HABER

Kadir Gecesi’nde mutlaka ziyaret edilmeli

Kadir Gecesi’nde mutlaka ziyaret edilmeli

Kimisi Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V) bir sözünü emir telakki ederek Anadolu’ya at sırtında gelmiş, kimisi zamanın alimi, sözü geçen büyüğü, evliyası olarak buralarda vefat etmiş. Ama hepsinin ortak noktası hayatlarını Allah’ı anlatmak, Peygamber’in (S.A.V) yaşantısını duyurmak üzerine kurmaları olmuş. İstanbul’un ve Anadolu’nun manevi atmosferini ayakta tutan kutsal mekanlar Ramazan ayı ile birlikte ruhunu maneviyat ile doyurmak isteyenlerin akınına uğruyor. İşte o kutsal mekanlardan bazıları...


Ramazan ayı deyince aklımıza ilk gelen mekan. İstanbul'da halk tarafından en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor. Eyüp Sultan Camii ve Eyüp Sultan Türbesi inşa edildiğinden bu yana en ünlü ziyaret yerlerinden biri olmuştur.


Ebû Eyyûb el-Ensârî Hazretleri Sevgili Peygamberimizi hicret sonrası yaklaşık yedi ay evinde misafir etmiş, Hz. Peygamber’in vahiy katipliğini, korumalığını yapmış, Peygamberimizle birlikte Bedir, Uhud, Hendek savaşlarına katılmış, Mekke’nin, Taif’in, Hayber’in fethinde yer almış, Peygamberimizin vefatından sonraki dönemlerde Mısır, Filistin ve Kıbrıs’ı fetheden orduda bulunmuş ve nihayet seksen kusur yaşlarındayken fetih heyecanıyla İstanbul’a gelip şehit olmuş yüce bir şahsiyettir. Halkımız onun kabrini ziyaret edip hayır duada bulunmayı adeta bir görev kabul etmiştir. Bu ziyaretler de Ramazan ayının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.


İstanbul’un manevi atmosferini ayakta tutan en önemli kutsal mekanlardandır. Ramazan Ayı ile birlikte ziyaretçi sayısında önemli bir artış gözlemlenebilir. Aziz Mahmud Hüdayi, İstanbul şehrinde bulunan büyük veliden biridir. Osmanlı Devleti zamanında 1541-1628 yılları arasında yaşamıştır. Mezarı Üsküdar'daki kendi adıyla anılan caminin yanındadır.


Aziz Mahmud Hüdayi, tasavvuf ehli olup tasavvufun önde gelen isimlerinden Cüneyd-i Bağdadi'nin soyundan gelmektedir ve seyyiddir. Şereflikoçhisar'da doğmuş olup, çocukluk yıllarını Sivrihisar'da geçirmiştir. Şöyle bir duası da vardır. Ya Rabbi! kıyamete kadar bizim yolumuzda bulunanlar, bizi sevenler ve ömründe bir kere türbemize gelip ruhumuza Fatiha okuyanlar bizimdir. Bize mensub olanlar denizde boğulmasınlar; ahir ömürlerinde fakirlik görmesinler; imanlarını kurtarmadıkça ölmesinler; öleceklerini bilsinler ve haber versinler ve de ölümleri denizde boğularak olmasın.


Boğaziçi'nin sahile en yakın ve en yüksek tepesi olma özelliğini taşıyan Yuşa Tepesi özellikle ramazan aylarında ziyaretçi akınına uğruyor. Ramazanın manevi atmosferinden faydalanmak isteyenlerin uğrak yeri. Beykoz ile Anadolu Kavağı arasındaki Boğaz’a hakim bir tepede Yuşa türbesi ve camii var. İETT otobüsleri bu tepeye çıkmıyor ama otobüs durağı yaklaşık 300 metre uzaklıkta.

Yuşa Peygamberin 17 metre boyundaki kabrinin başında ise dua edenler hiç eksik olmuyor. Mezarın bu kadar büyük olması ona duyulan saygı ve sevgiden dolayı mezarı görkemli yapılmış ve yeri, manevi bir yer olduğu için mezarı uzun yapılmış olduğundandır.


Her yıl Ramazan ayında İslam aleminin en önemli kutsal emanetlerinden biri olan Peygamber Efendimizin Hırka-i Şerif’ini, binlerce İstanbul’lu, kentin değişik yerlerinden bu mukaddes emaneti görmek için Fatih’teki Hırka-i Şerif Camii’ne akın ediyor..


Peygamberimiz Hz. Muhammed'- in (sas) miraca yükselirken üzerinde bulunan bu hırka, bizzat kendisi tarafından Veysel Karani'ye (Üveys el-Karnî) bırakılmış. Bugün de hırkanın koruyuculuğunu Karani'nin soyundan gelen kişiler yapıyor. Sekiz parçadan oluşan, 1,20 cm uzunluğundaki bej renk hırka, genç develerin boğazlarının altındaki tüylerden dokunmuş. Cam kapaklı gümüş bir sandık içerisinde saklanan kutsal emanetin yanındaki küçük şişeden ise çevreye hoş bir amber kokusu yayılıyor.


Ziyaretçiler, bu kokunun dünyada bir eşinin olmadığını söylüyor. Topkapı Sarayında Hırka-i Saadet Dairesinde, diğeri Fatihteki Hırka-i Şerif Camiinde korunuyor. Ramazan ayında kapılarını ziyarete açan Hırka-i Şerif’i görebilmek büyük bir lütuf olacaktır.


Ramazan ayının mübarek atmosferinde gidilebilecek en önemli kutsal mekanlarından biridir Mehmet Emin Tokadi Türbesi. Peygamber Efendimizin türbedarlığını da yapan Mehmet Emin Tokadi, türbesi, Unkapanı semtinde. Zeyrek yokuşu ile Atatürk Bulvarı`nın kesiştiği noktada, sarnıcın üzerinde bulunuyor.


Mehmet Emin Tokadi sohbetlerinde, sorunları dile getirmeden önce çözüme kavuşturmasıyla bilinir. "Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın." diye dua etmiş ve kabul edilmiştir. Herkesin ömrü hayatında bir kez bile olsa ziyaret edip dua etmesi gereken yerler arasındadır.


Bir türlü fırsat bulup görmeye gidemediğimiz türbeleri ramazan dolayısıyla gezme fırsatı bulabiliyoruz. İşte bu anı yakaladığınızda kesinlikle gidip görülmesi gerekiyor. İstanbul’un ortasında Beşiktaş’ta, Çırağan Sarayı karşısında, Çırağan Caddesi ile Yahya Efendi Sokağı’nın kesiştiği noktada bulunan Şeyh Yahya Efendi Türbesi, ölümünden sonra Yavuz Sultan Selim (1512–1520) tarafından Mimar Sinan’a yaptırılmıştır.


Kanuni Sultan Süleyman Yahya Efendi’nin annesinden süt emmiş ve Onunla sütkardeşi olmuştur. Bu nedenle de Kanuni Sultan Süleyman kendisine daima sütkardeşi olduğundan “Ağabey” diye hitap etmiştir. Beşiktaş’ta satın aldığı bugünkü türbe ve mezarlığının bulunduğu yerde kendisine bir ev, yanına bir mescit, küçük bir medrese, hamam ve çeşme yaptırmıştır. Şeyh Yahya Efendi Türbesi çok ziyaret edilen bir yer olmuştur ve bu mübarek ayı doya doya yaşayabilmek için görmeyi ihmal etmeyeceğimiz yerler araındadır.


Ne olursan ol yine gel. Hoşgörüsüyle herkesi kucaklamış yedi asırdan fazla bir zamandan beri gönüllerde yasayan, eserleri hemen hemen bütün dillere tercüme edilen Mevlana'nın türbesi Ramazan ayı için gidilmesi gereken yerler arasında. Selçuk mimarisinin ve 'türk çadırı' türünün en güzel örneklerinden biri de Konya'daki Mevlana Türbesi'dir.


Mimar Tebrizli Bedretten tarafından 1274 yılında yapılan bu türbenin kubbesi 16 dilimden oluşan bir huni seklindedir. Mevlana’nın o büyük ufku ve sevgisini anlayabilmek o havaya girebilmek için belki de gidebileceğimiz en önemli mekandır Mevlana türbesi.


Urfa’da Halilürrahman Camii ve Çevresi en çok ziyaret edilen mekanlar arasında. İbrahim Peygamberin ateşe atıldığında düştüğü yer olarak bilinen göl, kutsal balıkları ve çevrelerindeki tarihi eserlerde burada ziyaretçilerini bekliyor.

Şanlıurfa il merkezi Gölbaşı Mahallesi’nde bulunan Halil’ür Rahman Camisi 1211 yılında yaptırılmıştır. Peygamberler diyarı Urfa’yı Ramazan Ayında görmek ayrı bir tat verecektir. Bu manevi havasından faydalanılması gerekir.

En Çok Aranan Haberler