Kadınların bu hastalıkları annelerinden miras kalıyor! Meme ve yumurtalık kanseri...

OSTEOPOROZ (KEMİK ERİMESİ)

Osteoporoz, artmış kemik zayıflığı nedeniyle kırık kemik riskini artıran bir hastalıktır. Genellikle bu hastalıktan etkilenen kadınlar ve genetik yatkınlık en önemli risk faktörlerinden biridir. Osteoporoz, menopozdan sonra kemiklerin kalsiyumu kaybettiği ve kırılgan hale geldiği dönemden sonra kendini gösterebilir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Kalsiyum zengini yiyecekler yemelisiniz. Ancak, kalsiyumun D vitamini ile birleştiğinde vücudunuz tarafından emilebileceğini unutmayın. Doktorunuza danışın ve gerekli vitamin takviyesini yazmasını isteyin.

Ayrıca, açık hava yürüyüşlerini daha sık yapmaya çalışın. Sigara içmeyin. Bu kötü alışkanlık, vücudunuzun kalsiyum emmesini ve kemik mineral yoğunluğunu azaltır.

Soda içmeyin. Düzenli tüketim, % 14 oranında artmış kalça kırığı riski ile ilişkilidir. Kilonuzu kontrol edin ve spor yapın.

ROMATOİD ARTRİT (İLTİHAPLI ROMATİZMA)

Romatoid artritin nedeni açık değildir, ancak bilim adamları bir kişinin bağışıklık sistemini etkileyen genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunu içerdiğini öne sürmektedir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Sigarayı bırakın ve kahve ve kırmızı et tüketimini azaltın.
Dişlerinize ve diş etlerine iyi bakın, düzenli olarak diş hekimini ziyaret edin. Periodontal hastalık romatoid artrit gelişmesine yol açabilir.
D vitamini ile zengin gıdaları diyetinize ekleyin. Bu antioksidan vücudunuzdaki iltihap riskini azaltır.

ERKEN YAŞLANMA

Bilim insanları vücudumuzdaki bazı genlerin yaşlanma süreçlerinde ne kadar etkili olduklarını keşfettiler. Bu genler, anne tarafından bir diğer jenerasyona aktarılır. Annenizin zarar görmüş DNA'sını miras alırsanız, yaşlanma süreciniz daha hızlı olacaktır.

Ne yazık ki, bilim adamları henüz bu süreci nasıl tersine çevireceklerini bulmadılar ancak güneş ışınlarına maruz kalmak kalıtsal bir özellik. Güneş koruyucu krem kullanmayı ihmal etmemelisiniz.

DEPRESYON

Her yıl 300 milyon insan depresyondan muzdarip. Bilim insanları, depresyondan sorumlu ve kalıtsal olabilen gen Slc6a15'i keşfetmeyi başardılar. Kadınlar depresyondan erkeklere göre iki kat daha fazla etkileniyor. Hatta kronik bir hastalık haline gelebiliyor. Postpartum depresyon da kalıtsal olabilir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Fiziksel durumunuza dikkat edin: iyi uyumanız, dengeli beslenmeniz ve düzenli egzersiz yapmanız gerekir.
Sorunlarınızı içeride tutmayın, yardım için arkadaşlarınıza ve ailenize yönelin. Bazen sadece konuşacak birine ihtiyacınız olabilir.
Durumunuzun kötüleştiğini düşünüyorsanız, bir psikoterapisti ziyaret etmekten çekinmeyin.

GLAKOM (GÖZ TANSİYONU)

Kadınlar glokomdan erkeklere oranla daha sık etkilenirken, bu hastalık ile ilişkili genetik mutasyonlar kalıtsal olarak alınabilir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Check-up yaptırın. 40 yaşından önce her 2-4 yılda bir, 40 ila 54 yaş arasında her 1-2 yılda bir, 55-64 yaş arası her 1-2 yılda bir ve 65 yaşından sonra her 6 ila 12 ayda bir göz doktoruna gitmeniz gerekir.
Haftada 3 ya da daha fazla kez yürüyüş ya da koşu gibi düzenli ama ılımlı fiziksel egzersiz yapmanız gerekir. Ayrıca yoga yapabilir, ancak boynunuzu ve omuzlarınızı saran baş aşağı pozisyonlardan kaçınabilirsiniz.

VASKÜLER (DAMARSAL) HASTALIKLAR

Bir kadının vücudunda yağ birikimi genetik olarak tanımlanmıştır, bu yüzden yağ karnın etrafında yoğunlaşırsa, kardiyovasküler hastalık riskleri iki katına çıkar. Kolesterol de kalıtsal olabilir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Aşırı kilolu olmak apoplectik bir inme, kalp krizi, yüksek tansiyon ve diyabet riski taşır. Size en uygun fiziksel aktiviteyi bulun ve haftada 3-4 kez yapın.
Diyetinizi gözden geçirin: tuzlu, tatlı ve yağlı yiyecekler yerine daha fazla sebze, meyve ve kepekli tahıllar tüketin.
Sigarayı bırakmak, bu şekilde kardiyovasküler hastalıklar riskini azaltacaktır.
Düzenli kontroller yaptırın ve kolesterol seviyenize dikkat edin.

MİGREN

Kadınlarda migren erkeklere oranla 3 kat daha sık görülür. Bu hastalık genetik olarak da aşılabilir ancak bu durumu hafifletmek ve migren atak sayısını azaltmak mümkündür.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Alkol, çikolata, peynir, kahve ve narenciye tüketiminizi azaltın. Bütün bu gıdalar migrene neden olabilir. Güçlü kokuları ve parlak ışıkları olan yerlerden uzak durmaya çalışın.
Çok su için. Her gün dinlenme ve rahatlama için zaman ayırın.

UYKUSUZLUK HASTALIĞI

Bilim insanları uykusuzluğun sadece psikolojik sorunlardan değil aynı zamanda genetik nedenlerden kaynaklanabileceğini buldular. Ayrıca anksiyete bozuklukları, depresyon ve nevrotiklik gibi diğer özelliklerle güçlü bir genetik örtüşme keşfettiler. Bu özellikler uykusuzluk ile el ele gitme eğilimindedir.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Yatağa olumsuz düşüncelerle gitmeyin. Günün sonunda kahve içmeyin, sigara içmeyin ya da ağır yiyecekler yemeyin. Akşam geç saatlerde fiziksel egzersiz yapmayın. Yatağa gitmeden 4 saat önce tüm fiziksel aktiviteyi bitirmek iyidir. Her gün aynı anda uyumaya ve uyanmaya çalışın.

ALZHEIMER HASTALIĞI

Alzheimer hastalığı erkeklere göre kadınlarda görünme olasılığı olan demansın en yaygın formudur. Bu hastalık için tedavi yoktur, ancak sağlıklı bir yaşam tarzını takip ederseniz risklerini azaltabilirsiniz.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Kan basıncı ve kolesterol seviyenizi kontrol edin.
Sigarayı bırakın. Sigara içmek demans gelişimi riskini artırır.
Spor yapın, beyin dokusunun oksijen doygunluğu bu şekilde artacaktır.
Şeker ve doymuş yağ tüketiminizi sınırlayın, diyetinize meyve ve sebze ekleyin.

MEME VE YUMURTALIK KANSERİ

Angelina Jolie annesini ve büyükannesini kanserden kaybetti. Ve 2013 yılında, meme kanserine önlem olarak çift mastektomi (memenin alınması) yaptırdı. 2 yıl sonra, yıllık test sonuçları erken yumurtalık kanseri belirtilerini gösterdikten sonra, önleyici ooferektomi (yumurtalıkların cerrahi olarak çıkarılması) geçirdi. Jolie, meme ve yumurtalık kanserine yakalanma olasılığını önemli ölçüde artıran defektif bir BRCA1 genine sahip. Ancak bilim insanları, tüm gen mutasyonlarının kansere yol açmadığını iddia ediyorlar, bu nedenle bu tür ciddi önleyici tedbirleri hemen almak zorunda değilsiniz.

ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:

Alkol tüketiminizi en aza indirin.
30 yaşına kadar doğum yapmanın meme kanseri riskini azalttığını göstermektedir.
Sigara içmeyin.
Düzenli kontroller yaptırın.