HABER

"Kamu Hizmetlerinde İyi Yönetim İlkeleri" yarışması ödül töreni

Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç: - "Gençlerimiz bizim istikbalimiz, umudumuz, geleceğimiz. Siz ne kadar iyi yetişirseniz Türkiye'nin geleceği o kadar iyi olur. Geleceğe umutla bakıyoruz, heyecanla bakıyoruz fakat bir şartla. Siz iyi yetişeceksiniz, adaletli olacaksınız. Hakkaniyet konusunda titiz olacaksınız" - Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman: - "Devletin kapısı olacak. Devlet dertli olanla ilgilenecek. Ama her derdi olan da ufacık bir derdi var diye şikayetçi olmayacak. Ne diyor Başdenetçimiz, bize gelin, gelin ama haklıysanız gelin" - İstanbul Valisi Ali Yerlikaya: - "Bu yarışmayı, ombudsmanlık kamu hizmetinin, gönülleri kazanma ruhunun tabana yayılması açısından çok önemsiyorum"

İSTANBUL (AA) - Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, gençlerimiz ülkenin istikbali, umudu, geleceği olduğunu belirterek, gençlere "Siz ne kadar iyi yetişirseniz Türkiye'nin geleceği o kadar iyi olur. Geleceğe umutla bakıyoruz, heyecanla bakıyoruz fakat bir şartla. Siz iyi yetişeceksiniz, adaletli olacaksınız. Hakkaniyet konusunda titiz olacaksınız." diye seslendi.

Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ve İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğünün gençleri ombudsmanlıkla tanıştırmak amacıyla düzenlediği "Kamu Hizmetlerinde İyi Yönetim İlkeleri" konulu liseler arası yarışmanın ödül töreni, Üsküdar'da Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Törene, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Anadolu Ajansı İstanbul Bölge Müdürü Hüseyin Altınalan da katıldı.

Yarışma kapsamında "Kamu hizmetlerinde şeffaflık ve ombudsmanlığın rolü", "Kamu hizmetlerinde nezaket ve ombudsmanlığın rolü", "Kamu hizmetlerinde ayrımcılık yapılması ve ombudsmanlığın rolü" konularında ilk elemeyi geçen 303 okuldan 597 eser arasından dereceye girenler belirlenerek para ödülüyle ödüllendirildi. Resim, kompozisyon, afiş ve kısa film dallarının her birinde ilk üçe giren eserlerin yanı sıra üç esere de teşvik ödülü verildi.

Törende açılış konuşması yapan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, KDK'nin Türkiye'de kökleri eskiye dayansa da bugünkü anlamda çok yeni bir kurum olduğunu belirterek, kurumun ana görevinin devletle vatandaşlar arasındaki sorunları mahkemelere intikal ettirmeden çözmek olduğunu anlattı.

Malkoç, "Bir vatandaşımız bize müracaat ettiğinde derdini, sıkıntısını dinleyebiliyorsak ve üstüne çözüm üretebiliyorsak bizim en çok memnun olduğumuz konu budur. Bizim vatandaşımızın derdini dinlememiz, ona nezaketle muamele etmemiz zaten önemli ölçüde onları rahatlatıyor. Vatandaşın talebi yerindeyse, kanunun yanlış yorumlanmasından mağduriyeti varsa ve gideriliyorsa bu çok iyi." diye konuştu.

Kurum olarak gençlerle daha fazla iletişimde olmak istedikleri için bu tür yarışmalar düzenlediklerini dile getiren Şeref Malkoç, kuruma 18 yaşın altındaki gençlerin de vasileri olmadan başvuru hakkı bulunduğunu hatırlattı.

Şeref Malkoç, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Gençlerimiz bizim istikbalimiz, umudumuz, geleceğimiz. Siz ne kadar iyi yetişirseniz Türkiye'nin geleceği o kadar iyi olur. Geleceğe umutla bakıyoruz, heyecanla bakıyoruz fakat bir şartla. Siz iyi yetişeceksiniz, adaletli olacaksınız. Hakkaniyet konusunda titiz olacaksınız. Özellikle bizim kurumun kanunu düzenlenirken gençlere fevkalade bir imkan tanınmış. Herhangi bir kamu kurumunda, herhangi bir resmi muamele yapmak için sizler bu kurumlara gittiğinizde doğum tarihinize bakarlar derler ki 'Henüz 18 yaşınızı doldurmadınız, vasinizle gelin.' Ama kanun koyucu bir istisna getirmiş, kaç yaşında olursa olsun gençlerin müracaatını Kamu Denetçiliği Kurumu alır ve inceler. Yani biz sizlerle beraberiz, gücümüzü sizden alıyoruz. Sizin bize göndereceğiniz dilekçeler bize rehberlik yapacak onun için bu yarışmaları yapıyoruz."

- "Bir devlet adaletliyse güçlüdür, yaşar"

Eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, devletin halkın şikayetini dinlemesinin öteden beri var olduğunu, bunun Hz. Ömer ile başladığını anlattı.

İsmail Kahraman, şunları anlattı:

"Padişahlara cuma selamlığına giderken herkes dilekçesini verir. Bunun dışında Divan'da dinlenir şikayetçiler. Sadrazam yanında kadıyla çarşamba günleri pazar dolaşır. Selçuklular döneminde Sultan haftada iki gün halkı dinler ve yılda bir kere sultan kadının huzuruna gelir, ayakta bekler. Kimin devletle davası varsa gelir ve hükme bağlanır. Adaletli olmak daim olmak demektir. Adaletsizlik batırır, yok eder. Adalet esastır, adaletin tesisine yardım eden kurumlardan biri de böyle şikayetleri yerinde halletme noktasıdır. Hz Ömer'indir söz 'Adalet mülkün temelidir.' Her yerde çok rağbet gören bir sözdür. Bir devlet adaletliyse güçlüdür, adaletliyse yaşar, adaletini kaybettiğinde çöker."

KDK'nin adaleti sağlamada büyük emekler verdiğini ve vatandaşın kurumdan haberdar olmasının başvuruları artırdığını vurgulayan Kahraman, "Devletin kapısı olacak. Devlet dertli olanla ilgilenecek. Ama her derdi olan da ufacık bir derdi var diye şikayetçi olmayacak. Ne diyor Başdenetçimiz, bize gelin, gelin ama haklıysanız gelin." değerlendirmesinde bulundu.

Ombudsmanlık isminin yerine başka isim kullanılması gerektiğini ifade eden Kahraman, "Dünyadaki ismi böyle. Ama başka bir şey olmalı isim. Burada görüyorum 'Halkın ücretsiz avukatıyız.' yazıyor ama avukat da Fransızca. Eskiden dava vekili derlerdi. Kelimeler mühim, kelimeler kültürü taşır." dedi.

ABD Kongre Binası'nda 15 kanun adamının yanında Kanuni Sultan Süleyman'a ait rölyefin bulunduğunu hatırlatan İsmail Kahraman, Osmanlı Devleti'nde adaletin önemini aktarmak için Fatih Sultan Mehmet ile Rum bir usta arasındaki geçen olayı örnek verdi.

Eski TBMM Başkanı Kahraman, şöyle devam etti:

"Madem ondan bahsettik, onun bir vakasını da anlatalım, hak aramayla ilgili. Fatih Camisi yapılıyor. Dört tane sütun var kubbeyi taşıyacak. Rum usta dört ana sütundan birini kesiyor. Fatih'e haber veriyorlar. 'Usta, Kütahya'dan büyük emeklerle getirttiğiniz sütunu kesti.' diyorlar. 'Hangi eliyle kestiyse o eli vurun.' diyor. Usta mahkemeye gidiyor. 'Davacıyım.' diyor, 'Mahkeme kararı olmadan benim elimi nasıl keserler.' diyor. Duruşma açılacak, mübaşir çağırıyor. Murat oğlu Mehmet, öyle Padişah Fatih değil. Fatih içeri giriyor, karşısında kadı. Kadı 'Nedir o belindeki kama, adaletin karşısındasın, çık dışarı onu çıkar da gel.' diyor. Kadı sevdiği, kendi atadığı bir kişi, Hızır Bey. Usta 'Benim kolumu kesti.' diyor. 'Sütunda çürük vardı koca kubbeyi taşıyacaktı, kırılırdı. Baktım kestim, düzelttim, yapıştırdım. Benim işim bu, bu sizden karar almadan nasıl keser?' 'Haklısın.' diyor kadı, kısas mı diyet mi diye soruyor? Tazminat mı istiyorsun yoksa sen de onun kolunu mu istiyorsun? Usta 'Kısas isterim.' diyor. Araya giriyorlar, ısrar ediyorlar neyse usta vazgeçip diyeti kabul ediyor. O Fatih ki 26 seferi hümayunu var. O yüzden Osmanlı çok büyüktü, güçlüydü."

- "Gönüllere diken batırmıyorsunuz"

İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, kurumun 6 yılını çok verimli ve bereketli geçirdiğini dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Marifet iltifata tabidir. Yapmış olduğunuz işin farkındayız, sizi seviyoruz. Gönüllere diken batırmıyorsunuz, diliniz çatal değil. Herkese evet derken de güzellikle, hayır derken de güzellikle paylaşıyorsunuz. Yazılan bir mektup veya bir iletiye, samimi olduğunu o vatandaş kalbinde hissettiği an, benim devletim, benim itirazıma, dileğime saygıyla bakıyor, gereğini yapıyor ve yine bana dönüyor. 'Devlet gerçek anlamda bir vatandaş olarak kıymetimi biliyor.' heyecanını o insana hissettirebilmek. İşte gönül ihyası, gönül inşası bu demek oluyor."

Kadir Gecesi'ni ve Razaman Bayramı'nı tebrik eden Yerlikaya, gençlere şöyle seslendi:

"Kendinizin harmanındasınız şu anda. Ne ekiyorsanız mezun olduktan sonra onu biçeceksiniz. Rekabet çok güçlü, bu rekabete de biz inanıyoruz. Gençlerimizin sayısının güçlü olmasından, çok olmasından, dünya gençleriyle rekabet edecek en güçlü kodlara sahip olmasından, maziye, inanca, imana sahip olduğunuzu biliyoruz ama bunu öyle donatacaksınız ki dünya gençlerinin karşısında ceddimiz Fatih gibi çağ açıp çağ kapatan nesil olacaksınız. Buna inanıyoruz. Ben bu yarışmanın, ombudsmanlık kamu hizmetini, gönülleri kazanma ruhunun tabana yayılması açısından çok önemsiyorum."

- Ödül töreni

Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

"Resim veya dijital resim" dalında Birikim Hayat Fen Lisesi'nden Mehmet Alp Tezer birinci, Özel Sultanbeyli Kültür Temel Lisesi'nden Aleyna Gürlük ikinci, Ekrem Cevahir Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden Seyit Esen üçüncü oldu. Mevlana Anadolu Lisesi'nden Egehan Özdemir, Nun Okulları Anadolu Lisesi'nden Rümeysa Günel, Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi'nden İrem Gemici de teşvik ödülü aldı.

"Sloganlı afiş" dalında Cağaloğlu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden Elif Yılmaz'a birincilik, Özel Park Bahçeşehir Koleji'nden F. Sena Baştan'a ikincilik, Çemberlitaş Anadolu Lisesi'nden Nur Erşan Öz'e üçüncülük ödülü sunulurken, Güngören Kız İmam Hatip Anadolu Lisesi'nden Sevde Sena Gürel, Fatin Rüştü Zorlu Anadolu Lisesi'nden Ayşe Sincap, Selçuklu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden Şevval Güldü'ye teşvik ödülü layık görüldü.

Yarışmada "Kısa film veya animasyon" dalında Tepekent Borsa İstanbul Anadolu Lisesi'nden Eren Gidiş birincilik, Hayrullah Kefeoğlu Anadolu Lisesi'nden Melis Çelik ikincilik, Borsa İstanbul Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden Tayyip Koçoğlu üçüncülük ödülü, Halit Armay Anadolu Lisesi'nden Dilara Kuyanç, İstanbul Maltepe ECA Elginkan Anadolu Lisesi'nden Eray Denkci, Özel Anabilim Anadolu Lisesi'nden Yiğit Batuk da teşvik ödülü aldı.

"Kompozisyon" dalında Küçükköy Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden Şeyma Kurt birinci, Ataşehir Rotary Anadolu Lisesi'nden Şura Selimefendioğlu ikinci, Çatalca Çok Programlı Anadolu Lisesi'nden Emre Çepni üçüncü seçilirken, Kadir Has Anadolu Lisesi'nden İsmail Hakkı Bayer, Bağcılar Aydın Doğan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nden Merve Nur Bekar ve Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi'nden Mustafa Özgür'e teşvik ödülü takdim edildi.

En Çok Aranan Haberler