Dünyada kültürel zenginliklerin farklılıkları içerisinde birçok kutsal alan bulunuyor. Bu kutsal bölgelerin aslında kendilerine ait kuralları da yüzyıllar boyunca varlığını sürdürdü. Örneğin Tayland’da ya da Çin’de tapınaklara kapalı giysilerle girmek gerekirken, Nijerya’da ise Osun-Osogbo gibi kutsal yerlere girerken Osun Tanrısı’na inancı göstermek için beyaz kıyafetler giymek gerekiyor. Bazı lokasyonlarda ise kurallar oldukça katıdır. Çünkü bu tarz bölgelerde dinsel sorumlulukları bulunan kişiler tamamen izole bir hayat yaşamayı tercih ediyor. Yunanistan’da bulunan Athos Dağı, bu katı kurallara sahip olan yerlerden biridir. Burada etkili olan tek kural ise kadınların bölgeye girmemesidir. Hatta Athos Dağı’na dair ortaya atılan rivayetlerde bu bölgede dişi hayvanların beslenmesine dahi izin verilmediği söylenir.
Aynoroz Güneydoğu Avrupa’da Yunanistan’ın Halkidiki Yarımadasından Ege’ye doğru uzanan üç dar ve uzun yarımadanın en doğusunda bulunan bir yerleşim yeridir. İlginç bir tarihsel sürece sahip olan bu bölgenin efsanelere konu olan kısmı ise Athos Dağı’dır. Dağ ve yarımadanın adını Trakyalı bir devden aldığı rivayet edilir. Efsaneye göre bu dev, Yunan mitolojisinde denizler, depremler ve atlar tanrısı olarak bilinen Poseidon’a dev kayalar fırlatmasıyla ünlüdür. Anlatılan hikayelerde bu devin Poseidon’a kaya fırlatırken denize düşmesi sonucunda Athos Dağı oluşmuştur.
Athos Dağı ve çevresinde bölge keşişlerin ibadet ettiği kutsal bir yer olarak görülüyor. Dünyevi zevklerinden uzaklaşıp keşişlerin inzivaya çekildiği bu bölgenin kadınlara yasak olmasının temel nedeni ise; Hristiyan din adamlarının ettiği bekaret yeminini çiğnenmemesini sağlamaktır. Athos Dağı’nı diğer bölgelerden ayıran en önemli özellikse tüm yarımadanın tek bir manastır olarak sayılmasıdır.
Bu ilginç yere 1045 yılından beri tek bir kadının dahi ayak basmadığı söylense de, özellikle savaş zamanında bazı istisnaların olduğu biliniyor. 1946-1949 yılları arasında Yunan iç savaşında yarımadaya kaçan hayvanlarını almaya gelen köylülerin içinde kadınlarda vardı. Ayrıca 1953 yılında Maria Poimenidou isimli bir kadın erkek kılığında adaya girmeyi başardı. Bu olayın üzerine ise kadınların adaya girmemesi için özel bir yasa çıkartıldı. Öte yandan tarihte sadece bir kadın Athos Dağı manastır topluluğunun izniyle bölgeye ayak basabildi. Bu kadın ise Orta çağ Sırp İmparatoriçesi Jelena’ydı (Helena). Tarihteki en güçlü Sırp hükümdarı olan Kudretli Dusan’ın eşiydi.
Bu adaya girebilmek için hala özel izin gerekiyor. Her isteyen erkek Athos Dağı bölgesine giremiyor. Keşişlerin yaşadığı bu bölgede komün bir yaşam tarzı hakim ve bölgede 2 bin kişi yaşıyor.