Hayatımız boyunca durup dinlenmeden dakikada 50-90 kez arası çarpan kalbimiz bu sırada 5-6 litre kanı vücudumuza pompalar. Kalbimiz akciğerlerimiz ve diyaframımız arasında bulunup boşluklu ve güçlü bir kastan oluşur. Kalp performansımız vücudumuzun ihtiyaç duyduğu oranda değişir ve bu ihtiyaca uyum sağlar, bu doğrultuda egzersiz yapılan zamanlarda kalbin hızlandığı ve uyku sırasında yavaşladığı düşünülebilir.
Kalbin sağ ve sol kısımlarını birbirinden ayıran bölme (septum) kirli ve temiz kanı birbirinden ayırır. Halk arasında kirli kan olarak tabir edilen kan oksijen bakımından daha fakir, temiz kan ise oksijen bakımından daha zengin kandır. Temiz kan akciğerlerden geçerek kalbin sol kısmına aktarılır, buradan ana arter olan aort damarı aracılığı ile vücuda iletilir. Ana atardamar olan aorttan yayılan kan vücudumuzu saran atardamarlar sayesinde beynin ve tüm gövdenin temiz kan ihtiyacına yanıt verir. Kanın tüm vücudumuza erişebilmesi açısından ise atardamarlar da dallanıp incelerek kılcal damarları oluşturur ve kılcal damarlar sayesinde yapılan temiz kan aktarımı ile vücuttaki tüm hücrelere besin ve oksijen iletilmiş olur. Bu dolaşım ve temiz kanın iletimi ile aynı anda oksijen bakımından fakir olan kirli kan toplardamarlar aracılığıyla toplanıp kalbin bu kez sağ kısmına oradan da akciğerlere yeniden gönderilir. Akciğerlerde başlayan gaz değişimi şu şekilde özetlenebilir; kırmızı kan hücreleri nefes alınmasıyla birlikte havadaki oksijeni alıp nefes verilmesiyle birlikte ise havaya karbondioksit salarlar. Bu esnada kalbin sol kısmına oksijen bakımından zenginleştirilmiş kan dolar ve bu döngü durmadan devam eder.
Göğüste başlayan ağrı çoğu zaman acil kliniklerde ya da kardiyoloji doktorunun kapısında sonuç bulur. Çoğu zaman göğüsteki ağrının kaynağı kalp olarak yorumlansa da öyle olmak zorunda değildir. Göğüsteki ağrının sebebi hakkında doğru tanım yapılmadığında iki ihtimal karşımıza çıkar; ya kalp krizi ve benzeri önemli durumların ihmal edilmesi ya da önemli bir rahatsızlığınız olmamasına rağmen sayısız teste ve kontrole tabi tutulmanız. Göğüs ağrısını yorumlayabilmenin hastaneye gidip gidilmeyeceğine karar vermenin yolları vardır:
Egzersiz sırasında ortaya çıkan, biraz dinlenme akabinde ortadan kalkan ağrıdır. Kalp krizi ağrısına çok benzer, göğüsle birlikte boyun, çene ve omuzlara, üst karna ve sırta yansıyabilir ancak 5-10 dakikadan uzun sürmez. Anjine çoğunlukla mide bulantısı, nefes darlığı ve yorgunluk hali eşlik edebilir. Anjin genelde kalp arterleri içerisinde plak birikiminin sebep olduğu bir rahatsızlıktır. Gelecekteki bir kalp krizinin öncülü olabilir. Ara ara kalp ağrısı neden olur sorusuna verilebilecek en belirgin örnektir.
Göğüste tam yeri ayırt edilememekle birlikte sıkışma hissinin eşlik ettiği, sol kola ve çeneye doğru yayılan, hareketle birlikte artan, dinlenme durumundaysa azalan fakat geçmeyen ağrılardır. Bu tip ağrılara soğuk terleme ve mide bulantısı da eklenebilir ve nefes darlığı görülür. Bu ağrılar ani başlar şiddetli devam eder. Bu tarz bir ağrı hissettiğinizde kati suretle hareket etmeye devam etmeyin ve yardım isteyerek en yakın sağlık kuruluşuna gidin.
Eğer göğsünüzün orta kısmında geniş bir alan içinde sıkışma-baskı-yanma-sızlama tarzında bir ağrı varsa; sol kola, her iki kola, boyna, sırta, üst karna doğru yayılıyorsa, hiçbir efor sarf etmeden ve yorulmadan durduğunuz yerde ve dinlenme durumunda veya çok basit etkinliklerle ağrı ortaya çıkıyorsa bu ağrı kalp-damar tıkanması olarak yorumlanabilir ve doktora başvurma zamanınız gelmiş demektir. Bu tip ağrılarda ağrının şiddeti önemli olmamakla birlikte ağrı şiddeti hafif dahi olsa göz ardı edilmemelidir.
Sırt ve göğsün orta kısmında baş gösteren, yırtılma hissi yaratan şiddeti yüksek ağrılardır. Yırtılma hissinin altında aort damarı ya da akciğer zarının yırtılma ihtimali gibi ciddi durumların olması olasılığına karşı doktora gitmekte yarar vardır.
Nefes alıp vermeyle birlikte belli bir noktada batma hissi yaratan sancılar genelde göğüs bölgesinin üşütülmesinden kaynaklı olabileceği gibi süreklilik arz ettiği durumlarda ve sancıyla birlikte solunumda sıkıntılar, ateş yükselmesi gibi durumlar baş gösterdiyse kalp ağrısı belirtileri olarak yorumlanabilir, araştırılması gereken bir rahatsızlık olma ihtimali yüksektir.
Batma hissiyle birlikte süreklilik arz eden, orta şiddetli ancak dolgunluk hissiyle birlikte seyreden künt diye tabir edilen ağrı hissediliyorsa, ayriyeten tek başına ve ani gelişen solunum sıkıntısı baş gösteriyorsa akciğer damarına pıhtı atması (pulmoner emboli) riskine karşı acilen doktor tarafından muayene olunmalıdır.
Göğsün veya sırtın herhangi bir bölgesinde hareket edilmesiyle, eğilme, yana yatma, sağa sola dönmekle değişen ağrılar kas ağrısı olarak da değerlendirilebilen göğüs duvarındaki kasların gerildiği, üşütüldüğü ya da rahatsızlandığı durumlarda meydana gelir.
Yemek borusu, mide, safra kesesi gibi organlarda yaşanan rahatsızlıklar da göğse yayılan ağrılara ve sancılara sebebiyet verebilir. Aynı zamanda ruhsal sorunlar ve stres de göğüste sıkışma hissine neden olabilir.
Bu tarz ağrı şikayetleriyle kliniğe başvurduğunuzda yukarıdaki olasılıkları elemek adına EKG, CKMB, kanda troponin ve akciğer röntgeni gibi testler rutin biçimde uygulanır. Bu testlerde sonuç normal çıksa bile kardiyologla irtibat ihmal edilmemelidir. Yapılan testlerde değerlerinizin normal çıkması her şeyin yolunda olduğunu değil, durumunuzun acil olmadığını gösterir.
Kalp sıkışması, kalp kaslarının ihtiyacı olan oksijeni yeterli miktarda alamaması durumunda meydana gelen bir rahatsızlıktır. Kalp sıkışmasına çoğu zaman boyna, kollara ve karna yansıyan ağrı, kalp ritminde düzensizlik, nefes darlığı, göğüste ağırlık hissi, terleme ve çarpıntı eşlik edebilir. Genellikle kalp sıkışması soğuk havanın sebep olduğu bir kalp spazmıdır ve ciddi bir soruna işaret etmez. Hastaneye gidildiğinde kalp ekosu, EKG, kan testleri, göğüs röntgenleri ve benzeri yöntemlerle ayırt edilebilir. Kalp sıkışmasının başlıca sebepleri;
Şiddetli bir kalp sıkışması yaşıyorsanız öncelikle endişelenmemeniz gerekmektedir. Başınız vücudunuza göre yüksekte olacak şekilde uzanın, doktorunuzla irtibata geçin. Doktorunuza danışmanızın akabinde bir adet aspirin alabilirsiniz, ikinciyi almayın. Eğer daha önce doktor tarafından reçete ile verilen dilaltı nitrogliserin ilacınız varsa kullanın.
Kalp sıkışmasının şiddeti ve hasta durumunun aciliyetine göre serum, kan sulandırıcı, oksijen takviyesi, pıhtılaşma önleyici ilaçlar, kalsiyum kanal blokerleri ve beta blokerler tedavi için kullanılabilir.
Kalp ağrısı yaşadığınız durumlarda evde çözüm aramak yerine doktora gitmek en mantıklı çözüm yolu olacaktır. Ancak kalp ağrısı şikayeti yaşamak istemiyorsanız ya da tekrarlamasını istemiyorsanız aşağıdaki yöntemleri izleyebilirsiniz:
Zerdeçal, göğüs ağrısının tedavisinde önerilebilir. İçerisinde bulunan kurkumin adı verilen aktif madde ile kolestrolü düşürme etkisine sahip olan zerdeçal, anti-inflamatuar özelliği dolayısıyla göğüs ağrısı şikayetinde rahatlama sağlar.
Kalp sağlığınız için hayatınıza zerdeçalı dahil edebilir, düzenli olarak yemeklerinizde zerdeçal kullanabilir veya doktorunuzun görüşünü alarak zerdeçal takviyesi kullanabilirsiniz.
2006 yılında yapılmış bir araştırmaya göre düzenli sarımsak tüketenlerin kardiyovasküler hastalık geçirme risklerinin daha az olduğu gözlemlenmiştir. Sarımsak, göğüs ağrısı için de evde kullanılabilecek etkili bir tedavidir. Kalbe kan ve oksijen aktarımını artırmada ve kolestrolü düşürmede oldukça etkilidir.
Sabahları 1-2 diş sarımsağı karanfil ile birlikte tüketebilirsiniz.
Kalbe iyi gelen yiyecekler ve içecekler arasında özellikle zencefilin göğüs ağrısı üzerinde kanıtlanmış bir etkisi vardır. Zencefil, kolesterolü düşürmeye ve içerdiği antioksidan özelliği ile kan damarlarını korumaya yardımcı olur.
Göğüs ağrınız baş gösterdiğinde bir fincan zencefil çayı tüketebilirsiniz. Zencefil çayı hazırlamak için: Bir yemek kaşığı rendelenmiş zencefili bir bardak sıcak suya ekleyip ağzını kapatın, beş dakika demlendikten sonra süzüp içebilirsiniz.
Acı biber de göğüs ağrısı vakalarında rahatlama sağlayabilen yöntemlerdendir. Yüksek oranda konsantrasyon sağlar ve anti-inflamatuar özellik barındırır. Kan düzenleyici olarak görev yapar ve kalbe kan akışını sağlar.
Acı biberi yemeklerle veya bir bardak süte ya da meyve suyuna bir çay kaşığı miktarında karıştırarak tüketebilirsiniz. Doktorunuza danıştığınız takdirde acı biber takviyesi de kullanabilirsiniz.
Ton balığı ya da somon gibi yüksek oranda yağ içeren balıklar omega 3 açısından zenginliğiyle de bilinir ve kalp damar sağlının korunmasında etkili olur. Omega 3 damar tıkanıklığı ve damarlarda plak oluşumunu önlemekle birlikte kan basıncını düşürmeye yardımcı olur. Haftada en az iki öğün balık tüketmek kalp sağlığı açısından doktorlarca tavsiye edilmektedir.
Çikolatanın insan sağlığına yararlı etkileri saymakla bitmiyor. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki çikolata polifenolik bileşikler bakımından oldukça zengin bir içeriğe sahip. Bu zengin içerik sayesinde kalp ve damar rahatsızlıklarına iyi geliyor. Ancak çikolata tüketirken içindekilere dikkat edilmeli ve güvenilir markalardan tüketilmeli.
''Bamya çiçeği'' adıyla da bilinen hibiskus, kırmızı renkli yapraklara ve buruk bir tada sahip. Polifenolik bileşenler açısından zengin olması ve antioksidan özelliği ile kalp ve damar hastalıklarına ve kalp çarpıntısı şikayetlerine iyi geliyor.
Halk arasında da kolestrolü düşürdüğü bilinen cevizin kalbe faydaları bilimsel olarak da desteklenmektedir. Ceviz üzerindeki sarı tabakada bol miktarda polifenolik bileşen saptanmıştır. Bu zengin içerikle ceviz güçlü bir antioksidandır ve kötü kolestrolün zararlarından korur.
Bir adet kabuklu cevizi kırıp bir bardak suyun içinde bekletebilir, sabah aç karnına suyunu içip tanelerini yiyebilirsiniz. Bu işlem cevizin sarı kabuğundaki polifenolik içeriğin suya karışmasında etkili bir yöntemdir.
Günümüzde antioksidanlar, kalp ve damar hastalıklarına karşı koruma ve tedavi işleviyle yaygın olarak kullanılmaktadır. Antioksidan içermesi bakımından zengin meyve ve sebzelerin düzenli tüketimi yüksek tansiyon rahatsızlıklarını önlüyor. Domates ise antioksidan bakımından oldukça zengin olduğundan kalp dostu meyveler içinde yerini alıyor. Domatesi diğerlerinden ayıran özellik ise likopen kaynağıdır ve likopen en güçlü ansioksidanlardandır.
Hareketsiz yaşam, kalp hastalıklarının başlıca sebeplerindendir. Yoga, aerobik, dans kalbe iyi gelecek egzersizlerdir.
Haftada 2.5-5 saat arası düzenli spor yapmak ve bu süreyi tek bir güne sıkıştırmamak gerekmektedir. Spor yapamayanlar ve kalp ağrısına evde ne iyi gelir sorusuna yanıt arayanlar bahçe işleri, merdiven çıkmak, yürüyüş, esneklik egzersizleri gibi kalbe iyi gelen hareketleri uygulayabilirler.