 ile 2013’ün ilk dört ayı için aynı.
Ankette son olarak öldürme vakalarına ilişkin rakamlar paylaşılıyor. Buna göre Ankara Emniyet Müdürlüğü rakamlarına göre 2010’da 68, 2011’de 63 ve 2012’de 76 kasten adam öldürme vakası yaşanmış. Bunlardan aile içi şiddet sebebiyle öldürülenlerin sayısı yıllara göre sırasıyla 11, 11 ve 10 olmuş. Bunlar arasından da eşini öldüren erkek şüphelilerin sayısı ayrı olarak hesaplandığında 2010’da 8, 2011’de 7 ve 2012’de 8 erkek şüphelinin eşini öldürdüğü görülüyor.
Türkiye’de ilk kez Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 27 Haziran 2011 tarihinde kurulan Aile İçi Şiddet Bürosu'nda Cumhuriyet Başsavcı Vekili Zeki Bayrak ile Cumhuriyet Savcıları Emine Avcıoğlu, Metin Serhantaş, Ahmet Gökay Aktaş ve Özlem Şimşek görev yapıyor. Büronun soruşturma bölümünde 9, infaz bölümünde ise 5 zabıt katibi çalışıyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz