Memorial Şişli Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, kalp sağlığıyla ilgili bilinmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.
Kalp krizi hakkında bilinmesi gerekenler
1. DİŞ ÇÜRÜĞÜ KALBİ ETKİLER
Sağlıksız ve iltihaplı dişler, insan vücudundaki bütün organları olumsuz yönde etkiler ama kalbinde herhangi bir sorun olmayan kişilerde "Diş çürüğü kalp krizini tetikler" demek tam olarak doğru olmaz. Ancak kalp kapak hastalıklarında diş kökü enfeksiyonları çok önemlidir. Sağlıklı bir vücuda mikrop girdiği zaman, bağışıklık sistemi bu mikrobu imha edebilir ama kalp kapak hastalığı olanlarda vücuda giren mikrop kalp kapağına yerleşir. Tıbbi adı “Enfektif endokardit” olan kalp kapağı enfeksiyonu meydana gelir, ki bu da ciddi bir sorundur. Bu enfeksiyon antibiyotiklere çok dirençlidir. O nedenle de kalp kapak sorunu olan hastalara, kanamalı bir diş tedavisi yapılacaksa tedaviden iki saat önce kullanmaları üzere bir antibiyotik reçete edilir.
2. GENÇLER DE KALP KRİZİ GEÇİRİR
Kalp kontrolü ilk olarak bebek anne karnındayken başlamalıdır. Yapılan fetal eko tetkikiyle her türlü kalp hastalığı bebek anne karnındayken saptanabilir. Karıncıklar arası delik, kalp kapak darlıkları, kulakçıklar arasında geniş delik, kalpten çıkan ana damarların yer değiştirmesi, birçok kalp bozukluğu ve kalp hastalıklarının tanısı konulur. Bunun yanında çocuk beş yaşına gelene kadar mutlaka bir eko çekilmelidir. Ayrıca hayatın ilk 20 yılında çocuk ve gençlerin kan yağlarına, kolesterol değerlerine birkaç kez bakılmalıdır. Çocuk ve gençlerde gözlenen ve kalp krizi olarak yorumlanan ölüm olaylarının nedeni doğumsal kalp anomalilerine bağlı ritim bozukluğu ve kalp durmasıdır. Ritim bozuklukları doğuştan gelen kalp hastalıkları, kalp büyümesi, kapak hastalıklarına bağlı olabildiği gibi genetik geçiş gösteren sorunlar da sebep olabilir. Bu nedenle “Çocukların ve gençlerin kalp kontrolü yapmasına gerek yok” algısı yanlıştır.
3. KALP İÇİN HAREKET ÖNEMLİ
Kalp sağlığı için illa spor salonlarına gitmeye ya da yürümek için yürüyüş bantları kullanmaya gerek yoktur. Özellikle 40 yaş üstü kişilerde yürüme bantları ortopedik travmaya sebep olabilir. Oysa sokakta yapılacak bir yürüyüş sadece kalp değil ruh sağlığı için de faydalıdır. Kalp sağlığını korumak için vücudu hırpalayacak şekilde 10 bin adım atılması yarar getirmez. Günlük beş bin adım üzerinde atmak, ki bu 3,5 km eder, 45 dakika yürümek yeterlidir. Yürüme hızı ne çok fazla ne çok yavaş olmalıdır. Yürümeye başladığınızda nabız ölçümü yapmak, yürüme bitiminde artı 20 nabız sayısı varsa bu faydalı bir yürüyüştür. Ayrıca spor salonlarında kalp sağlığı amaçlı yapılan sporlarda nabzın üst sınırı 120-125’i geçmemelidir. Ayrıca hareketsiz yaşam kalbin düşmanıdır. Tüm gün ofiste hareketsiz çalışanlar da hekimlerine danışarak ofiste yapabilecekleri egzersizleri öğrenip uygulamalıdır.
4.YUMURTA KALBİN DÜŞMANI DEĞİL
Yumurta, belki de paketi içinde doğadan gelen tek yiyecektir ve içine katkı maddesi koyulamayacak bir gıdadır. İçinde 12 vitamin ve 11 minerali barındırır. Vücudumuz tamamen sebze ve yeşillikle beslense bile günde 5- 5,5 gram kolesterol üretirken bir yumurtadan alınan 200 mg kolesterolün hiçbir önemi yoktur. Kalp hastası olsun ya da olmasın herkesin günde bir tane yumurta yemesi gereklidir. Ancak her besinde olduğu gibi yumurtanın da fazlası sakıncalıdır. Örneğin günde iki yumurtadan fazlası yendiğinde kan yağlarında yükselme meydana gelir, bu da kalp sağlığını olumsuz etkiler. Çocuklar ve yaşlılar günde bir yumurta, yetişkinler ise kesinlikle gün aşırı bir yumurta tüketmelidir.
5. KADINLARDA KALP HASTASI OLUR
Kadınlarda bundan 20-30 sene öncesinde kalp hastalıklarının görülme oranı erkeklere oranla daha düşüktü. Ancak modern yaşamla birlikte kadınlar da erkekler gibi çalışma hayatının içinde yer almaktadır. Son yıllarda kadınlar gündüz işyerinde çalışmakla birlikte akşamları ikinci bir iş olarak evleriyle ilgilenmeye başlamışlardır. Ve kadınların sigara içme oranı eskiye göre daha da yükseldi. Kadınlarda kalp sağılığı deyince, ilk akla gelen faktörlerden biri, östrojen hormonunun kalbi korumasıdır. Östrojenin kadınlarda damarlar üzerinde koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Bunun yanında östrojen damar iç yüzeyindeki parlak yüzeyi korur, damar sertliğini önler. Ama östrojenin bir özelliği de menopozla birlikte ortadan kalkmasıdır. Östrojen etkinliğinin azalmasına bağlı olarak tabiat kadınlarda tamamen tersine döner ve koroner hastalıklarla beraber şeker, kolesterol, yüksek tansiyon, kemik erimesi de östrojen etkinliğinin azalmasıyla ortaya çıkmaktadır. Emzirmemek tabiatın kadınlara armağanı olan östrojen hormonunun erken kaybolmasına neden olur. Bu nedenle kadınlar erkekler kadar koroner kalp hastalıkları riskini taşımaktadır. Ayrıca kadınlar sigarayı bırakma konusunda son derece başarısızlar.
6. GENÇLERDE DE YÜKSEK TANSİYON VAR
Kalp hastalıkları çok faktörlüdür. Genetiğinde kalp sorunu olmayan, kilolu olmayan, stresli olmayanlarda da kalp hastalıkları görülebilir. Özellikle gençler tansiyonlarının yüksek olduğunun farkında olmayabilirler. 20-22 yaşında yüksek tansiyon nedeniyle aort damarı yırtılan vakalar da vardır. Türk Kardiyoloji Derneği’nin yaptığı bir çalışmaya göre, yüzde 50’den fazla kişi tansiyonunun yüksek olduğunun farkında değil. Tansiyon yavaş yavaş yükselirse kendisini belli etmeyen bir sorun. O nedenle 20 yaş öncesinde de, 20 yaş sonrasında tansiyon, kan yağları gibi kalp tetkikleri mutlaka yapılmalıdır.