Kalkınma Bakanı Yılmaz, Ağrı'da: "Kalkınma, Sosyal Boyutu Olmadan Düşünülemez. Sadece Fizikivarlıklarla, Yolla, Köprüyle Kalkınma Olmaz. İnsana Yatırımyapmadan, Tam Anlamıyla Bir Kalkınma Sağlamış Olamayız"

Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, kalkınmanın, sosyal boyutu olmadan düşünülemeyeceğini belirterek, "Sadece fiziki varlıklarla, yolla, köprüyle kalkınma olmaz. İnsana yatırım yapmadan, tam anlamıyla bir kalkınma sağlamış olamayız" dedi.

Bakan Yılmaz, Ağrı Valisi Ali Yerlikaya'yı makamında ziyaret ederek, çalışmalar hakkında brifing aldı.

Bakan Yılmaz, burada yaptığı konuşmada, Ağrılılarla Ramazanı birlikte teneffüs etmek, bakanlık olarak yaptıkları çalışmaları vatandaşla paylaşmak için ve halkın sorunlarını dinlemek için kente geldiğini söyledi.

Ağrı Dağı'nın şehrin önemli değerleri arasında yer aldığını vurgulayan Yılmaz, Ağrı Dağı'nın hem Türkiye için hem de bütün insanlık için önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Bütün bu değerleriyle biz Ağrı'yı daha kalkınmış, daha ileri görmek istiyoruz. Hükümet olarak geçmişten bugüne çok önemli yatırımlar yaptık. Yol, hastane, okul, üniversite, havaalanı gibi çok çeşitli çalışmalar yaptık. Ama her geçen gün ileri gitmek istiyoruz. Toplam yatırımlara baktığımızda, 130 milyona yakın yıllık ödenek sadece kamu yatırımları için Ağrı'ya tahsis ettik. Tabii bir taraftan da yeni bir takım programlar, kalkınma ajansı eskiden yoktu. Bu dönemde bu bunu oluşturduk."

Kalkınma ajanslarının, içinde bulunduğu yöreyi iyi analiz ederek, bilgi zeminini güçlendirmesi gerektiğini belirten Yılmaz, "Çünkü kalkınma dediğimiz şey, bilgi olmadan olmuyor. İçinde bulunduğunuz yöreyi çok detaylı analiz etmeden, potansiyelini önce belirleyemeden atacağınız adımlar çok fazla bir fayda getirmiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Kalkınma ajanları için bu seneyi "kalkınma yılı" ilan ettiğini anlatan Yılmaz, "Kaliteyi arttırmak istiyorsak, rekabeti arttırmamız lazım. Garanti kaynak gördüğü zaman insanlar, kaliteyi arttıramaz. Biraz yarışacak insanımız, biraz 'daha çok proje üreteyim' diyecek" diye konuştu.

SODES'in yenilikçi bir program olduğunu ve felsefesinde kalkınma olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:

"Kalkınma, sosyal boyutu olmadan düşünülemez. Sadece fiziki varlıklarla, yolla, köprüyle kalkınma olmaz. İnsana yatırım yapmadan, tam anlamıyla bir kalkınma sağlamış olamayız. Bunun da özünde şu var: Hiç kimse kendisini dışlanmış hissetmemeli, bir toplumdaki bütün kesimler bir şekilde kalkınma sürecine dahil olmalı. Ben kenarda, köşede kaldım, beni unuttular dememeli hiçbir insan. Özürlü olabilir kadınlarımız olabilir, yoksul insanlarımız olabilir. Çeşitli sebeplerle toplumdan dışlanmış olabilir. SODES'in en temel amacı onları bu kalkınma sürecine katmak."

Bakan Yılmaz, "Ne kadar çok insanı kalkınma sürecine katarsanız o yöre, o ülke o kadar fazla kalkınır. Kalkınmanın nimetlerini de topluma yaymamız lazım. Dar kesime bölüştürme anlayışı yok bizde. Ülkemizde, hükümetlerimiz döneminde sadece Türkiye büyümedi, gelir dağılımı da düzeldi, yoksulluk azaldı" dedi.

KÖYDES'in de dünyaya örnek olabilecek bir program olduğunu ifade eden Yılmaz, Başbakanın "susuz köy, yolsuz köy kalmasın" sloganıyla başlatılan programla büyük başarı elde edildiğini, milyarlarca lira kaynağın bu alanda kullanıldığını vurguladı.

-Ağrı'daki şiddet iddiası-

Vali Ali Yerlikaya, bir kadının şiddet görmesi sonucu hayatını kaybettiğini, üzücü bir durumun yaşandığını belirtmesi üzerine Yılmaz, şöyle konuştu:

"Ben de Ağrı'da yaşanan üzücü hadiseye biraz değinmek istiyorum. Melek Karaslan kardeşimiz Ağrı'da şiddet görmesi sonucu, Ankara'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Yetkililerimiz, bakanlığımız hemen ilgilendiler, kısa sürede Ankara'ya götürülmüştü. Orada yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Bu bir tek insanın canı belki, ama çok önemli bir hadise. Bir insan haksız bir yere ölmesi bütün insanlığın ölmesi gibidir. Bir insana hayat vermekte, bütün insanlara hayat vermek demektir. Maalesef bu da aile içi bir hadise, kadına dönük bir şiddet hadisesi. Daha evrensel olarak baktığımızda güçlünün güçsüzü, güçsüz gördüğünü ezmesi diyelim. Ahlaktan kopuk bir şekilde, maneviyattan kopuk bir şekilde... Bunun bir örneğini böyle görebiliriz. Bir daha böyle bir hadise yaşamak, böyle bir acı görmek istemiyoruz."

Yılmaz, "Bundan dolayı bu yöreye genelleme yapılmasını ben doğru bulmam, dünyanın her yerinde bu tür acı hadiseler oluyor. Burada hukukun işlemesi ve suçluların tespit edilip, cezasını çekmesi lazım. Bu tür hadiselerden de bazı dersler de çıkarmak lazım. Ben tekrar Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

-"Uçağın önünden tilki geçti"-

Bir gazetecinin, "Ankara'da bir tilkinin uçağın önüne çıkması sonucu küçük bir kaza olmuş. Durum nedir-" sorusunu Bakan Yılmaz, "Önemli bir durum değildi. Tilkinin geçtiğini fark etmiş pilot, acil bir fren yaptı. O anda yolcularda da biraz telaş oldu. Daha sonra öğrendik, tilki geçiyormuş. Tilkiyi ezmemek için pilotumuz uçağı biraz daha sert bir frenle durdurmuş. Ardından hemen hareket ettik. Yani ciddi bir tehlike söz konusu değil. Fakat eğer tilkiyi ezseydi, 'hem acı bir şey olurdu hem de uçak zarar görürmüş' öyle dediler. Motora falan zarar verirmiş. Yani ezmemekle her bakımdan isabetli davranmış pilot."

Bakan Yılmaz, Belediye Başkanı Hasan Arslan'ı da makamında ziyaret ederek, çalışmalar hakkında bilgi aldı.

Muhabir: Emrah Kocabey / Ayşe Yıldız / Zekeriya Kaya