Kadınlar modadan bıktı mı, daha fazla güzellik için artık fedakarlık yapmak istemiyorlar mı?

Bugün çok az sayıda kadın makyaj yapmadan dışarı çıkıyor ya da kırışıklıklarından kurtulmak için uzun bir zamanı harcamaya hazırlar. Ancak bu yeni bir şey değil eski zamanlardan beri kadınlar için görünüş her zaman önemli olmuştur. Bugün bunu anlamak için Mona Lisa portresine bile bakmak yeterli. O zamanlarda ince kaşların moda olduğu gerçeği gözümüze çarpıyor. Moda evleri de kadınları her zaman moda tuzağına çekmeyi başarıyor.

Kadınların sürekli değişen güzellik dayatmaları nedeniyle geçmişte de sağlıklarını feda ettiği ortada. Örneğin, Çin'de, küçük ayakların ideal olduğu düşünülüyordu, bu yüzden kadınlar kendi başlarına hareket edemeyecekleri noktaya kadar ayak parmaklarını ayaklarına bağladılar. Bu görünüş aristokrat olmanın bir işaretiydi ve evlenme şansları da yüksekti. Fakat erkekler kadınların yaşadıkları acıları görmek yerine, sadece güzel ayakkabılarda küçük ayaklar gördüler.

Bugün birkaç şey değişti. Ancak photoshop'un hayatımıza girmesi sosyal medyada kusursuz görünme algısı kadınları sıkı diyetlere, yüksek topuklu ayakkabılara ve nefes almakta bile zorlanacak derecede sıkı elbislere giymeye itti. Rahatsız oluşlarını zarafetin arkasına sakladılar.

Geçmişte güzellik fedakarlık, bugünse para istiyor. Sosyal medyada plastik cerrahların elinden çıkan mükemmel vücutlar ve yüzler aynı görünüme sahip olmak isteyen kadınlarda da istek oluşturuyor. Instagram'ın hayatımıza girmesiyle işler biraz daha kolaylaştı. İhtiyacınız olan tek şey, yüzünüzü mükemmelleştirmek, belinizi mümkün olduğunca küçük yapmak ve bacaklarınızı istediğiniz kadar uzun yapmak için ekranda birkaç kaydırma yapmak. İşte ikiz gibi görünen binlerce yüz. Sosyal medya “Instagrammers” olarak adlandırdığımız yeni bir alt kültür yarattı. Aynı yaşam tarzını ve aynı düşünce tarzını benimseyen kişiler. Güzellik standartlarına uymak ve binlerce beğeni almak çok daha kolaydır.

Başlangıçta, oyuncak bebek benzeri bir görüntü çekici görünüyor, ancak zamanla ucuz, bir çeşit fast-food gibi oluyor. Çinli kadınların küçük ayakları, sadece zengin erkeklerin erişebileceği nadir bir şeydi ve böyle bir ayağı görmek için, o parayı kazanmak için çok şey yapmanız gerekiyordu. Her kadın eğilimleri takip edemezdi. Ve şimdi, makyaj, photoshop ve şekillendiricileri satın almak kolaydır.

Kadınlar ulaşılamaz ideallere ulaşmaya çalışırken hayal kırıklığına uğradı, ucuz ve etkili olmayan güzellik ürünlerinden şüpheli ve tehlikeli plastik ameliyatlardan dolayı hayal kırıklığına uğradılar. İnsanlar artık gerçek hayattaki görüntüleri görmek istiyor. Yıllar boyu kalıplara sokulan kadınlar artık beden olumlama hareketine önem veriyor. Kadınlar, artık oldukları gibi görünmek için savaşıyorlar.

Birçok ünlü ilham ve mutlulukla yeni trendi destekliyor. Örneğin, Julia Roberts ve Lena Headey gibi aktrisler gündelik hayatlarında makyaj yapmıyor ve bunu sosyal medya hesaplarından paylaşıyor, kadınlara korkmalarına gerek olmadığını söylüyorlar. Prens Harry ile evlenen Meghan Markle da doğal düğün makyajıyla ve sade saçıyla aylarca konuşulmuştu. Yine doğum sonrası verdiği pozlar da kadınların takdirini toplamıştı. Şişkin karnını saklama gereği duymamıştı.

Öte yandan, vücut pozitif hareketi aşırılığa da kaçabiliyor. Güzelliğin tanımını genişletmek için oluşan bu hareket kimine göre çekiciliğe gölge düşürebiliyor. Örneğin bu hareketi savunan bazı kadınlar güzellik ürünlerini kullanmayı reddediyor, spor salonuna gitmiyor, tıraş olmuyor. Bu hareket çoğu kişide doğal güzellik değil de tembellik olarak tanımlanıyor.

Tüm bunlara rağmen moda ve güzellik daha doğal daha rahat bir hale geliyor. Örneğin ABD ve Avrupalı parekendeciler, push-up sütyenlere olan talebin % 50 azaldığını, desteksiz sütyen kullanımınn %70 daha popüler hale geldiğini söylüyorlar. Bugün dergilere baktığımızda da dış görünümleriyle dikkat çeken standart dışı mankenleri veya kusurlarını gizlemeyen kadınları görüyoruz.

Kalıplara rağmen, her insanın kensi tarzı ve görüşü vardır. Bazı insalar çiliyle, bazıları minyon tipleriye ya da tombul oluşlarıyla anlam kazanır. Belki de kadınlar moda tuzağına yakalanmayı bırakmalı, bireyselliklerine değer vermeyi öğrenmeli.