Ülkemizdeki ölümlerin yüzde 48'i kalp ve damar rahatsızlıklarından kaynaklanmaktadır. Özellikle günümüzde şehir hayatının yarattığı stres, hareketsiz yaşam şekli ve aşırı tütün ürünleri kullanımı bu oranı artırmaktadır. Erken yaşta alınabilecek bazı önlemler ile risk oranını düşürmek mümkün olabiliyor. Peki kalp krizini etkilen faktörler nelerdir?
KALP KRİZİ RİSKİNİ ARTTIRAN DURUMLAR NELERDİR?
- Et, süt, yoğurt gibi gibi hayvansal gıdaları, yağlı gıdaları, şekerli gıdaları aşırı tüketenlerde kalp krizi riski daha yüksektir. Bu nedenle beslenme şeklinin her gıdadan belirli ölçüde olması gerekmektedir.
- Spor hem ruh sağlığına hem de kalp sağlığına iyi gelen bir aktivitedir, spor yapmayan kişilerde kalp krizi geçirme olasılığının arttığı gözlemlenmiştir.
- Genel olarak erkeklerde 55, kadınlarda 65 yaşından sonra kalp krizi riski artar ve her 10 yılda bir kalp krizi riski ikiye katlanır. Genetik olarak ailesinde çok kalp krizi yaşayanlar, koruyucu kolestrolü düşük olanlarda da kalp krizi daha fazla görülmektedir.
- Doğum kontrol hapı kullananlar kadınlar, menopoz sonrası hormon tedavisi alanlar da kalp krizi risk grubunda yer almaktadır.
- Şişmanlık hem kalp krizi riskini arttıran, hem de kalp krizinin ağır seyretmesine neden olan bir sorundur. Obeziteyi ortadan kaldırmak, birçok hastalığın oluşumunu engellemek anlamına gelmektedir.
- Stresli ortamlarda çalışan veya günlük mesaisinin haricinde de mesai yapan kişilerin kalbi çabuk yorulur, bu durumun kalp krizinden ölüm riskini yüzde 60 arttırdığı gözlenmiştir. Kişinin mesai sonrasında kendini rahatlatacak aktivitelerde bulunması, stres düzeyini azaltabileceği telkinlerde bulunması sağlığı için büyük önem taşımaktadır.
- Tütün mamülü kullanan kişilerde zaman içinde damar hasarı meydana gelir ve bu durum kalbi olumsuz etkilemektedir. Tütün ürünleri kullanımını bırakmak kalp sağlığını korumaktadır.
- Diş eti hastalıkları ve dişlerinde çürük olan kişilerde de, kalp krizi riski daha yüksektir. Bu nedenle diş tedavilerine erken yaşta başlamak büyük önem taşımaktadır.