Kadınların Korkulu Rüyası İkinci Sıraya Yerleşti

Bolu Özel Çağsu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr. Emre Uysal, “Türkiye’de rahim ağzı kanseri nedeniyle günde 4, yılda bin 300 hastamız hayatını kaybediyor” dedi.Bayanların genç kızlıktan annelik dönemine kadar sıkça ziyaret ettikleri kadın doğum uzmanlarından ürkütücü açıklama geldi. Özel Çağsu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Emre Uysal, genç kızların jinekoloğa gitme yaşlarından doğum yaşına, kanser türlerinden ölümcül kadın hastalıklarına kadar birçok konuda bilgi verdi. Türkiye’de genç kızların jinekolojik muayene için 18 yaşı sınır kabul edebileceklerini belirten Emre Uysal, şöyle konuştu: “İlk jinekolojik muayene yaşı için American College of Obstetrics and Gynecology (ACOG) önerisi 13-15 yaş olsa da ülkemizde 18 yaşı sınır kabul edebiliriz. Yapılacak dış genital muayene ve pelvik ultrason incelemesi ilk kontrol için yeterli olacaktır. Adet düzensizliği, anormal kanama, adet gecikmesi, vajinal akıntı, genital bölgede şişlik, yara gibi durumlarda hastanın yaşına bakmadan detaylı jinekolojik muayeneyi öneriyorum. Cinsel aktif bayanlarda yıllık kontrol öneriyorum. Jinekojojik muayene dış-iç genital muayene, smear testi (rahim ağzı kanseri için tarama) ve ultrason kontrolünü içeriyor. Meme muayenesi de 20 yaşından sonra hastalarımız tarafından adet bitiminde yapılmalı, ele gelen şüpheli kitle varsa doktor kontrolüne gelinmeli, kitle tespit edilmese bile en az iki yılda bir meme muayenesi uzman hekim tarafından yapılmalıdır.”Hamilelik için en ideal yaş aralığının 20 ila 35 yaş arası olduğunu ifade eden Op. Dr. Emre Uysal, şunları söyledi: “35 yaşın üzerinde hem gebe kalabilme oranı düşüyor hem de gebelikler daha komplike olabiliyor. Ama yapılan çalışma gösteriyor ki 30-35 yaş aralığında ilk gebeliğini yaşayan annelerin oranı 1990’lı yıllara göre 2000’li yıllarda yaklaşık 6 kat artmış. Hiç şüphesiz bunda eğitim seviyesinin yükselmesi, kariyer planları, ekonomik hayata destek gibi sosyal öğelerin katkısı büyüktür. İleri yaşlara bırakılan hamilelik planlarında ise maalesef bizi bazı olumsuzluklar bekliyor. Bunların en başında, gebe kalabilme oranlarının düşmesi gelmektedir. 20-30 yaş arası ilişkiye girilen her ayda başarı oranı yüzde 20 iken, bu oran 30-35 yaşta yüzde 15, 35-40 yaşta yüzde 10’a düşüyor. Bu da aşılama ve tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerine başvuruyu artırıyor.”Amerika’da hamilelik döneminde ultrason yerine eski sistem kullanılarak mezura ile karın ölçümü yapılmasının ve ultrasonun anne ile bebeğe zarar verdiği dedikodularına da yanıt veren Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gebelik takibi ülkeden ülkeye değişmekle birlikte genelde 5 kontrolün altına düşmüyor. Bunda ülkelerin gelişmişlik durumu, sağlık giderlerine ayrılan pay, sağlık sigortalarının kapsamı ve ailelerin beklentileri belirleyici oluyor. Ultrason kontrollerinin ise bilinenin aksine bir zararı yok. Ses dalgasının geri yansıması prensibine dayanıyor. Anne ve bebek sağlığını etkileyecek bir radyasyon dozu içermiyor.”Rahim ağzı kanserinden Türkiye’de ölümler yaşandığına dikkat çeken Op.Dr. Emre Uysal, şöyle konuştu: “Rahim ağzı kanseri, 45 yaş altı kadın kanserleri arasında 2. sıradadır. Kansere bağlı ölümlerde meme ve akciğer sonrası 3.sırada yer almaktadır. Türkiye’de günde 4, yılda bin 300 hastamız rahim ağzı kanseri nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Serviks kanseri önlenebilir bir hastalıktır. Smear/PAP testiyle tarama sayesinde erken tanı ve etkin bir tedavi mümkündür. Bu kötü hastalığın en sık görülen nedeni human papilloma virüsü (HPV)’dür. HPV, deri ve vajinada papillomlara (siğil) yol açan bir virüstür. Yol açtığı enfeksiyon sıklıkla iyi huylu olmasına rağmen, bazı tipleri rahim ağzı kanserine yol açmaktadır. HPV'ye bağlı rahim ağzı kanserinden korunmak için şu an piyasada bulunan aşının 6 ay süresince üç kez uygulanması önerilmektedir. Aşı için önerilen yaş 9-26 olarak belirtilse de cinsel aktivite öncesi aşılama takviminin tamamlanması uygun olacaktır.”