Folklorik bebek adı altında Kağızman Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’nce yapılan araştırma ve incelemeler sonucunda Türkiye genelinde ünlü Kağızman bebekleri yeni görümüne kavuşturuldu.
Kağızman Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü’ne geldiği günden bugüne kadar açtığı kurslarla dikkat çeken başarılı Müdür Harun Yüce konuyla ilgili yaptığı konuşmada:
Kağızman bebeklerini yeni tasarımıyla Kağızman’ın folklorik özelliklerine uygun bir şekilde üretmeye başladık. Kağızman bebekleri her yönüyle yenilendi, diye konuştu.
Kağızmanlı Araştırmacı Yazar Sait Küçük, ilçenin kılık kıyafetini şöyle değerlendirdi: Erkek Kılıkları: İpek, keten veya pamuktan dokunma SARIK,PUŞU veya ÇİT ile başlarını bağlarlardı. Yerli Sünniler ve Alevi-Bektaşi’lerden ibaret “TÜRKMANLAR” erkek ve kadın kılıkları bakımından birbirine çok yakın veya aynıdırlar. Erkekleri başa(1925’ten önce) MES,KÜLAH, üzerine AHMEDİYE denilen kavuniçi renginde ipekli işlemeli SARIK,İPEK,PUŞU, keçeden BÖRK ve sonradan alışma olarak da PAPAK/KALPAK (1878 Rus istilasından sonra) giyerlerdi.Ayrıca ÇİT denilen çiçekli basma da fes üzerine veya yalnızca başa dolanarak bağlanırdı.
Eğinde, içten, çubuklu ve çok dar yakalı İŞLİK, üzerine GAZEKİ(Kazak) denilen çepken; kışın palto gibi göğsü düğmeli ARKALIK veya ÇUKHA. Bel de KUŞAK, üzerine kayış-Kemer’in bağlandığı veya bitişik olduğu SERHEDLİK denilen eski asker kütüklüğünü andırır (sigara,kibrit/çakmak,kav,tütün, ağızlık,burunotu gibi nesneleri koymaya yarayan)meşin gözler/kesecikler bulunan ve fişek de konulabilen kayış-kuşak.Bacaklarda geniş ENLİ-ŞALVAR veya KADI-BİÇİMİ denilen ŞALVAR. Ayağa UZUN-ÇORAP, zenginceler YUMUŞAK-ÇİZME, yaşlılar MEST-KALOŞ, yoksullar ÇARIK veya YEMENİ giyerlerdi. Belde , ince çizgili TIRABULUZ-KURŞAK; boyundan geçirilme GÜMÜŞ-KÖSTEKLİ ve sağ-elle kullanılmak üzere sol böğürdeki kuşağa dökülen köstek ucundaki, göğüs hizasında gazeki cebine konmuş Saat bulunurdu.
Kadın Kılıkları: YERLİ veya TÜRKMAN sayılan Türklerin kadınları başta ak mermerşahiden LEÇEK denilen yaşmaklanmaya da yarayan tülbent; onun üzerine tepeye bir “SANCAK” (İğne veya çengelli iğne) ile tutturulmuş ipek başörtüsü VALA veya yünden ŞAL; gövde de BOYLAMA denilen entari; kollarda ipekli veya pamuklu başka kumaştan KOLÇAK; göğüste yine ayrıca yapılmış DÖŞLÜK; bel de İNCE-KURŞAK ve önde yaşlılar için koyu renkli yünden elde dokuma PEŞTAMAL; gençler için keten veya pamuktan koyu renk üzerine KOÇBOYNUZU ve çiçeklerle SÜSLÜ PEŞTAMAL; bacaklarda astarlı TUMAN; ayakta DİZLEME veya KISA-ÇORAP,ÇARIK,MEST-KALOŞ,KONDURA,YEMENİ. Kızlarda ve gelinlerde belde GÜMÜŞ-KEMER. Evlilerde DİNGE veya KOFİ/KOFİK denilen altın,gümüş veya pullarla boncuklarla süslü taç. Ayrıca çoğu köylerde olmak üzere ÜÇ-ETEK, ÇEPKENLİ Yörük/Türkman kılığı da vardır.
Yöresel Giysiler Üzerine: Yörenin doğal yapısı, tarihi gelenekleri ve coğrafi durumu incelenerek,özellikle özgün giysilerini koruyan yaşlılardan alınan bilgilere dayanarak bu yörenin asıl giysileri saptanmıştır. Osmanlıların ataları olan Kayılar Aras boyu ile Anadolu’ya geçerken kışladıkları Karakale,yayladıkları Kağızman Ağcakale’si olmuştur.İlk yerleşme yerlerinden biri olan Çıldır Gölü içerisindeki Akçakale Adası ve bu çevredeki köylerde yapılan araştırmalar esas alındığında genel olarak kadınların başta kofik,arkada ÜÇ-ETEK’li Zubun ve ayakta Tuman , erkeklerde ise baş sarılı, sırtta cepken, ayakta geniş ağlı şalvar görülmektedir. Tolga Yüce
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz