HABER

Kafkaslarda soğuk savaşın Türkiye'ye etkileri

ADANA (İHA) - Gürcistan'ın, Osetya'ya saldırması sonucu ortaya çıkan olumsuzluklardan en büyük zararı görecek ülkenin Türkiye olduğu öne sürüldü. Krizin derinleşmesi halinde kullanmış olduğu enerjinin büyük bir kısmını Rusya'dan ve diğer önemli bir kısmını ise Gürcistan üzerinden (Bakü-Tiflis-Ceyhan ve Şahdeniz) alan Türkiye'yi çok daha zor bir sürecin beklediğine dikkat çekiliyor.

Enerji Stratejileri Uzmanı, Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Üyesi Doç. Dr. Ahmet Mahmut Kılıç, "Rusya ve Gürcistan arasında başlayan savaş ile ortaya çıkan gerginliğin giderek derinleşmesi nedeniyle Türkiye'nin mevcut ekonomik ilişkileri eskisi gibi olmayacaktır" dedi.

2007 yılında toplam 28 milyar dolara ulaşan Türk-Rus ticaret hacminin 2008 yılının ilk dört ayında 12 milyar 756 milyon dolara ulaştığına ve bu miktarın 2008 yılı sonunda 38 milyar dolara ulaşmasının beklendiğine dikkati çeken Kılıç, yapılan ticaretin büyük bir kısmının da enerji alış verişi olduğuna işaret etti.

Rusya'nın Türkiye'ye yüklü bir miktarda enerji vermekte olduğunu ve bu enerji akışının durmasının Türkiye için bir enerji darboğazı anlamına geleceğini vurgulayan Kılıç, şöyle devam etti:

"İstediği senaryo eline geçen Rusya, Gürcistan'ı parçalayarak üçe bölmüş, bu hareketiyle birlikte enerji geçişleri anlamında, Türkiye, ABD ve AB için çok önemli bir kavşak olan Gürcistan'ı zayıflatmıştır. Enerji koridorları bağlamında, stratejik açıdan oldukça önemli olan BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan), Şahdeniz gaz boru hattı ve Nabucco projesini kontrol altına almıştır. Böylece Türkiye'nin enerji koridoru olma şansını zayıflattığı gibi enerji bağlamında da Türkiye'yi köşeye sıkıştırmıştır."

ABD, RUSYA-TÜRKİYE İLİŞKİLERİNİ BALTALADI
Rusya krizinin derinleşmesinde ABD'nin tutumuna da dikkati çeken Kılıç, "ABD sanki Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin bozulmasını istercesine bir tutum içersine girmiş ve Gürcistan'a insani yardım bahanesiyle savaş gemilerini Karadeniz'e göndermiştir. Burada düşünülmesi gereken konu bu yardım normal gemiler ile gönderilemez miydi acaba? Yani ABD bu bölgede bir Rusya-Türkiye gerginliği mi istemektedir? Çünkü bu şekil gerginlikler enerji ve ekonomik bağlamda Türkiye'yi zayıflatacaktır.

Başta enerji, sanayi ve askeri olmak üzere birçok Türk-Rus projesi sekteye uğrayacaktır. Zira bu sonuçlar yavaş yavaş kendisini belli etmektedir. ABD acaba bir taş ile iki kuş vurma hazırlığında mıdır?" sorusunu gündeme getirdi.

Gerginliğin Türkiye'ye yansımasının olumsuz ve bir o kadar da tehlikeli olacağının altını çizen Kılıç, şöyle devam etti:

"İlk aşamada Türkiye'nin yıllardan beri üzerinde uğraştığı ve güç bela elde etmiş olduğu ve Gürcistan üzerinden Türkiye'ye ulaşan BTC (Bakü-Tiflis-Ceyhan) petrol ve Şahdeniz gaz boru hattından doğalgaz taşınması tehlikeye girecek ve Türkiye açısından çok önemli olan Nabucco projesi hayali sona erecektir. Böylece Türkiye'nin enerji köprüsü olma sevdası da bitmiş olacaktır. Bu durumu düşünmesi bile Türkiye açısından oldukça tehlikelidir. Bütün bunların yanı sıra belki de üzerinde durulması gereken en önemli nokta ise enerjidir. Yani Rusya krizinin derinleşmesi çok güçlü ve alternatifi olmayan bir enerji politikasına sahip olan Türkiye'yi çok yakın bir zamanda enerji dar boğazına mahkum edecektir. Türkiye'nin enerji durumunu şöyle bir değerlendirdiğimizde ülkemizin enerji bağlamında yüzde 72.8 oranında dışa bağımlı olduğunu görmekteyiz. Türkiye enerji açığının büyük bir kısmını Azerbaycan ve Rusya'dan temin etmektedir. Bugün itibariyle Türkiye tüketmiş olduğu doğalgazın yüzde 55'ini Rusya'dan almaktadır. Türkiye yüzde 72.8'lik enerji açığının en az yüzde 65'ni ya Rusya'dan temin etmekte ya da Rusya'nın kontrolünde Kafkasya'da bulunan Gürcistan üzerinden almaktadır. Bu da Türkiye açısından enerji anlamında oldukça önemli ve tehlikeli bir durumdur. Yani Rusya'ya çok büyük bir bağımlılık vardır. Bütün bunların yanı sıra, Türkiye'nin tükettiği doğalgazın bir kısmı da Şahdeniz boru hattı ile Gürcistan üzerinden Türkiye'ye ulaşmaktadır. Bütün bunların yanı sıra BTC boru hattıyla yine Gürcistan üzerinden Azeri petrolü de Türkiye'ye ulaşmaktadır. Yani buradaki korkulan olay, Rusya krizinin derinleşmesi sonucunda Rusya'nın Türkiye'ye karşı oynayabileceği korkunç bir enerji kozu vardır. Eğer Rusya Gürcistan'ı kontrol ederek Türkiye'ye olan petrol ve doğalgaz akışını durdurur ise, bütün bunların yanı sıra da kendi vermiş olduğu doğalgazı keser ise işte o zaman ikinci bir enerji politikası yani bir B planı olmayan Türkiye enerji dar boğazına girecektir. Aynı zamanda hiç de güvenli bir hat olmayan ve Irak'tan gelen ve sürekli olarak Kuzey Irak tarafından özellikle Mesut Barzani tarafından tehdit unsuru olarak kullanılan Kerkük-Yumurtalık Boru hattı da terör örgütü PKK ve diğer örgütlerce sabote edilir ise işte o zaman Türkiye, içinden çıkılmayacak bir enerji dar boğazına girecektir. Bu durum, üzerinde durulması gereken çok ama çok önemli bir husustur."

Gelinen hassas durumun Türkiye'nin önünde duran çok dikkatli olmasını gerektiren önemli bir nokta olduğunu ifade eden Enerji Stratejileri Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Mahmut Kılıç sözlerini, "Bu nedenle Türkiye atacağı adımlarını çok dikkatli ve menfaatlerine uyumlu bir şekilde atmalı ve politikalarını bütün bu durumları düşünerek çok dikkatli bir şekilde oluşturmalıdır" uyarısı ile tamamladı.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler