HABER

Kamu çalışanı masaya oturuyor

İSTANBUL (İHA) - Türkiye Kamu - Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul Şube Başkanı M. Yard. Doç. Dr. Hanefi Bostan, kamu ve eğitim çalışanlarının asgari geçim düzeyinde bir maaşa kavuşturulması gerektiğini söyledi.

Memur sendikaları 15 Ağustos'ta ilk kez hükümet ile toplu görüşmelere başlıyor. 11 iş kolunda yetkili memur sendikaları ile yetkili konfederasyon 4688 Sayılı Kamu Çalışanları Sendikaları Yasası gereğince toplu görüşme yapacak.

Konuyla ilgili İHA'nın sorularını cevaplandıran Yard. Doç. Dr. Hanefi Bostan, Türkiye'de Temmuz ayı sonu itibariyle asgari geçinme sınırının 1 milyar 100 milyon liraya çıktığını hatırlatarak, "Türk Eğitim Sen ve Türkiye Kamu Sen olarak beklediğimiz eğitim ve çalışanlarının asgari geçim düzeyinde bir maaşa kavuşturulmasıdır. Kamu ve eğitim çalışanları maaşlarının bu seviyeye çıkarılması bizim tezlerimizden en önemlilerinden biridir. Bunu hükümete ileteceğiz. Eğer hükümet tarafından bu kabul edilmezse, büyük eylemlerle bunu gerçekleştirmek için elimizden gelen gayreti göstereceğiz" dedi.

"MAAŞ ADALETSİZLİĞİ" Mevcut hükümetin ve diğer hükümetlerin eğitim çalışanlarının durumlarının düzeltilmesi konusunda sözleri olduğuna dikkat Çeken Hanefi Bostan, "Türkiye seçim dönemine girmiş bulunmaktadır. Yıllardan beri ekonomik sıkıntı bahanesiyle kamu ve eğitim çalışanlarının sorunları ile istekleri geri çevrilmiştir. Hükümetin çıkardığı kanun hükmündeki kararname ile maaş adaletsizliğini düzeltmek üzere bir girişimde bulunmuştur. Ancak yanlış bir noktadan başlamıştır. Fazla maaşı olanların maaşı yükseltilmiş, az olanlara herhangi bir müdahalede bulunmamıştır. Aslında yapacağı iş az maaşı olanlardan başlayıp üste doğru bir artış sağlaması gerekiyordu, tam tersini uygulamıştır" diye konuştu.

"EĞİTİMCİYİ DIŞLAYANIN SONU İYİ OLMAZ" Kamu ve eğitim çalışanlarına gereken önemin gösterilmediği takdirde sonucun farklı olacağını ileri süren Bostan, "Hükümet ve siyasi partiler seçimde sonucun çok farklı bir şekilde görecektir. Eğitim çalışanlarına dayanmayan, onların isteklerine onların sorunlarına çözüm getirmeyen, en azından onların insanca yaşayabileceği ortamı oluşturmayan hiçbir siyasi partinin başarılı olması mümkün değil. Bunu siyasi partilerin bilmesi gerekiyor. Dünyada da böyledir. Eğitim çalışanlarını devre dışı bırakan, görmemezlikten gelen hükümet ve siyasi partilerin sonu hiç iyi olmamıştır" dedi.

Hanefi Bostan yeni Milli Eğitim Bakanı ile toplu görüşmelerde bir araya gelme imkanı bulacaklarını ve isteklerini ileteceklerini söyledi. Eğitimdeki istikrarsızlığa da değinen Bostan, eğitim sistemindeki bozukluğun sebebini kesimler arasındaki diyalog yetersizliği olarak tanımladı.

"ÖZLÜK HAKLARI" Görüşmelerde kamu ve eğitim çalışanlarının özlük haklarının da gündeme geleceğini hatırlatan Yard. Doç. Dr. Hanefi Bostan, "Birçok olumsuz gelişmeler vardır. Bunların düzeltilmesi gerekmektedir. Hak etmeyenler, hak etmediği yere çıkarılmaktadır. Kazanılmış haklar heder edilmektedir. Eğitimde huzur isteniyorsa iyi bir asgari geçim seviyesinde bir maaşın eğitim çalışanlarına verilmesi, sürgünlerin kıyımların, haksızlıkların ortadan kaldırılması lazım. Huzur olmayan, yarınlara endişe ile bakan, yarın nereye sürüleceğim diye bir endişe içerisinde olan insanlardan verim beklemek mümkün değil" diye konuştu.

"SANDIKTA GÖZ ARDI EDERİZ" Mevcut hükümetin erken seçim dolayısıyla kamu çalışanının isteklerini 4 Kasım'dan sonra kurulacak hükümete aktarmasının mümkün olmadığını belirten Bostan, "Hükümet ortaya koyduğumuz istekleri ve alternatiflerimizi dikkate almak zorunda. İsteklerimiz belki hemen gerçekleşmeyebilir. Belki zamana yaymam gerekir. Ama imkanlar ölçüsünde bizim sunduğumuz teklifleri kala almak zorunda olduklarını bilmeleri gerekiyor. Devamlı haksızlığa uğrayan, maaş noktasında haksızlık yapılan hep eğitimciler olmuştur. Bunun artık ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunlar düzeltilmezse seçimde de bizim tavrımız farklı olacaktır. Bunun hesabını sandıkta çok farklı şekilde ortaya koyacağız. Taleplerimizi göz ardı eden siyasi parti veya hükümeti sandıkta biz de göz ardı ederiz" dedi.

SENDİKALAR NE İSTİYOR?
Sendikalar, görüşmelerde kamu görevlileri için uygulanacak katsayı ve göstergeler, aylık ve ücretler, her türlü zam ve tazminatlar, fazla çalışma ücretleri, harcırah, ikramiye, lojman tazminatı, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, tedavi yardımı ve cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımlarıyla diğer özlük haklarını masaya yatıracak. Sendika temsilcileri ayrıca kamu görevlilerinin grevli, toplu sözleşmeli sendika hakkının sağlanmasını, Zorunlu Tasarruf ve Konut Edindirme Fonu'nun tasfiye edilerek ana para ve nemaların bir defada ödenmesini de isteyecek.

Kamu çalışanları adına Türkiye Kamu - Sen'e bağlı Türk Büro - Sen, Türk Enerji - Sen, Türk Sağlık - Sen, Türk Tarım Orman - Sen, Türk Ulaşım - Sen, Türk Diyanet Vakıf - Sen, Türk Haber - Sen, Türk İmar - Sen ile KESK'e bağlı Eğitim - Sen, Tüm Bel - Sen ve Kültür - Sen ve yetkili konfederasyon Kamu - Sen katılıyor. Türkiye Kamu - Sen başkanlığında yürütülecek toplu görüşmelerde KESK'e bağlı 3 sendikanın yetkili olması dolayısıyla KESK temsilcisi de hazır bulunacak. Hükümet adına işveren kurulu görüşmeleri yürütecek. Toplu görüşme hükümleri 1 Ocak 2003 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek.

Yasaya göre 15 Ağustos'ta başlayacak görüşmelerin 15 gün içinde sonuçlanması gerekiyor. Görüşmelerde anlaşma sağlanırsa mutabakat metni Bakanlar Kurulu'na sunulacak. Anlaşmazlık durumunda Uzlaştırma Kurulu devreye girecek.

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler