Yoğun ve yorucu olacak gibi duran bir güne başlayacak olsanız, sabah uyandığınızda yaptığınız ilk şey ne olurdu? Birçok insan için bu sorunun cevabı oldukça basit ve kesin; Bir bardak kahve hazırlamak! Dünya üzerinde milyonlarca insan, çeşitli sebeplerle kahve tüketiyor. Hatta daha önce hiçbir bardak kahve tatmamış bir yetişkin bulmak oldukça zordur.
Uyandığımızda güne kahve ile başlayıp, kahve ile devam edip, yine kahve ile sonlandırıyoruz. Kimileri ayılmak, kimileri enerji depolamak, kimileri ise uyanık kalkmak için kahve içiyor. Bazı insanlar ise, kahveyi sadece o mükemmel tadı için tüketiyorlar. Bu nedenle dünya üzerinde en çok tüketilen içeceklerden birinin kahve olduğunu söylemek mümkündür.
Peki her gün bolca tükettiğimiz bu içecek nedir ve insan sağlığına ne gibi etkileri vardır? Kahve, aslında ağaçta yetişen bir meyve çeşidinin çekirdeklerinden yapılır. Bu çekirdeklerin birçok işlenme yöntemi vardır ve bu sayede çeşit çeşit kahve elde edebiliriz. Kahvenin insan sağlığını nasıl etkilediği konusuna gelecek olursak, kahve aslına bakılırsa oldukça sağlıklı bir içecektir.
Kahvenin içerisinde bulunan antioksidanlar ve yararlı besin maddeleri, insan sağlığına oldukça faydalı etkiler göstermektedir. Bu nedenle belirli miktarlarda kahve tüketmek, aslında sağlığınız için oldukça yararlı bir eylemdir.
Ayrıca yapılan araştırmalar, kahve tüketen insanların birçok ciddi hastalığa yakalanma risklerinin azaldığını göstermiştir. Şimdi kahvenin faydalarına biraz daha yakından bakalım. İşte kahve içmenin insan sağlığına yararlı 5 özelliği!
Kahve içmek, insanların enerjik hissetmelerini ve yorgunluklarının giderilmesini sağlar. Bu durumun sebebi ise kahvenin içerisinde bulunan kafein adında bir uyarıcıdan gelmektedir. Kafein dünya üzerinde kullanımı en yaygın psikoakfit maddelerden biridir.
Kahve içtiğinizde, kahvenin içerisinde bulunan kafein önce kanınıza karışır. Kana karışan kafein, bu yolla beyne ulaşmaktadır. Kafein beyne ulaştığında ise, burada bulunan adenozin isminde bir kısıtlayıcı nörotransmitteri engeller. Bu olay gerçekleştikten sonra beyinde başka nörotransmitterlerin salınımı artar ve bu yolla nöronların çalışma hızı oldukça yüksek bir seviyeye ulaşır.
Kahve içildiğinde verdiği enerji ve ayıltma etkisi buradan gelmektedir. Ayrıca yapılan bazı araştırmalara göre, kahve içmek beynin bazı fonksiyonlarının çok daha iyi çalışmasını sağlamaktadır. Bu fonksiyonlara hafıza, uyanıklık, enerji seviyesi, ruh hali, reaksiyon süreleri ve genel bilişsel fonksiyonlar dahildir. Kahve tüketildiğinde bu fonksiyonlar daha iyi çalışmaktadır.
Kahvenin içinde bulunan kafeinin, dışarıda satılan hemen her yağ yakıcı destekleyici besinlerin içerisinde bulunduğunu biliyor muydunuz? Böyle olmasının mantıklı bir sebebi var. Kahvenin içerisinde bulunan kafeinin, vücutta yağ yakımına yardımcı olabilen birkaç doğal besinden biri olduğu kanıtlanmıştır.
Yapılan araştırmalara göre kafein, metabolizma hızını yaklaşık % 3 ile % 11 arasında arttırmaktadır. Bu nedenle yağ yakıcı besinlerin içerisinde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Ayrıca kafeinin metabolizmayı hızlandırması dışında, özellikle vücutta yağ yakımına faydalı olduğu bilinmektedir. Hem metabolizmayı hızlandırması hem de yağların yakılmasına yardımcı olması, kahveyi kilo verme diyetlerinin vazgeçilmez bir parçası yapmaktadır.
Kahve içtiğinizde, kahvenin içerisinde bulunan kafein, sinir sisteminizi uyarır ve yağ hücrelerine vücuttaki yağları parçalamaları için sinyal gönderilmesini sağlar. Fakat kafein ayrıca kan bulunan adrenalin seviyesinin de artmasını sağlamaktadır.
Adrenalin hormonu, bedenlerimizin ağır fiziksel işlerin altından kalkabilmesi için tasarlanmıştır. Kafeinin yağ hücrelerinin parçalanmasını sağladığını söylemiştik. Parçalanan bu yağ hücreleri direk kana karışarak vücudumuz için adeta bir benzin görevi görmektedir.
Verilen tüm bu bilgilere dayanarak, kahve içmenin genel olarak vücudumuzun fiziksel performansını yaklaşık % 11-12 civarı attırdığını söylemek mümkündür. Tam da bu nedenle, spor salonuna gidip yorulmaya başlamadan en az yarım saat önce, bir bardak kahve içmek tavsiye edilir.
BONUS: ET TACO
Alzheimer dünyada en çok rastlanan nörodejeneratif hastalıklardan biridir. Bu nedenle bunama da dünyada oldukça yaygın görülen bir hastalıktır. Bu tip hastalıklar genellikle 65 yaş üstü insanları etkilemektedir ve maalesef alzheimer hastalığının bilinen herhangi bir çaresi ya da tedavisi bulunmamaktadır. Fakat bu tür hastalıkları tedavi edemesek de, en başında görülmesini engelleyebilecek bazı şeyler yapabiliriz.
Sağlıklı beslenmek ve egzersiz yapmak bu açıdan faydalı olmakla birlikte, kahve içmenin de şaşırtıcı bir biçimde bu hastalıklara karşı önemli bir önlem olduğu söylenmektedir. Yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, kahve içen kişilerde alzheimer hastalığı görülme olasılığı % 65 daha düşüktür. Bu sayı, alzheimer gibi tedavisiz bir hastalık için oldukça önem arz etmektedir.
BONUS: SYPHON DEMLEME KAHVE
Parkinson hastalığı dünyada, alzheimerdan sonra en sık karşılaşılan nörodejeneratif hastalıktır. Beyinde bulunan dopamin getirici sinirlerin ölmesi sonucunda, parkinson hastalığı görülmektedir. Aynı alzheimer hastalığı gibi, parkinson hastalığının da bilinen herhangi bir tedavisi yoktur.
Tam da bu nedenle dikkatimizi bu gibi hastalıklara vermeli ve yakalanmamak için her önlemi almalıyız. Yapılan araştırmalara göre, düzenli kahve tüketen kişilerin parkinson hastalığına yakalanma riskleri, % 32 ile % 60 arasında oldukça ciddi bir miktarda azalmaktadır. Fakat burada dikkat etmemiz gereken önemli bir ayrıntı bulunmaktadır.
Bu hastalık engelleyici etkiye yaratan şey, kahvenin içerisindeki kafeindir. Bu nedenle kafeinsiz kahve içen kişilerin bu özellikten faydalanamayacaklarını bilmeleri gerekmektedir. Eğer bu gibi hastalıkların önlenmesinde yardımcı olsun diye kahve içmeyi tercih ediyorsanız, kahvenizi kafeinli içmeyi seçmelisiniz.