Kamalak: Darbe yoluyla elde edilmiş malk, mülk, makam iptal edilmeli

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Mustafa Kamalak, darbeleri önlemek için TBMM'nin, darbeleri yargılama kararı alması gerektiğini belirterek, "Darbeler yoluyla elde edilmiş olan mal, mülk, makam, mevki ne varsa hükmen iptal edilmeli." dedi.

Partisi'nin Sakarya il başkanlığı tarafından Serdivan ilçesindeki Tunatan Tesisleri'nde düzenlenen İl Divan Toplantısı'nda konuşan Kamalak, 28 Şubat hakkında açılan soruşturmayı değerlendirdi. 28 Şubat sürecinin aktörleri gibi sunulan askerlerin gözaltına alınıp yargılandığını kaydeden Kamalak, suç işleyenlerden, yargılanarak hesap sorulması gerektiğini ifade etti. Kamalak, 28 Şubat'ta askerin figüran ve maşa olarak kullanıldığını söyledi.

Kamalak, "Asıl aktörler biz işçiye, memura, emekliye bir çırpıda yüzde 50 zam vermek için musluklarını kıstığımız patronlardı. Havuz sistemiyle musluklarını biraz kıstığımız holdingler ve patronlardı. Onların iş birlikçileriydi. 28 Şubat sürecini takiben birileri başbakanlığı üstlenmişti. Onu pijamayla karşılayanlardı asıl aktörler. Elbette suç işleyenler yargılanmalı. Ama perde gerisindekiler de ortaya çıkartılmalı. Kuklacıları cezalandırmakla darbeleri önleyemeyiz. Perde gerisindekileri de ortaya çıkarıp onlardan da hesap sormak lazım." diye konuştu.

"DARBELER YOLUYLA ELDE EDİLEN MAL, MÜLK, MAKAM İPTAL EDİLMELİ"

Darbelerin bu ülkeye neye mal olduğunun mutlak suretle hesap edilmesi gerektiğini ifade eden Kamalak, "27 Mayıs darbesini muteakiben Cemal Gürsel cumhurbaşkanlığına getirildi. Ölmüş de olsa o makam ondan alınmalıdır. 12 Eylül darbesine muteakiben Kenan Evren Paşa önce devlet başkanlığına, sonra da cumhurbaşkanlığına geldi. Cumhurbaşkanı sıfatı Kenan Evren'den alınmalıdır." diye ifade etti.

"Milletin silahını kullanarak meclis basan, başbakan asan, anayasayı lağveden asker de olsa eşkiyadan daha şerefsizdir." ifadesini kullanan Kamalak, sözlerini şöyle sürdürdü: "TBMM'ye sesleniyorum. Kenan Evren Paşa'yı yargılarken, onun koymuş olduğu anayasa kurallarıyla amel edemezsin. Hukukta bir kural vardır. 'Zehirli ağacın meyvesi de zehirli olur.' Darbecinin koymuş olduğu kural demokrasiye hizmet etmez. Diyoruz ki 12 Eylül Anayasası'nı askıya al. Peki yerine ne koyacağız? 27 Mayıs darbesinden önce yürürlükte olan milli iradenin, Kurtuluş Savaşı'nı başarmış olan Meclis'in yapmış olduğu 1924 Anayasası vardı. O anayasayı yürürlüğe koy. Ama asıl görevi bu milletin, iradesine uygun biçimde yeni anayasa yapmaktır.