Diş eti hastalıkları dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok sık karşılaşılan sağlık sorunlarının başında geliyor. Birçok araştırmaya göre ağızdaki çürük ve diş eti hastalıkları vücutta pek çok farklı rahatsızlıklara neden olabiliyor. Kardiyovasküler hastalıklar açısından da yüksek risk faktörü oluşturan diş ve diş eti hastalıkları kalbe de zarar verebiliyor. Oral enfeksiyona sahip kişilerde, enfeksiyonun görülmediği bireylere kıyasla daha fazla kalp krizine rastlanıyor.
Kalp krizi mi yoksa diş ağrısı mı?
Toplumumuzda ağız sağlığına gereken önem verilmiyor. Ağızda oluşan çürüğe "diş çürüğü deyip" geçmek yanlış bir düşüncedir. Önemsenmeyen bir diş ağrısı aslında kalp krizi belirtisi olabiliyor. Çünkü kalp krizi ağrılarının bir kısmı dişe vuruyor. Hasta aslında kalp krizi geçirirken hissettiği ağrının çürük dişten kaynaklandığını düşünerek hekime gitmek yerine ağrı kesici kullanıyor. İlaçlarla ağrıyı geçirmeye çalışırken hasta hayatını kaybedebiliyor.
Kalp rahatsızlığı olan kişilerin dişlerinde var olan mikroorganizmalar dental işlem sırasında vücuda damar yoluyla yayılabiliyor. Bu nedenle hastaların yapılacak işlem öncesinde diş hekimlerini sahip oldukları hastalık konusunda bilgilendirmesi gerekiyor. Bu şekilde dental işlem öncesinde hastaya gerekli tıbbi konsultasyonlar yapılarak koruyucu ilaç tedavisi uygulanabiliyor.
Diş eti hastalıklarına dikkat!
Ağız ve diş bakımının doğru yapılmaması, diş ve diş eti hastalıklarına neden olur. Diş hastalıklarında meydana gelen iltihabi değişiklikler var olan koroner hastalıkların şiddetlenmesine de neden olabilir.
Peki diş eti hastalıklarının belirtileri nasıl ortaya çıkıyor?
Diş eti hastalıklarının en önemli belirtileri; diş fırçalarken ya da kendiliğinden oluşan diş eti kanamaları, ağızda tat bozukluğu, iltihap kaynaklı kötü ağız kokusu, sallanan dişler, dişler ve diş etlerinde kaşınma hissi olarak öne çıkar. Bu şikayetlerle hekime giden hastanın muayenesinde; diş etlerinde kanama, ağızda kötü bir tat veya koku, kırmızı ve şiş diş etleri, soğuk sıcak hassasiyeti olup olmadığına bakılır. Diş ile diş eti arasında meydana gelen ceplerin derinliği, periodontal sond vasıtasıyla ölçülerek, radyografik bulgularla değerlendirilir ve teşhis konur. Diş eti hastalığının tedavisi mümkündür.
Hekim tarafından uygulanan diş eti tedavisi ile hem diş eti iltihabı hem de buna bağlı gelişebilecek kalp hastalıkları riski kontrol altına alınabilir.
Daha sağlıklı dişler için bakım önerileri
Dişler fırçalanırken, diş ve diş etlerine paralel hizada dairesel hareketler uygulanmalıdır. Diş fırçalaması esnasında, dişlere veya diş etlerine çok hafif ya da çok kuvvetli baskı yapmaktan kaçınılmalıdır. Her 3-4 ayda bir diş fırçası yenilenmelidir.
Diş temizliğinde, diş fırçalarının niteliği ve dişlere olan uygunluğu büyük önem taşır. Diş fırçasının sapı rahat bir kullanıma imkan vermesi açısından esnek boyunlu olmalıdır. Diş fırçası, çok sert ya da aşırı yumuşak olmamalıdır.
Diş fırçalama işlemi, dil fırçalamayla devam etmelidir. Dilin arka sırtından başlanarak, öne doğru fırçalama işlemi yapılmalıdır. Dil fırçalama için özel olarak hazırlanmış ve genellikle diş fırçalarının üst, arka kısmında yer alan dil temizleyici başlıklar bu amaçla kullanılabilir.
Evde yapılan günlük bakım diş taşlarının oluşumunu en az seviyede tutmakla beraber, tamamen önleyemez. Hekimi tarafından yapılacak işlemle diş fırçası ve diş ipi ile temizlenemeyen bölgelerdeki sertleşmiş diş taşları ortamdan uzaklaştırılır.
Diş ipi mümkünse günlük yaşamda, diş temizliğinin önemli bir parçası olarak görülmelidir. Çünkü düzenli diş ipi kullanımı, diş fırçalarının ulaşmakta yetersiz kaldığı diş aralarına ulaşarak, gıda artıklarını temizler. Gıda artıklarının bu yolla düzenli olarak temizlenmesi, diş çürüklerinin oluşumunu önemli ölçüde engeller.
Yılda iki kez diş hekimine gidip genel ağız muayenesi yaptırılmalıdır.
Sigaranın ağızda çürük oluşumu, dişeti hastalıkları, dişlerde sararmaya neden olması dışında kalp ve damar hastalığı riskini artırdığı için kullanılmamalıdır.