Kalori Azaltmak Gerçekten Zayıflatır Mı?

Jonny Bowden

Okumuş olduğum tüm diyet bilgileri kafamı karıştırdı. Çoğu kişi kilo vermenin tek yolunun kalori azaltmak olduğunu söylüyor ve fakat yeni birçok kitap ise; kalorilerin sayılmamasını belirtiyor. Gerçek nokta / konu /sorun nedir?

Yiyeceğin “ makro besleyici” bileşenleri ( yağ, karbonhidrat ve protein ) bozulduğunda ve her birinin kalori (ya da “enerji” ) değeri belirlendiğinde, kalori konsepti ilk defa 1890 yıllarında keşfedildi. 1900 yılların başında Yale Üniversitesinde bulunan bir kimyager, hem miktarı ( yiyeceğin ) hem de verimi ( aktivitenin ) ölçmenin ve karşılaştırmanın bir yöntemi olsun diye egzersiz yöntemini uyguladı. Kalori hesaplama konsepti doğdu ve bu yüzyılın çoğunda, “ enerji dengesi”, ( kaloriyi alma ve kaloriyi verme) insanların nasıl kilo aldıklarının, verdiklerinin ve kilolarını koruduklarının en popüler teorisi olarak egemen oldu. Senelerce boyunca yüzlerce kilo verme diyeti gelip, geçmiştir ve bu diyetlerin çoğu düşük kalori diyetlerine dayandırılmıştır. Bazı insanlar kilo vermek için kilo kaybetmenin hakemi saydıkları kaloriyle mücadele etmelerine rağmen, son on yılda bu mücadelenin daha cesurca, daha sıklıkla ve daha çok popülerlikle devam ettiği görülüyor.

Kilo vermeyle ilgili en önemli faktörün kalori olmasının karşısında temel bir tartışma şudur: Kaloriler, çeşitli yiyeceklerin vücudu nasıl etkilediğini tek başlarına hesaplayamazlar. Yediğimiz yemeklerin, ruhsal, sindirim kolaylığı, bağışıklık, sıvı tutma, enerji, kan şeker seviyesi, tüm hormon glukagon ve insülin üzerinde ne kadar etkili olduğunu artık bilmekteyiz.

Yiyeceğinizin değerini ne kadar kalori içerdiğiyle ölçmeniz, tıpkı en yakın arkadaşınızın değerini ne kadar para kazandığıyla ölçmeniz gibidir. Bu, karmakarışık olan bir varlığa bakan tek-boyutsal bir yoldur.

Kalorinin üstünlüğüne olan tepkilerinde, araştırmacılar ve popüler olan yazarlar “ kalorilerin sayılmadığını” iddia etmeye başladılar. “Kalorilerin her şey olmadığını” söylemek yerine “ kalorilerin önemli olmadığını” söylediler. Yağ yeni şeytandı ( protein ve karbonhidratların içerdiği kalorinin iki katından çok daha fazlasını içermektedir) ve popüler diyetin stratejisi, yağ alımınızı mümkün olduğu kadar düşük tutmak ve kalorileri sorun etmemekti.

Peki, “ doğru” nedir?

---

Bana sorarsanız, kalorilerin tabanına dayanan bir kilo verme programı dizayn etmek tam bir aptallıktır. Diğer taraftan, bu kadar hafife almak aynı derecede saçmalıktır çünkü siz insülin seviyesini kontrol ediyorsunuz ve kilo veren vücutta hormonal bir denge sağlıyorsunuz. Bir günde 10,000 kalori yiyebilir ama şişmanlamayabilirsiniz.

Bana sorarsanız, insanların insülin ve glukagon gibi hormonlar üzerinde yiyeceklerin ne kadar etkili oluğunu belirten diyetleri uyguladıklarını söyleyebilirim. Bu, “konvansiyonel olarak” önerilenden daha yüksek kalitede yağ ve yağsız protein, karbonhidratlarda düşük, özellikle “ yüksek glisemik” karbonhidratlar olan bir plan anlamına gelir. Bu, life, taze sebzeye, orta karar meyveye, bol proteine, balık ve ketende bulunan omega 3’e, fındık ve çekirdek gibi yiyeceklere, çiğ yiyeceklerin doğru oranıyla, işlenmiş ve rafine edilmiş yiyeceklere, özellikle fırında pişmiş atıştırma ve diğer yağlı “ yiyecek ürünlerine” vurgu yapan bir plan anlamına gelmektedir.

Bu, “kalorilerin hiç sayılmadığı” anlamına mı gelir?

Tabiî ki hayır. Ama bu, kalorilerin merkezdeki evreye ait olmadığı anlamına gelir.