Medical Park Gaziantep Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği üyelerinden Prof. Dr. Yusuf Yağmur kolon ve rektum kanserinin erkek ve kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri olduğuna dikkat çekti.
Yağmur, geçtiğimiz on yılda kalın bağırsak kanserlerinin tanı ve tedavisinde çok önemli ilerlemeler olduğuna değinerek, bu gelişmeler sayesinde hem hastaların yaşam sürelerinin belirgin şekilde uzadığına hem de onların yaşam kalitesinin yükseldiğini belirtti. Erken davranıldığı takdirde, kolon ve rektum kanserinin tedavi edilebilir ve önlenebilir hastalık olduğunu kaydetti. Uygun ve erken tedaviyle hastalıktan tamamen kurtulmanın mümkün olduğunu belirten Prof. Dr. Yusuf Yağmur, teşhis ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi:
"Son dönemlerde kolon ve rektum kanserinin gençlerde de görülme sıklığı arttığı gibi, dünyada tüm kanser türleri içinde 3. sırada olan kolon kanseri (kalın bağırsak) önlenebilir bir hastalıktır. Kolorektal kanser insidansı dünya çapında artmaktadır. Kolorektal kanser, ileri aşamalarda tespit edildiğinde yüksek mortaliteye sahiptir ancak aynı zamanda önlenebilir bir hastalıktır. Kolorektal kanser riskini azaltmak için büyük yaşam tarzı değişiklikleri gerekmektedir. Tarama testleri ve kolonoskopik inceleme mortaliteyi azaltmak için en güçlü araçlardır. Kolorektal kanseri gelişmeden önlemek ve erken evrede yakalayabilmek için, Gaitada Gizli Kan Testi ve Kolonoskopi yöntemi kullanılmaktadır. Bu yöntemle kansere dönüşmemiş adenomatöz polipleri ve erken dönem lokalize kanserleri saptamak ve tedavi etmek mümkündür. İki yılda bir uygulanacak Gaitada Gizli Kan Testi ve 10 yılda bir yapılacak kolonoskopi ile tarama için idealdir. Kalın bağırsak kanseri genellikle ileri yaşlarda ortaya çıksa da son yıllarda da gençler arasında görülme sıklığı giderek artıyor."
Fazla şeker ve obezite kanser riskini arttırmaktadır
Genel Cerrahi Kliniği Prof. Dr. Yağmur, "Genç nüfusta Kolorektal kanser insidansı artmıştır. Çalışmalar genç hastalarda sol taraflı tümörlerin prevalansının arttığını göstermektedir. Gençlerde kalın bağırsak kanseri oranlarındaki artışın nedeninin, artan obezite oranları olduğu düşünülmektedir. Alkol, yanmış et ürünleri, fazla şeker tüketimi, işlenmiş salam, sucuk, sosis gibi tuzlu ve katkı maddeli etler, kolon kanseri riskini arttıran faktörlerdir. Kolon ve rektum hastalıkları hakkındaki çalışmalarıyla adından söz ettiren dergilerden biri olan ‘’Diseases of the Colon & Rectum’’ adlı derginin bu yıl ki yayınının Şubat sayısında yer alan makalede: Yeni Zelanda, İsveç ve İskoçya’daki 1970’den beri tanımlanan veriler incelenmiş ve üç ulusal popülasyonda genç başlangıçlı yaşı 50’den küçük olan kişilerde rektal karsinomda bir artış olduğunu göstermektedir. Çevresel etkilerin bu artışın etiyolojisi üzerindeki rolüne bakmaya odaklanabilir ve bu nedenle önleme stratejilerini araştırılabilir. Son 2 yılda kolon rektum kanserli cerrahi operasyon yaptığım hastalarımın yaşlarının büyük çoğunluğu 50 yaş üzeri olmasına rağmen, 40 yaş altı ile 17, 31 ve 39 yaşında operasyon yaptığım hastalarım oldu. Bu hastalar rektum ve kolonun son kısmı (sigmoid) kolon yerleşimli olarak bulundu. Kolon kanseri kolonoskopi ile tespit edilebiliyor. Yaşı 50’nin üzerinde olan ve kabızlık, dışkıda kan, şişkinlik, kramp tarzı ağrı, ishal gibi şikayetler olan tüm kişilerde mutlaka kolonoskopi yapılmalıdır. Genç hastalarda hastalığın erken tanısında esnek bir sigmoidoskopi ile tümörlerin büyük bir kısmına erişilebileceğini görmekteyiz. Dolayısı ile kabızlık, dışkıda kan, şişkinlik, kramp tarzı ağrı, ishal gibi şikayetler olan genç kişilere de en azından sigmoidoskopi ile inceleme yapmak gerekir. Kolon kanseri mukozadaki poliplerin zamanla kanserleşmesi sonucu oluşur. Poliplerin kanserleşme süreci yıllar alabilir. Her polip kansere dönüşmemesine rağmen, kolonoskopi ile polip kontrolü ile kanser evresinin ilerlemesine izin vermeden o kısım alınarak kanserin önüne geçilebilir. Erken evre kolon kanseri, kolonoskopi sırasında tümörün çıkartılması ile tedavi edilebilirken ileri evrelerde ise cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi seçeneklerinden bir veya birkaçı kullanılıyor. Erken başlangıçlı kolorektal kanserler daha agresif tümör özellikleri olup distal yerleşimli ve daha fazla sistemik tedavi kullanımı ile ilişkilidir. Bazı olumsuz risk faktörlerine rağmen, bu hastalar daha yaşlı başlangıçlı hastalardan daha iyi sağ kalım eğilimindedir" diye konuştu.
Prof. Dr. Yağmur, kolon ve rektum kanserinin erken incelemelerle kanserleşme başlamadan belirlenebildiğini, hastalığın erken teşhis edildiğinde ise tedavisi kolay ve önlenebilir bir rahatsızlık olduğunu da sözlerine ekledi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz