HABER

Kalp hastalarına 10 altın öneri

Yaz mevsimiyle birlikte güneş yakıcı yüzünü göstermeye başladı.

Kalp hastalarına 10 altın öneri

Yaz ayları, sıcaklık ve neme aldırmadan kendimizi dışarı atıp güneşin sıcacık dokunuşlarına kendimizi bırakmamız anlamına geliyor bir bakıma. Hele de kışın soğuk ve kasvetli günlerinin ardından içimizi ısıtan güneş, şimdiden tatil, piknik ve egzersiz planlarını gündemimize sokarken, özellikle kalp hastalarının sağlıklı bir yaz için dikkat etmesi gereken bazı noktalar var. Zira yaz aylarında kalp hastalarında tansiyon oynamaları ve çarpıntı sık gözleniyor, kalbin üzerindeki yük artıyor.

Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, 30 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda kalp krizi riskinin arttığını belirtirken, tansiyondan ilaçlara, sıvı ihtiyacından sıcak çarpmasına dek kalbi yaza hazırlamanın 10 altın kuralını mynet.com okurları için anlattı.

Susamadan su içmeyi alışkanlık edinin

Sağlıklı kişilerde bile yaz döneminde vücudun sıvı ihtiyacı belirgin olarak artarken, kalp hastalarının çok daha dikkatli olması gerekiyor. Özellikle 50 yaş üzerindekilerde susama hissi olmaksızın sıvı açığı oluşabiliyor. Vücutta suyun azalması kendisini halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı ve çarpıntı ile gösteriyor. Bu nedenle susamadan su içmeyi alışkanlık haline getirmek, günde 2 litre su tüketmeye dikkat etmek gerekiyor.

Sebze ve meyveyi ihmal etmeyin

Yaz aylarında çoğunlukla dışarıda olunduğundan fast-food tarzı yiyecekler tercih edilebiliyor. Ancak özellikle kızartma türü yiyeceklerden kaçınılması, sebze ve zeytinyağlı yiyeceklere ağırlık verilmesi, meyve tüketiminde de aşırıya kaçmamaya özen gösterilmesi gerekiyor. Örneğin, karpuz ve kavun gibi meyveler su içerikleri yüksek olmakla birlikte yoğun şeker içerdikleri için günde 2’şer dilimden fazla tüketmemeye özen gösterilmeli.

Gazlı içecekler ve kafeine dikkat

Sıvı ihtiyacının ağırlıklı olarak su ile karşılanması, alkolün yanı sıra kafeinli, şekerli ve gazlı içeceklerden kaçınılması gerekiyor. Bu içecekler, içerikleri nedeniyle bağırsaktan su gibi tamamıyla emilmediğinden vücudun sıvı açığını su gibi kapatmıyor.

Açık renkli ve pamuklu kıyafetler giyin

Terlemeyi azaltacak giyim tarzı da çok önemli. Özellikle açık renkli pamuklu kıyafetler tercih edilmeli. Ayaklar sık terleyen organlar olduğundan hava dolaşımını engellemeyecek ayakkabı ve çorap seçilmeli. Uzmanların sürekli altını çizdiği ‘şapkasız güneşe çıkılmamalı’ uyarısı göz ardı edilmemeli.

Tehlikeli saatlere dikkat

Doç. Dr. Ahmet Karabulut, güneş ışınlarının dik geldiği 12:00-15:00 arasında dışarı çıkılmaması, yürüyüşler için sabah ve akşam serinliğinin tercih edilmesi gerektiğini belirtirken “Güneşe kademeli merhaba deyin. İlk günden güneşe teslim olmayın. Güneşte kalma sürenizi kademeli olarak artırarak vücudu yaz mevsimine alıştırın. Güneş kremi kullanmayı ihmal etmeyin” diyor.

Yemekten hemen sonra yüzmeyin

Yüzme sırasında vücudun daha çok güneş ışını aldığı unutulmamalı ve yüzmede uzun süreli maratonlardan kaçınılmalı. Yemekten hemen sonra yüzmek kalbi daha çok yoracağı için yemeğin hemen ardından denize ve havuza girilmemeli. Benzer şekilde yemeğin hemen ardından kumsala uzanmak ya da yatağa yatmak da doğru değil. Önce yürüyüş yapılmalı.

Ağır egzersizden kaçının

Kalp hastalarının yazın egzersiz yapmasında bir sakınca yok ama egzersiz programı hafif ve akılcı olmalı. Yürüyüş saatlerinde sabah ve akşam saatleri seçilmeli, aralıklı gölge molaları verilmeli. Yaz mevsiminde serin kapalı salonlarda spor mantıklı bir alternatif.

İlaçlara doz ayarlaması

Tansiyon ve kalp ilaçlarına yaz dönemde doz ayarlaması gerekebiliyor. Özellikle idrar söktürücü ilaç kullanan kişilerde tuz dengesizliği çok çabuk gelişebiliyor. Siz siz olun tatil öncesi doktor ziyaretini ihmal etmeyin. Üstelik yaz aylarında kalp hastalarının yaptığı en büyük yanlışlardan biri, ilaçlarını uzmana danışmadan kesmeleri veya düzenli almamaları. Bu durum kalp damar hastalıklarına bağlı hayati riski artırıyor.

Denize ani atlayıştan kaçının

Güneşte iyice kızgın hale gelen vücudu bir anda soğuk suyun dibine göndermeyin. Özellikle soğuk denizlere yapılan ani atlayışlar nefes darlığı, çarpıntı, tansiyon dengesizliğine yol açabiliyor ve kalbin üzerine ek yük bindiriyor. Vücudu kademeli soğuğa alıştırıp suya dalmak gerekiyor.

Kum banyosunun da kuralı var

Kum banyosu yaparken sağlığınızdan olmayın. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, “Özellikle yaşlı kesimde kum banyosunun romatizmal hastalıklara iyi geldiği düşüncesi hakimdir ve bu grup kendini sıcak güneşe ve kuma teslim etmektedir. Sıcak uygulama kas ve iskelet ağrılarını azaltsa da, fazla sıcağa maruz kalmak, kendisini sıcak krampları, sıcak yorgunluğu ve sıcak çarpması ile gösterecektir. O nedenle kum banyosu kısa süreli, gölgede ve bacaklara uygulanmalı” diyor.

En Çok Aranan Haberler