Kalp hastalıklarını önlemenin sizin elinizde olabileceğini hiç düşündünüz mü? Yediğiniz ve içtiğiniz yiyecekler, yaşam tarzınız kalp hastalığı riskini etkiliyor.
Tüm bunlara ömür boyunca dikkat ederseniz kalp hastalığına yakalanma ihtimalinizi azaltabilirsiniz. İşte kalp hastalığı riskini azaltmak için yapmanız gerekenler:
En güçlü ilaç yiyecek: Onlarca yıldır bitki temelli beslenmenin kalp krizi oranlarını azaltmaya yardımcı olduğu tıp literatüründe de belirtilmişti. Eti ölçülü tüketip sebze ağırlıklı beslenmelisiniz.
Sebze tüketin:En büyük araştırmalardan ikisi yeme alışkanlığının kronik hastalıkları nasıl etkilediğini gösterdi. Günde 8 ya da daha fazla porsiyon sebze yiyenlerin kalp krizi ya da felç geçirme riskinin günde 1,5 ya da daha az porsiyon sebze tüketenlere göre daha düşük olduğu belirlendi. Bu nedenle günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmelisiniz.
Günde 3 fincan çay için:Siyah veya yeşil, çay çeşitlerinin hepsi toplam kolesterolü ve trigliserid seviyesini düşürmeye, kan şekerini düzenlemeye ve iltihabı iyileştirmeye yardım eder.
Eti sade tüketin:Hayvan ürünlerini yemeyi tamamen bırakmak ciddi bir değişiklik olabilir. Bu nedenle en azından sosis, salam ve sucuk gibi işlenmiş etlerden uzak durun. Harvard Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar haftada birden fazla yenen 50 gram işlenmiş etin kalp hastalığı riskini yüzde 42 oranında artırdığını tespit ettiler. Ayrıca hormonsuz, antibiyotiksiz ve katkı maddesi içermeyen et tüketmeye özen gösterin. Yediğiniz hayvanın çayırda beslenmiş olması hayvanın yediği omega-3 yağ asitleri nedeniyle kalp hastalığı riskine karşı sizi koruyabilir.
Eti sade tüketin:Hayvan ürünlerini yemeyi tamamen bırakmak ciddi bir değişiklik olabilir. Bu nedenle en azından sosis, salam ve sucuk gibi işlenmiş etlerden uzak durun. Harvard Üniversitesi’nde görevli araştırmacılar haftada birden fazla yenen 50 gram işlenmiş etin kalp hastalığı riskini yüzde 42 oranında artırdığını tespit ettiler. Ayrıca hormonsuz, antibiyotiksiz ve katkı maddesi içermeyen et tüketmeye özen gösterin. Yediğiniz hayvanın çayırda beslenmiş olması hayvanın yediği omega-3 yağ asitleri nedeniyle kalp hastalığı riskine karşı sizi koruyabilir.
Akşam yemeğini erken yiyin:Vücudunuz metabolik fonksiyonları tamir etmek için dinlenmeye, ara vermeye ihtiyaç duyar. Bu nedenle gece yarısı yatmadan bir şeyler atıştırırsanız iltihap, kan şekeri, kan yağları ve hücre yaşlanmasında artışa yol açarsınız. Bu nedenle geceleri mutfağa girmeyin, en ideal akşam yemeği saati 7’dir.
Hareket edin:Daha fazla oturarak zaman geçiren insanlarda kalp hastalığı riskini artıran metabolik sendrom gelişme riski yüzde 73 daha fazla. Yakın mesafede bir yere gidecekseniz otobüse, minibüse binmek yerine yürüyerek gidebilirsiniz. Çok yüksek katlarda oturmuyorsanız evinize çıkarken asansör yerine merdivenleri kullanın.
Camlarınızı açın:Evinizin içindeki hava dünyanın en kirli şehirlerindeki havadan daha fazla kirlenmiş olabilir. Saç spreyi, kimyasallar ya da ocaktaki tencerelerden çıkan duman gibi birçok etken evinizi kirletebilir. Tek başlarına küçük gibi görünse de birbirleriyle karışıp yakıcı bir buhar oluşturduklarında iltihaba, kan basıncının artışına ve damarların sertleşmesine yol açabilir. Bu nedenle havaların ılık olduğu günlerde camlarınızı açın ve evinizi havalandırın.
Doğal temizlik ürünleriyle temizlik yapın:Çevreci oldukları ambalajlarında yazsa bile birçok temizlik ürünü felce, yüksek kan basıncına yol açan kimyasallar içeriyor. Mümkünse özellikle mutfağınızı sirke, limon, kabartma tozu ve mısır nişastası gibi doğal temizlik ürünleriyle temizleyin.
Plastik saklama kaplarınızı atın:Plastiğin içindeki BPA ve fitalat gibi kimyasallar yiyeceklere geçebiliyor. Vücudunuzda bu kimyasal tortuları birikince bunlar hormonal sistemi devreden çıkarıyor. Yapılan araştırmalara göre insanların idrarındaki BPA seviyesi ile kalp hastalığı riski arasında bir bağ olduğu belirlendi. Bu nedenle yiyeceklerinizi saklamak için cam, seramik ya da paslanmaz çelik kaplar kullanın.