Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Üyesi Prof. Dr. Bülent Görenek, diyet Konusunda kalp hastalarının zihinlerinin Karıştırıldığını söyledi.
Prof. Dr. Görenek yaptığı açıklamada, basında sık sık yer bulan ”kalp sağlığı için diyet önerilerinin” maalesef hastaların zihinlerini karıştırdığını belirterek, "Bazı hekimler (!) tarafından vitaminlerin, minerallerin ve antioksidanların kalp hastalarında ilaç gibi kullanımının ısrarla tavsiye edildiğini üzülerek görmekteyiz. Bu kişiler tarafından televizyon programlarında sunulan diyet önerileri, çoğu zaman bilimsel gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Yapılmış büyük bilimsel çalışmalar da gösterilmiştir ki, kansızlık ya da beslenme ile ilgili bir rahatsızlığı olmayan koroner arter hastasına ilaç olarak vitamin, mineral takviyesi yapmanın ya da antioksidanlar vermenin yararı yoktur. Sağlıklı, dengeli beslenen bir kalp hastası, gerekli olan vitaminleri zaten doğal yollarla alacaktır. Ayrıca, özel bir ilaç ya da takviye alması önerilmemektedir. Kalp hastaları için “kışa hazırlık ya da yaza hazırlık diyeti” diye bir diyet de yoktur. Keşke olsaydı, ne kadar iyi olurdu değil mi? dedi.
Mevcut sonuçların objektif veriler ışığında meyve-sebze ağırlıklı sağlıklı beslenmenin, koroner kalp hastalıklarında ömrü uzatma açısından ne denli önemli olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Görenek. "Geçen yıl yayınlanan ve 10 Avrupa ülkesinde 300 binden fazla kişide yapılan çok önemli bir araştırmanın 19 yıllık sonuçları oldukça çarpıcı idi. Kalp hastalıklarında meyve-sebze ağırlıklı beslenmenin ömrü uzattığı, rakamlarla net olarak gösterildi. Avrupa Kardiyoloji Dergisi’nde yayınlanan çalışmanın verilerine göre 2 porsiyondan sonraki her ilave sebze-meyve tüketimi koroner kalp hastalıklarından ölümleri yüzde 4 azaltıyor. Diğer bir ifade ile örneğin 5 porsiyon meyve-sebze tüketen bir kişide ölümcül koroner kalp hastalıkları, günde 4 porsiyon tüketenden yüzde 4 daha az bulundu. Günde 8 porsiyondan fazla meyve-sebze yiyenlerde 3 porsiyondan az tüketenlere göre koroner arter hastalıkların ölümler yüzde 22 daha az olmaktadır. Yani porsiyon sayısı arttıkça koroner arter hastalığından ölümlerde ciddi azalmalar oluyor (Bir porsiyon yaklaşık 80 gramlık meyve-sebzeyi ifade etmektedir; bir küçük muz ya da havuç yahut bir orta boy elma). Çalışma sonuçlarına göre İtalya, Yunanistan ve İspanya’da ortalama günlük tüketilen meyve sebze porsiyonu 5 iken, diğer ülkelerde bu rakam daha düşük bulundu. Bu da Akdeniz tipi diyetin ve beslenme alışkanlığının önemine dikkat çekmektedir.
Bilimsel veriler son derece net. Bu bakımdan hastaların aklını karıştıracak önerilere gerek yoktur. Hekim olarak bizim bile telaffuzunda zorlandığımız minerallerin, vitaminlerin, flavinoidlerin ilaç gibi hastalara tavsiye edilmesi doğru değildir. Aslında kalp hastalarına önerilerimiz son derece açık ve net olmalıdır; bol yeşillik, meyve sebze ve balık eti. Katı yağlardan ve hamur işlerinden uzak kalmak, kırmızı eti az tüketmek, sigara içmemek ve düzenli spor yapmak. Bunları yapmayıp, işin kolayına kaçarak 'Ben şu antioksidanı, selenyumu, çinkoyu ilaç olarak alayım, bunlar beni koroner arter hastalığından korur' düşüncesi, ne yazık ki doğru değildir. Bu, kişinin kendisini kandırmasıdır, para ve zaman kaybıdır. Bizler de hekim olarak hastalarımıza en doğru bilgileri aktarmak, onları medyadaki popülist yaklaşımlardan uzak tutmak için bilgilendirmekle yükümlüyüz. Hepsinden önemlisi yanlış söylemlerin içinde bizim olmamız gereklidir" diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz