Kameraman Ünal: Tek Bir Battaniyeyle Yerde, Betonda Yattım

Suriye’de 90 gündür tutuklu bulunan kameraman Cüneyt Ünal, Türkiye’ye geldi. Gözyaşları içinde eşi Nuran Ünal’a sarılan Cüneyt Ünal’ın ilk sözleri kurtuluşu için mücadele eden herkese teşekkür etmek oldu.

Geçtiğimiz cuma günü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esed ile görüşmek üzere Suriye’ye giden CHP’li heyet, bu ülkede 90 gündür tutuklu bulunan kameraman Cüneyt Ünal’ı alarak Türkiye’ye giriş yaptı.

Yayladağı Sınır Kapısı'nda eşi Nuran Ünal’a kavuşan Cüneyt Ünal burada gazetecilere yaptığı açıklamada, “90 gün boyunca hapishanedeydim, 2 metrekarelik bir alandaydım. Gözümü her açtığımda karşımda soğuk bir duvar vardı. Gözümü her kapattığımda da soğuk bir duvarın hissi vardı yüzümde. Tek bir battaniyeyle yerde, betonda yattım.” dedi.

Eşine kavuştuğu için çok mutlu olduğunu söyleyen ve konuşması sırasında sık sık gözyaşları dökerek eşine sarılan Ünal, tutuklu bulunduğu süreç içerisinde yaşadıklarını şöyle aktardı: “90 gün boyunca hapishanedeydim, 2 metrekarelik bir alandaydım. Gözümü her açtığımda karşımda soğuk bir duvar, gözümü her kapattığımda da soğuk bir duvarın hissi vardı yüzümde. Tek bir battaniyeyle yerde, betonda yattım, 90 gün boyunca. Ama şimdi evimdeyim ve dün ilk kez sıcak bir yatak gördüm. Ve eşime kavuştum, aileme kavuştum. Anlatacağım ama heyecanlıyım, mutluyum başka bir tarifi yok yani. Şiddet anı çatışma bittikten sonra Halep halkı beni muhalif askerlerden zannettikleri için, elimde herhangi bir şey olmadığı için, Suriyeli askerlere teslim edinceye kadar bir darp olayı yaşandı, orada güzel bir dayak atıldı. Onun dışında Suriyeli devlet askerlerine teslim edildikten sonra herhangi bir sıkıntı yaratmadı, aksine çay ve su ikram ettiler. Daha sonra da aynı günün akşamı askeri bir hapishaneye götürüldüm. O akşam da ifadem alındı.''

YAMAMATONUN FOTOĞRAF MAKİNESİ HAPİSHANEYE GETİRİLDİ

Kameraman Cüneyt Ünal’ı sınır kapısında bekleyenler arasında Suriye’de öldürülen Japon Gazeteci Mika Yamamoto’nun eşi de vardı. Ünal’ı görünce elini sıkıp sarılan Kazutaka Sato eşini en son görenler arasında yer aldığını düşündüğü Ünal ile bir süre görüştü. Ünal, bulunduğu hapishaneye Mika Yamamato’nun fotoğraf makinesini getirdiklerini gördüğünü ancak yaşanan çatışma sırasında Mika ile ilgili bir şey hatırlamadığını söyledi.

NURAY ÜNAL: BİZLERİ YALNIZ BIRAKMAYAN HERKESE TEŞEKKÜR EDİYORUM

90 gün sonra eşine kavuşan Nuray Ünal ise kendilerini yalnız bırakmayan gazetecilere teşekkür ederek “'Bizleri yalnız bırakmayan gazeteci arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum. 90 gün boyunca bizi geceli gündüzlü yalnız bırakmayan Elif Ural ve Ahmet Algüvercin'e çok teşekkür ediyorum.'' diye konuştu.

ARZU KADUMİ: BİR AİLE ÜZÜLDÜ BİR AİLE FERYAT FİGAN

Suriye’de yaşanan çatışmalarda yaralanan ve bir daha haber alınamayan Filistin Uyruklu Gazeteci Başar Fehmi, Kadumi’nin eşi Arzu Kadumi’de eşinden bir haber getirecekleri ümidi ile Yayladağı Sınır Kapısı'na geldi. Burada eşinin (Başar Fehmi Kadumi’nin) yaralı olduğunu gazetecilere anlatan Cüneyt Ünal’ı dinledikten sonra basın açıklaması yapılan alandan ayrılan Arzu Kadumi daha sonra basın mensuplarına yaptığı kısa açıklamada gözyaşlarına hakim olamadı.

Eşinin hayatından endişe ettiğini gözyaşları içerisinde anlatan Arzu Kadumi, “Başar nerede, Cüneyt geldi ama Başar'dan haber yok. Ben çocuklarıma cevap veremiyorum. Öldüyse ölüsünü getirsinler. Burada bayram havası yok bizim için. Bir aile seviniyor. Bir aile feryat figan içerisinde. 5 ve 10 yaşındaki çocuklarıma ben ne diyeceğim şimdi. Televizyonda Cüneyt Amcam geldi diyorlar. Babam nerede diyorlar.” dedi.

MİLLETVEKİLİ ERYILMAZ: 2 GAZETECİYİ ALMAK İÇİN SURİYE'YE GİTTİK

Kameraman Cüneyt Ünal ve Başar Fehmi Kadumi’yi almak üzere Suriye’ye giden heyette yer alan Refik Eryılmaz ise her 2 gazeteciyi almak umuduyla gittiklerini ancak sadece Cüneyt Ünal’ı alarak döndüklerini söyledi.

Gazeteci Başar Fehmi Kadumi ile ilgili Suriyeli yetkililerin kendilerine açıklama yapmadığını aktaran Milletvekili Eryılmaz, “Biz aslında hem Cüneyt için hem de Bashar Kadumi için Suriye'ye gittik. Her ikisini getirme umuduyla gittik, Cüneyt'i getirebildik. Bashar Kadumi'yle ilgili Suriyeli yetkililer bize herhangi bir açıklama yapamadılar, ellerinde bir bilgi olmadığını söylediler. Yalnız Cüneyt kardeşimiz olaya birebir tanık olmuştu. Olay esnasında Bashar'ın yaralandığını, ondan sonra da kendisiyle bir bağlantı kuramadığını söyledi. Biz bunun üzerine Devlet Başkanı'yla görüştük ve Devlet Başkanı'ndan Bashar Kadumi'yle ilgili pozisyonu konusunda, ölü ya da sağ olup olmadığı konusunda mutlaka bilgi istediğimizi ve mutlaka bu konuda araştırma yapılmasını istedik. Kendisi de talimat verdi. Bu arkadaşımızla ilgili bir araştırma yapılmasını ve 24 saat içerisinde bize bilgi verilmesi konusunda bir talimat verdi. Şu anda biz Bashar Kadumi'yle ilgili Suriyeli yetkililerden bilgi bekliyoruz ama arkadaşımızın da yaralandığını da ifade etmek istiyoruz.” dedi.

Bu heyeti oluşturup Suriye’ye gitmek istedikleri andan itibaren siyasi bir beklenti içerisinde olmadıklarını da aktaran Eryılmaz, milletvekili olma görev ve sorumluluğu ile hareket ettiklerini ifade etti.
Her zaman savaşa karşı olduklarını söylediklerini de hatırlatan Eryılmaz, “Bizler her zaman barışı savunduk, savaşa karşı olduğumuzu söyledik. Bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Çünkü savaş insanlara, ülkelere ölüm, gözyaşı ve yıkımdan başka bir şey getirmemiştir. Türk halkıyla Suriye halkının ortak bir kültürü, ortak bir geçmişi ve ortak bir kaderi paylaştığını da ifade etmek istiyorum. Bundan sonraki süreçte hepimize Türkiye ile Suriye arasındaki bu çatışma ortamının sona erdirilmesi noktasında, barışı savunma noktasında bir görev düştüğünü de ifade etmek istiyorum.” şeklinde konuştu.

Yapılan basın açıklamasının ardından Ünal ailesi, CHP heyetiyle birlikte Yayladağı Sınır Kapısı'ndan ayrıldı.