Görenek, kalp hastalıklarıyla alakalı düzenlediği basın toplantısında, hafif kalp çarpıntılarının ritim bozukluğundan kaynaklandığını, bunun tehlikeli bir gidişatın başlangıcı olduğunu söyledi. Kalp çarpıntıları ya da diğer adı ile ritm bozukluklarının en önemli kalp sorunlarının başında geldiğini ifade eden Görenek, "Bu çarpıntıların bir kısmı kalbin karıncık dediğimiz üst kısımlarından kaynaklanmaktadır. Nispeten daha masum olan karıncık çarpıntıların bir bölümü stresle, fazla kahve ve çay içimi ile ya da sigara ile artış gösterebilir" dedi.
BAZI HASTALARDA İKİ ADET VAR
Kulakçıklardan kaynaklananların bir bölümünde hastalarda kulakçıklarla karıncıklar arasında fazladan ikinci bir geçiş yolunun bulunduğunu vurgulayan Görenek, "Normalde bu geçiş yolu tek iken, bazı hastalarda doğuştan olarak bu yol iki adet olabiliyor. Daha hızlı iletiye neden olan bu ikinci yolun kullanıldığı durumlarda hastalarda taşikardi ya da çarpıntı atağı dediğimiz tablolar ortaya çıkmaktadır. Her ne kadar karıncıklardan kaynaklananlar kadar tehlikeli olmasalar da, kalp hızının çok arttığı durumlarda hastalarda baygınlık, nadiren de ölüm olayları görülebilmektedir. Bu gün artık gelişmiş tekniklerle bu olmaması gereken ikinci fazla yol radyo dalgalarından yararlanılarak bir tür anjiyo işlemi ile tamamen ortadan kaldırılmakta, hastalar çarpıntıları için bir daha ilaç kullanmak zorunda kalmamaktadırlar. Bu işlem ileri bir teknoloji gerektirip, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'nde yıllardır başarı ile uygulanmaktadır" diye konuştu.
ÇARPINTI OLABİLİR
Görenek, karıncıklardan kaynaklanan çarpıntıların daha tehlikeli olduğunu ifade ederek, bu tür hastalarının kalp kaslarında daha önceden hasar ya da zedelenme meydana gelenlerde daha sık rastlandığını söyledi. Kalp krizi geçirmiş hastalarda krizin tahrip ettiği kalp bölgesinde ciddi çarpıntılar olabileceğini kaydeden Görenek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Unutmamak lazımdır ki kalp ne kadar hasar görmüş ise kalp krizi ne kadar ağır atlatılmış ise bu ciddi çarpıntılarda o denli fazla ve tehlikeli olacaktır. Bu tür çarpıntıların en ağır şeklinde kalp artık hiç kasılma göstermez, adeta son derece zayıf olarak titrer. İşte bu en kötü durum olup şok uygulaması süratle yapılmaz ise hasta kaybedilir. Bugün karıncıklardan kaynaklanan çarpıntıların tedavisinde bazı ilaçlar kullanıldığı gibi, bazı hastalara ölümcül çarpıntı sırasında devreye girip şoklama yapabilen küçük cihazlar yerleştirilebilmektedir. ICD denen bu cihazlar hayat kurtarıcıdır, ancak fiyatları pahalıdır. Bazı hastalarda ise tıpkı karıncıklardan kaynaklanan çarpıntılarda olduğu gibi radyo dalgaları ile anjiyo benzeri bir işlem yaparak çarpıntıları tedavi etmek mümkün olmaktadır. Ne var ki, bu tedavi şekli daha ziyade nedeni bilinmeyen ya da doğumsal çarpıntıların olduğu gençlerde mümkündür. Unutmamak lazımdır ki, nedeni ne olursa olsun her insan sonunda ileri derecede kalp ritm bozukluğundan ölür. Bu ritm bozukluğu yukarıda değindiğimiz çarpıntılar şeklinde olabileceği gibi, kalpte aşırı yavaşlama ve durma seklinde de olabilmektektedir. Bu bakımdan kalbinde çarpıntı yakınması olan hastalara mutlaka bir kalp doktoruna muayne olmalarını öneriyoruz. Hekim gerekli muayne ve tetkiklerden sonra çarpıntının önemli olup olmadığına kendisi karar vermelidir. Yoksa hekime görünmeden kişinin kendi kendine yorum yapması ya da komşunun eşin dostun tavsiyesi ile hareket etmesi telafisi çok zor hatta bazen imkansız bir hataya yol açabilir".