AMASYA (İHA) - Kalp hastalıklarının arkasındaki sinsi isim olan kolesterolün kontrol altında tutulması gerektiği bildirildi.
Amasya Sabuncuzade Şerefeddin Devlet Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, kalp hastalıklarının arkasındaki sinsi isim olan kolesterol düzeyinin yüksek olmasının kalp damar hastalığı tehlikesini arttırdığına ve kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse kalp hastası olma ihtimalinin de ok kadar yüksek olduğuna dikkat çekildi. Kolesterolün insan vücudunun bütün hücrelerinde bulunan yağ benzeri bir madde olduğu hatırlatılan açıklamada şöyle denildi:
"Kolesterol hücre zarının, bazı hormonların yapımında kullanılır, ancak kanda fazla miktarda bulunması zararlıdır. Kolesterol bir yandan karaciğerde üretilirken, besinlerle de alınır. Et, süt ürünleri, yumurta gibi hayvansal kaynaklı besinlerde kolesterol bulunur, meyve, sebze ve tahıllarda ise bulunmaz. Kan kolesterol düzeyinin yüksek olması kalp damar hastalığı tehlikesini arttırır. Kişinin kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse kalp hastası olma ihtimali de o kadar yüksektir. Türkiye'de erkek ve kadında birinci sırada gelen ölüm nedeni kalp damar hastalığıdır."
Çok yaygın olan kolesterol hastalığının "damar sertliği" olarak bilindiği, damar tıkanıklığının kalp damarlarında olması halinde kalp krizine, beyin damarlarında olması halinde ise felce neden olduğu kaydedildi. Kandaki kolesterolün bir bölümünün de HDL-Kolesterol adı verilen paketlerin içinde taşındığı, HDL-Kolesterolün damarlarda kolesterolün birikimini önlediği anlatılan açıklamada şu bilgilere yer verildi:
"Yapılan araştırmalar HDL-Kolesterolü yüksek olan kişilerde kalp hastalığının daha az olduğunu göstermiştir. Türk Kardiyoloji Derneği'nin yapmış olduğu araştırmalarda Türk toplumunda HDL-Kolesterol değerinin düşük olduğu gösterilmiştir. Sigara içme ve şişmanlık iyi kolesterolü düşürür, düzenli egzersiz yükseltir."