Günlük hayatın stresi ve temposu içinde kimi zaman ‘basit bir yorgunluktur’ olarak addedilen bazı durumlar, ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Hangi şikayetler kalp hastalıklarının belirtisidir ve hangi durumda doktora başvurulması gerektiğini bilmek çoğunlukla hayat kurtarıyor.
Prof. Dr. Cengiz Köksal, “En sık karşılaşılan kalp hastalık belirtisi, hareket etmekle hissedilen göğüs ağrısı, hareket etmekle gelen nefes darlığı ve çarpıntıdır. Aşırı efor veya günlük işlerini yaparken hissedilen göğüs ağrısı ise koroner kalp hastalığının en önemli belirtisidir” dedi.
Hastaların sıklıkla "göğsüme taş bastırıyorlar veya sanki birisi göğsüme oturuyor" şeklinde bir göğüs ağrısı tarif ettiğini belirten Prof. Dr. Köksal, “Bu ağrının en tipik özelliği hareket etmekle gelmesi ve dinlenince geçmesidir. Ayrıca ağrı sol kola, sırta ve boyna doğru yayılabilir. Ağrı kısa sürer ve 30 dakikadan daha fazla sürmesi kalp krizinin habercisi olarak görülebilir. Bunun yanında, hareket etmekle hissedilen nefes darlığı ve/veya çarpıntıda, kalp kapak hastalıklarında kaçak veya darlık gibi bir problem olduğunun habercisi olabilir. Hareket etmekle nefesi daralan hasta durup dinlenmek ihtiyacı hisseder. Nefes darlığına sıklıkla çarpıntı eşlik eder. Nefes darlığı veya çarpıntı şikâyetleri varsa mitral veya aort kapakta sorun olarak karşımıza çıkabilir” dedi.
Söz konusu şikayetlerden acil doktora başvurmayı gerektiren durumun, hareket etmekle veya istirahatta hissedilen göğüs ağrısı olduğunun altına çizen Köksal, “3-4 dakika süren ve dinlenmekle geçen göğüs ağrısının uzun sürmesi ve dinlenmekle geçmemesi kalp krizi ve ani ölüm riskinin habercisidir. Böyle bir durumda ise beklenilmeden, tam teşekküllü bir hastanenin acil kardiyoloji servisine başvurulmalıdır. Aksi, kalp anjiosu ile gösterilmedikçe 40 yaş üstü sigara içen, yüksek tansiyonu ve/veya şeker hastalığı olan bireylerde göğüs ağrısı, koroner kalp hastalığının bir belirtisi olarak kabul edilmelidir” dedi.
İHA