Aslen Adanalı olan Süleyman Cıncık, Kahramanmaraş'ın Andırın ilçesinin Bektaşlı Mahallesi'nde yaşarken 1957'de İstanbul'a gidip bir kuaförün yanında işe başladı. O zaman 14 yaşında olan Cıncık, burada mesleği öğrendikten sonra 1964'te Londra'ya gitti. Dilini, kültürünü bilmediği şehir de 11 ay kaldıktan sonra yurda dönen Süleyman Cıncık, 2 yıl sonra tekrar Londra'ya gitti ve bir daha dönmedi. Marliyn Cıncık ile evlenen Süleyman Cıncık'ın bu evlilikten şu an modacı olan Tamara Cıncık isminde bir kızı oldu. Kuaförlüğe burada devam eden Süleyman Cıncık, bir süre sonra Londra'nın ünlü kuaförlerinden biri oldu ve İngilizler ona 'Marcel' adını verdi. Hem İngiliz hem de Türk gazetelerinde sayısız habere konu olan Marcel'in karikatürü de çizildi ve bir İngiliz gazetesinde yayınlandı. Marcel'in kızı Tamara da İngiltere'nin ünlü bir modacısı oldu.
5 yıl önce emekli olup iş yerini kapatan Süleyman Cıncık, tatil için geldiği Andırın'da akrabaları ve dostlarıyla buluştu. Hayatının çok inişli-çıkışlı geçtiğini ve birçok zorluklar yaşadığını belirten Cıncık, çocukken biraz yaramaz olduğunu ve okuldaki öğretmeninin kendisini sürekli dövüp azarladığını söyledi. Cıncık, "Okul hayatım çok parlak geçmedi maalesef. Okulda öğretmen beni döverdi, çok yaramazdım galiba. Bir gün tepem attı, kendisine 'Seni vuracağım' dedim. Bu umursamadı ama ben gece ağabeyimin tabancasını çaldım. Yine derste bağırdı, teneffüste dövdü. Ders sırasında sıranın altından 2 el ateş etmek istedim ama Allah'a çok şükür tabanca ateş almadı" dedi.
O günden sonra bir daha okula gitmediğini belirten Süleyman Cıncık, hayatının dönüm noktası olan İstanbul'a gidişini anlatarak, "8 Mart 1957'de İstanbul'a gittim. Orada ustamdan çok dayak yedim. Eve gittiğimde de ağabeyim döverdi 'Neden yapmıyorsun' diye. Oraya adapte olmak zordu. Sonra azmettim ve o çırak arkadaşların hiçbirisi o disipline dayanamayıp giderken 'Ben öğreneceğim' dedim. Bir gün ustama 'Ben senden de meşhur bir kuaför olacağım' dedim. O da güldü ve 'Önce konuşmanı değiştir' dedi. Gündüz Kılıç Bey ile tanıştım. Çok güzel nasihatler verdi bana Gündüz baba, Allah rahmet eylesin. Bir zaman unutmam onun tavsiyesini. Bir gün bana 'Bir insan bir mesleği seçerse, onu ciddi ve profesyonelce yapması lazım' dedi. Daha 18-19 yaşındayım ve bu benim kulağıma küpe oldu. Sonra birçok artistlerle de sohbet ettim, saçlarını yaptım; Belgin Doruk, Filiz Akın, Muhterem Nur" diye konuştu.
8 Mart 1964'te Londra'ya gittiğini belirten Süleyman Cıncık, dilini, kültürünü bilmediği şehre alışamadığı için 11 ay kaldıktan sonra tekrar İstanbul'a döndüğünü söyledi. Stresten 2 defa intihara kalkıştığını ifade eden Cıncık, 1966'da tekrar Londra'ya gittiğini ve üne kavuşurken çok zorluklar yaşadığını kaydetti. Cıncık, tekrar Londra'ya gidişini ve yaşadıklarını şöyle anlattı:
"İstanbul'a döndükten sonra 2 defa intihara kalkıştım. Birinde Aşiyan'da intihara kalkıştım, stresten. Rahmetli arkadaşım Remzi kurtardı beni. 1966'nın yazında tekrar Londra'ya gittim ve bir daha geri gelmedim. Evlendim, kızım oldu. Çok parasızdım ufak bir odamız vardı, eşim yerde ben divanda yatardım. Çocuğumuz oldu, dükkan açtım borç içindeydik. Bu arada bir felç geçirdim 5 hafta hastanede kaldım. Dükkanın işi dağıldı, müşteriler gitti, işçiler baş kaldırdı. Çok kolay bir başarı sağlayamadım. Kolay olmadı bu başarım benim. Ve tekrar bir dükkan açtım onda da iflas ettim. İflas etmemin sebebi ise gençtim, delikanlıydım, spor arabalarım vardı, yakışıklı ve iyi giyinirdim. Evli olduğumu bildikleri halde her gün kadınların birisi arabamın önünde beklerdi. O nedenlerle müşterilerinin sevgilileriyle, eşleriyle aram iyi gitmedi. Arabamın, dükkanımın camını kırdılar, beni sokaklarda sıkıştırdılar, eşimi dövdüler. 6 ay sonra bir daha dükkan açtım ve orada benim şansım yaver gitti. Bütün meşhur insanlar helikopterlerle gelirlerdi bana. Belçika'dan bir müşterim vardı özel uçağıyla ayda bir defa gelirdi. 6 müşterimin helikopteri, 2 müşterimin uçağı vardı. 120 milden bana müşteri gelirdi. 3 tane kraliyet ailesi vardı ve 30 sene bunların saçlarını yaptım. Onlar para vermezlerdi yılbaşında hediyeler verirlerdi. Londra'nın meşhur kuaförlerinden biri oldum ama birçok hastalığa yakalandım. 2003'te kalp krizi geçirdim, 3 hafta yoğun bakımda kaldım. O yıldan sonra 9'u kalpten olmak üzere 15 ameliyat oldum. Kalbimde pil takılı ve 7 ayrı hastalıktan dolayı ilaç kullanıyorum. Şimdi ise hayatımı kaleme almak istiyorum."
Kaynak: DHA