AKSARAY (İHA) – Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Türkiye’de süt tüketiminin yetersiz olduğunu belirterek, bunun iki katına çıkartılması gerektiğini söyledi.
Çeşitli açılışlara katılmak üzere Aksaray'a gelen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, SÜTAŞ Entegre Tesisleri Yatırımının Ekonomik Etki Analizi Raporu sunum toplantısına katıldı. SÜTAŞ Tesisleri’ndeki toplantıya Bakan Yılmaz’ın yanı sıra Aksaray milletvekilleri Ali Rıza Alaboyun ve İlknur İncegöz, Vali Vekili Abdulkadir Demir, Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Altonsoy, AK Parti İl Başkanı Fatih Yıldırı, SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz ile daire müdürleri katıldı. Sütün insanın ilk gıdası olduğunu ifade eden SÜTAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Beslenmemiz için ihtiyaç duyduğumuz en temel besin öğelerini en dengeli şekilde en bütünlü bir şekilde içeren ve de en hesaplı kaynaktır. Bakıyoruz, gelişmiş ülkeler o ülkelerde, tüketimin içerisinde süt miktarı bir kalkınmışlık göstergesi gibi. Hangi ülke kalkınmışsa bakıyoruz ki o ülkenin beslenme rejimi içerisinde süt çok yüksek seviyede. Bunların neden sütü bu kadar çok tükettiklerini bir daha bir daha düşünmemiz lazım. En temel besin olduğunu biliyoruz ama, onlar kadar bilinçli davranmamışız bu güne kadar. Çünkü onların yarısı kadar daha tüketiyoruz. Yarısı seviyesine de son yıllarda geldik” dedi.
Mesleğe başladığı zaman henüz 100 litrelerde olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Yavaş yavaş yükseliyoruz. Ama 350 litrelerde gelişmiş ülkeler, bunu unutmayalım. Ülkemizin geleceği, sağlıklı nesillerin yetişmesi, Türk toplumunun, insan kaynağının gücü kuvveti, zihinsel, bedensel kapasitesi diyebiliriz ki, bizim süt tüketimini yükseltmemiz ile doğrudan ilişkili. O zaman gerçekten önemli bir işimiz var bizim. Gerçekten önemli bir sorumluluğumuz var bizim. Arzu ederim ki, bizim 2023 hedeflerimiz arasında Türkiye'nin de kişi başına süt tüketimini 350 litreye çıkartmak isteriz. Bu çünkü eşittir gelişmiş ülkeler arasında dünyada ilk 10'na girmek demek” diye konuştu.
“AKSARAY’DA ÜRETİM KÜLTÜRÜ OLUŞTU”
AK Parti Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun ise, “Biz burada SÜTAŞ’ın gelmesiyle sadece 500 veya bin kişinin çalışmasını sağlamadık. Burada bir üretim kültürü oluştu. Hayvancılık gelişti, hayvancılığa dayalı zihinsel bir dönüşüm yaşadık. Süte su katmayı veya suya süt katmayı unuttu artık esnafımız. Soğuk zincir nedir onu bildik. Bir ahıra, galoşla girmenin kültürüne sahip olduk biz. Bunun mimarı SÜTAŞ’tır. Buradaki fabrikayı elbette sahipleneceğiz. Çünkü bu fabrika bizim ekmek kapımız. Bize sadece hayvancılığı değil, hayvancılığın yanında bitki yemini öğrettiniz. Biz yoncayı sizin sayenizde tanıdık. Eğer siz gelip de 'Aksaray'ın yoncası Türkiye'nin en iyi yoncası, o yüzden buradayız' demeseydiniz bizim kafamızda yonca fikri oluşmazdı. Ve Aksaray Türkiye'de yoncanın merkezi haline gelmezdi” şeklinde konuştu.
“AMACIMIZ KALKINMAYI BÜTÜN ALANA YAYMAK”
Kalkınmanın sadece ekonomi olmadığını belirten Bakan Yılmaz da, sadece parasal büyümenin parasal gelir artışı anlamına gelmediğini belirterek, "Çok boyutlu bir hadise. İşin sosyal boyutu var, çevresel boyutu var. İnsan hayatına ilişkin, temel haklara ilişkine kadar uzatabileceğiniz çok boyutlu. Kalkınma gerçekten çok boyutlu. İnsan odaklı baktığınız zaman zaten çok boyutlu bakmak zorundasınız. Çünkü insan çok boyutlu bir varlık. Kalkınmada elbette farklılıklar var. Her yerde eşit olarak kalkınamıyoruz maalesef. Daha hızlı kalkınan ülkeler, dünyaya baktığınız zaman birçok ülke var. Bizim bir amacımız da tabi bu kalkınmayı bütün alana yayabilmek, olabildiği kadar mutlak bir yeşillik olmasa da olabildiği kadar adil, dengeli bir kalkınmayı gerçekleştirmek. Bu da son derece çok önemli. Kalkınma Bakanlığı ve Kalkınma Bakanı olarak en temel gündem maddelerinden biri bana göre bölgesel gelişme. Bunun için çok büyük gayretler sarf ediyoruz. Bir taraftan Türkiye'yi büyütmeye çalışıyoruz. İşte 230 milyar dolarlardan 772 milyar dolara geldik. Kişi başına gelirimiz 3 bin 500'den yaklaşık 10 bin 500 dolara ulaştı. İyi gidiyoruz, birçok göstergemiz iyi gidiyor. Ama bir taraftan da bunu yaygınlaştırmak zorundayız. Kapsayıcı bir kalkınma anlayışı ile hareket ettiğimiz zaman hem daha fazla insanı, bölgeyi kalkınma sürecine dahil etmemiz lazım ki daha hızla kalkına bilelim, hem de 2023 hedeflerine yürüyebilelim. Hem de bu kalkınmanın oluşturduğu nimetleri her tarafa yaymamız gerekiyor” dedi.
“TOPLUM OLARAK YAŞLANIYORUZ”
Türkiye’nin yaş ortalamasının 29 yıl 7 ay olduğunu, toplum olarak 30’una yaklaşıldığına dikkat çeken Bakan Yılmaz, “Giderek olgunlaşıyoruz maalesef. Gençliğimizi yavaş yavaş her yıl 3 ay, 4 ay, 5 ay yaşlandırıyoruz toplum olarak. Ama baktığımız zaman bu geri kalmış dediğimiz bölgeler çok daha genç bölgeler” diye konuştu.
Türkiye'de halen nüfusun yüzde 26'sının tarımda istihdam edildiğini ifade eden Yılmaz, “Bu gelişmiş ülkeler gibi bir süre sonra bir miktar azalacak. Ama verimliliğin artması lazım. Bir taraftan da kırsal kalkınma konsepti içinde, kırsal alanda daha fazla istihdam oluşturmamız lazım. Tarım içi istihdam, tarımla bağlantılı ama tarım dışı istihdam oluşturmamız lazım. Tarım sektörü stratejik bir sektör. 21. yüzyılda çok daha önemli bir sektör. Ve artık tarımın Türkiye'de de giderek dönüştüğünü görüyorum. Bu bir süreç tabii. Belli bir zaman içerisinde bizde de çok daha farklı bir tarım sektörünün oluştuğunu göreceğiz. Kırsal politikalar ile birlikte, kırsal alan ile birlikte burada da yakın kırsalın özellikle yakın kırsal ve uzak kırsal diye ayrımlar yapılıyor. Bu ayrımları da ben önemsiyorum. Şehirle bütünleşik bir şekilde yakın kırsalı planlamamız ve ekonomik anlamda değere dönüştürür hale getirmemiz lazım” diye konuştu.
“SÜT TÜKETİMİ TÜRKİYE’DE YETERSİZ”
Türkiye’de tarımda ölçek problemimin olduğuna vurgu yapan Bakan Yılmaz, “Çok küçük ölçekli işletmelerimiz var, bunlar verimli çalışamıyorlar. Kendi çalışanları içinde, toplum içinde ihtiyaç duyduğumuz ölçüde değer, katma değer üretemiyorlar. Bunları da giderek büyütmemiz ve geliştirmemiz lazım. SÜTAŞ'ta bir amiral gemisi gibi ama bu tür yatırımlarla birlikte çevresindeki üreticilerin de ölçeğinin arttığını görüyoruz. Sadece bu büyük ölçekli yatırımla kalmıyor iş, bu bir pazar oluşturuyor. Ölçek dediğimiz hadise de pazarın büyüklüğü ile yakından ilgili. Pazar ne kadar büyürse, ne kadar geniş bir çerçeveye ulaşabilirseniz ölçeği de o ölçüde artırma şansınız olur. Süt tüketimi Türkiye'de gerçekten yetersiz. Süt tüketimimiz yetersiz. Bunu artırmamız lazım. Gerçekten 2'ye katlamamız lazım. Gelişmiş ülke ortalamalarını yakalamamız lazım. Hem sağlımızı anlamında, hem ekonomik refahımız anlamında bunu yapmamız lazım. Son dönemlerde bu konularda da ciddi çalışmalar yürütüyoruz. Tarım Bakanlığımız kanalı ile çeşitli destekler, hibeler, teşvikler sağlıyoruz. Ziraat Bankası kanalı ile krediler sağlıyoruz. Yine sosyal boyut itibari ile kooperatiflere destekler sağlıyoruz. Bir taraftan da talebi artırmak için gayret ediyoruz. Okullarda başlattığımız proje bunun en açık göstergesidir. Bunu ben çok önemsiyorum. Bu sadece o anda belli bir ihtiyacı karşılamanın ötesinde süt içme alışkanlığı kazandırmaya yönelik bir program. Çocukken süt içmeye alışmazsanız, farklı içecek türleri ile yetişirseniz, yetişkin hale geldiğinizde de süt ile aranız pek iyi olmaz. Başka şeylere ihtiyaç olur” dedi.
“AKSARAY ÇOK İYİ YOLDA”
Aksaray’ın çok iyi yolda olduğunu kaydeden Bakan Yılmaz, “Milletvekilleri ile, belediyesi ile, yerel yönetimleri ile, kamu kurum ve kuruluşları ile, sivil toplumu ile iyi bir gelişme ivmesi yakalamış, giderek güçlenen bir ekonomiye sahip bir ilimiz. Üniversiteyi inşallah fırsatımız olacak, ziyaret edeceğiz. Üniversiteyi çok önemsediğimizi belirtmek istiyorum. Üniversiteyi sadece bir eğitim kurumu olarak algılamıyoruz. Kalkınmanın da lokomotif kurumu olarak da görüyorum. Sadece 2007-2012 döneminde üniversiteye 82 milyon lira yatırım ödeneği vermişiz. Bu eğitim sektöründe, teknoloji ve diğer ihtiyaçlarını katarsanız herhalde 90-100 milyonlara ulaşır” diye konuştu.
Analiz sonucunu açıklayan Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Prof. Dr. Erinç Yeldan, “SÜTAŞ yatırım tesislerinin bölgeye toplam etkisi son 5 yılda 2 milyar 94 milyon Türk Lirası olarak hesaplanıyor. Bu 2 milyarın yüzde 67'si doğrudan yatırım etkisi. Yüzde 26'sı sayın bakanımızın da vurguladığı ileriye dönük, geriye dönük üretim bağlantılarının Aksaray'dan hep çekmek, hem de itme bağlantılarının dolaylı etkileri” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz