Kalın Bağırsak Kanseri Önlenebilir Bir Hastalık

Kolon kanserinin en çok görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer aldığı bildirilirken, belirti vermeyen ve yavaş ilerleyen hastalığın özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ettiği kaydedildi.

Medline Antalya Hastane Kompleksi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Cem Aykent, kolon kanserinin en sık görülen kanser türleri arasında üçüncü sırada yer aldığını belirtti. Hastalığın özellikle 50 yaş ve üzerindekileri tehdit ettiğini ifade eden Op. Dr. Aykent, “Kalın bağırsak kanserini nasıl önleyebileceğimizi anlatmak için önce kanser nedir bilmek gerekir. Kısaca, köken aldığı hücrenin kontrolsüz çoğalması, çevre dokulara ve uzak organlara yayılması olarak tanımlanabilir. Kalın bağırsak kanseri, kalın barsak iç yüzeyini örten tabakayı oluşturan hücrelerden gelişir” dedi.

Tüm kalın bağırsak kanserlerinin bir polip zemininden başladığı konusunda görüş birliği olduğunu belirten Aykent, “Polip, bağırsak iç yüzeyini örten tabakadan gelişen bağırsak içine doğru büyüyen kabartı ve şişliğe verilen isimdir ve birçok şekilde olabilmektedir. Bazı polipler düz (sapsız veya sesil), bazıları ise bir sap ile bağırsak duvarına bağlıdırlar (saplı polip). Erişkinlerde yüzde 15-20 oranında polip gözlenebilir. 50 yaş üzerinde ise bu oran yüzde 40-50’lere ulaşır” diye konuştu.

POLİPİN KANSERLEŞMESİ 8-10 YIL

Kalın bağırsak poliplerinin genellikle iyi huylu olmalarına karşın kalın bağırsak kanserleri ile ilişkilerinin kesin olarak gösterildiğini vurgulayan Op. Dr. Aykent, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir polipin kanserleşmesi için yaklaşık 8-10 yıl kadar bir süre gerekir. Hangi polipin kanserleşeceğini anlamak için polip dokusunun patolojik (mikroskobik) incelemesine gerek vardır. Bu nedenle pratik olarak her polip çıkarılıp incelenmelidir. Tarama testleri herhangi bir şikayeti olmayan hastada yapılmalıdır. Kalın bağırsak kanseri taramasının amacı kanser oluşmadan polip aşamasında tespit etmek ya da kanseri erken evrede yakalayabilmektir. Kalın bağırsak kanseri herhangi bir yaşta ortaya çıksa bile hastaların yüzde 90'ından fazlası 40 yaşın üzerinde olan kişilerdir. “

Ailede kalın bağırsak kanseri ya da polip hikayesi olan, ülseratif kolit ve Crohn hastalığı bulunan, meme, yumurtalık ve rahim kanseri olanlar, 50 yaş üzerindeki bireylerde risk faktörünün arttığını belirten Aykent, “Öncelikle kullanılması gereken tarama yöntemi sigmoidoskopi-kolonoskopidir. İçi boş organların iç yüzeyini örten tabakanın bir alet yardımı ile direkt gözle incelenmesine endoskopi denir” dedi.

HEMOROİDLER KALIN BAĞIRSAK KANSERİNE YOL AÇAR MI?

Hemoroidlerin kalın bağırsak kanserine neden olmadığını ancak kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanserine benzer belirtilere yol açabildiğini anlatan Op. Dr. Aykent, “Bu belirtiler fark edildiğinde durumun bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Makattan kanama şikayeti olan her bireyde bu şikayetlerin hemoroid hastalığına mı, yoksa kansere mi ait olduğu doktor tarafından incelenmelidir. Gerekli tetkikler yapılmadan makattan kanama şikayeti olan bir hastada, bu kanamanın basit bir hemoroid kanamasıdır diye geçiştirilmesi erken evrede yakalanabilecek bir kanserin geç tanı almasına neden olur. Sonuç olarak ülkemizde kadın ve erkekte sık oranda gözlenen kalın bağırsak kanseri aslında önlenebilir bir hastalıktır. Bu nedenle risk altındaki bireylerin herhangi bir şikayeti olmadan mutlaka tarama yöntemlerinden yararlanması gerekir” diye konuştu.