BİZE ULAŞIN
Dünya Kupası finalleri sırasında İngiltere'nin Almanya'ya attığı golün çizgiyi geçmediği gerekçesiyle sayılmaması futbol sahalarında teknoloji kullanımı tartışmalarını yeniden başlattı.
Gol çizgisi teknolojileri üreten Hawk-Eye ve Cairos adlı rakip şirketler, FIFA'nın teknolojinin kullanımına muhalif tavrını gözden geçirmesi gerektiğini söylüyor.
Cairos'un yöneticilerinden Christian Holzer, ''Yüzde 100 doğru veri sağlayan bir teknoloji kullanıyoruz, bu da oyunun daha adil olmasını sağlıyor'' dedi.
FIFA Genel Sekreteri Jerome Valcke mart ayında yaptığı açıklamada ''Teknolojinin futbola girmemesi gerekir. FIFA bünyesindeki Uluslaraarsı Futbol Birliği'nde ağırlıklı görüş bu yönde'' demişti.
Kale çizgisi teknolojisiyle kameralar ve manyetik alanların yardımıyla, sinyal yayan sensörlerin monte edildiği futbol toplarının kale çizgisini geçip geçmediği anlaşılabiliyor. Futbolcular ve teknik direktörler bir süredir hakemlerin tartışmalı gol kararlarının ardından bu teknolojilerin kullanılması gerektiğini savunuyorlar.
Kamera sistemleri yardımıyla topun çizgiyi geçip geçmediğini belirleyen İngiltere merkezli Hawk-Eye ile çip yardımıyla aynı tespitleri yapabilen Almanya merkezli Cairos, yeni teknolojilerin hakemlere yardımcı olabileceğini söylüyor.
Holzer, ''İngiliz takımının mağdur olduğu karar haksızlıktı. Soyunma odasına 2-2'lik skorla gidebilmiş olsalardı herşey daha farklı olabilirdi'' dedi.
Sorun en az 10 yıldır FIFA'nın gündeminde. Futbolun kurallarını belirleyen Uluslararası Futbol Birliği'nin sekiz üyesi var. Bu üyelerden İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'nın birer oyu var. ''Dünyanın geri kalanı'' da dört oyla temsil ediliyor.
FIFA İcra Kurulu'na ek olarak, Bu üyelerden Galler ve İrlanda futbol federasyonları da futbol sahalarında teknolojinin kullanılmasına karşı.
Eski İngiltere Futbol Federasyonu Başkanı David Davies, BBC'ye yaptığı açıklamada, FIFA'ya yıllardır kale çizgisi teknolojisini kullanması için baskı yaptıklarını söyledi.
Ancak bu konuda seslerini kimseye duyuramadıklarını kaydeden Davies, ''Bu durumun değişip değişmeyeceğini bekleyip görmemiz gerekecek'' dedi.
Görüntü tekrarları ve foto muhabirlerinin çektikleri kareler, İngiltere maçında topun çizgiyi geçtiğini ortaya koyuyor. İki rakip sistem, bu teknolojiyi sporda bir süredir kullanıyor.
Hawk-Eye, cricket ve tennis maçlarındaki uzlaşmazlıkları gidermede yardımcı olan bir teknolojiyle piyasada.
İlk olarak İngiltere ile Pakistan arasında 2001 yılında oynanan cricket maçında kullanılan bu teknolojiden tenis maçlarında da yaygın şekilde yararlanılıyor.
Teniste kullanımı ise, Amerikan Açık Turnuvası'nda 2004 yılında yaşanan bir tartışmayı izliyor. Serena Villiams'ın elendiği bir maçta, hakemin kararının yanlış olduğu görüntü tekrarlarından anlaşıldı. Karar daha sonra değiştirilmedi, ama tenis sporu 2006 yılında bu teknolojiyi kullanmaya başladı.
Pahalı teknoloji FIFA ise, sistemin yeterince doğru veri üretemediğini, çok pahalı olduğunu ve Dünya Kuopası maçlarıyla yerel ligdeki bir maçta aynı kurallar uygulanmıyor olacağı için ''futbolun evrenselliğini'' etkileyeceğini savunarak karşı çıkıyor.
Hawk-Eye sistemini geliştiren Paul Hawkins, ''İşe yaradığı konusunda bir tereddüt yok. Maliyeti konusunda ise tenise bakın. Rolex gibi sisteme sponsorluk yapan firmalar var. Futbolun da benzer bir şey yapacağından eminim'' dedi.
Cairos gibi kale çizgisi sistemleri ise farklı bir yöntem kullanıyor. Kamera teknolojisi yerine futbol topuna bir çip yerleştiriliyor.
Cairos yetkilisi Holzer, topun içindeki çipin futbolun kendisine herhangi bir etkisi olmadığını belirterek, ''Çip topun tam merkezinde, test edebilmek için çok sayıda maç yaptık, herhangi bir sorun tespit etmedik'' dedi.
Cairos, cihazın ağırlığının 15 gram olduğunu söylüyor.
Güney Afrika'daki Dünya Kupası finallerinde kullanılan Jabulani futbol topunun ağırlığı ise 420 ila 445 gram civarında.
