HABER

Kamu ve özel sektör el ele verdi, ekonomik reformlar hız kazandı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) yönetim kurulu üyesi Hakan Sefa Çakır, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ticari hayattaki aksaklıkların giderilmesi yönünde atılan somut adımların, TOBB ve bakanlıkların kendilerine iletilen sorunlara duyarsız kalmamalarının neticesinde gerçekleştiğini belirterek, "Kamu ve özel sektör el ele verdi, ekonomik reformlar hız kazandı" dedi.Temsil ettiği ’meyve ve sebzelerin işlenmesi ve ticareti’ konusunda değerlendirmelerde bulunan Çakır, ihracatçıların en büyük sıkıntılarından birisinin de sınır kapılarında bekleme süresi olduğunu belirterek, özellikle yaş meyve ve sebze gibi raf ömrü kısa olan ürünlerde sınır kapılarında bekleme olması durumunda ürün kayıpları yaşanabildiğini söyledi.

Kamu ve özel sektör el ele verdi, ekonomik reformlar hız kazandı

Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) yönetim kurulu üyesi Hakan Sefa Çakır, yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ticari hayattaki aksaklıkların giderilmesi yönünde atılan somut adımların, TOBB ve bakanlıkların kendilerine iletilen sorunlara duyarsız kalmamalarının neticesinde gerçekleştiğini belirterek, "Kamu ve özel sektör el ele verdi, ekonomik reformlar hız kazandı" dedi.
Temsil ettiği ’meyve ve sebzelerin işlenmesi ve ticareti’ konusunda değerlendirmelerde bulunan Çakır, ihracatçıların en büyük sıkıntılarından birisinin de sınır kapılarında bekleme süresi olduğunu belirterek, özellikle yaş meyve ve sebze gibi raf ömrü kısa olan ürünlerde sınır kapılarında bekleme olması durumunda ürün kayıpları yaşanabildiğini söyledi. Çakır, bu anlamda ihracata giden ürünlerin en azından ülke sınırları içerisinde herhangi bir beklemeye maruz kalmaması amacıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı görevlileri ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı personelinin çalışma saatlerinin uyumlulaştırılması yönünde atılan adımlardan büyük memnuniyet duyduklarını belirtti.
Dolaşım ve menşe belgelerinin elektronik ortama taşınmakta olmasını da vakit tasarrufu sağlayacak önemli bir gelişme olarak değerlendiren Çakır, "Münferit olaylarda talep edilen fahiş fiyatların önüne geçmek amacıyla uygulanmaya başlanan ’azami tarife uygulaması’ ise dış ticaret işlemlerinde karşılaşılan ekstra maliyetlerin önüne geçecek ve üyelerimizin birçok alanda mağduriyetini giderecektir. Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikasını almanın kolaylaştırılması yolundaki adımlar da kuşkusuz dış ticaret işlemlerinin maliyetlerinin ve sürelerinin azaltılmasını sağlayacaktır" diye konuştu.
“Zaman, maliyet demek”
Zamanın iş dünyasında maliyet demek olduğunu belirten Çakır, "Dış ticaret söz konusu ise zamanın maliyeti daha da yükseliyor. Dolayısıyla dış ticareti hızlandıracak ve prosedürleri kolaylaştıracak her türlü adım, ülkemiz ekonomisi için önemli bir kaynak tasarrufudur. TOBB Başkanımız Hisarcıklıoğlu da 9 Şubat 2018 tarihinde gerçekleşen Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplantısında bu konulara değindi. Kendisinin de konuşmasında belirttiği gibi bizler özel sektörün çatı örgütü olarak, kamu ve özel sektörün el ele vererek hayata geçirdiği projelerin elzem olduğuna inanıyoruz. Yapılacak işbirliğinin güç birliği olarak geri
döneceğini, Türkiye’yi her geçen gün daha da çetinleşen uluslararası rekabet ortamında ileri taşıyacağını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
“Sorunlarımıza duyarsız kalınmadı”
Odaların organizasyon yapısında Meslek Komiteleri ve Oda Meclisinin büyük önem taşıdığını ifade eden Çakır, şöyle devam etti; "Komite ve meclis toplantılarımızda üyelerimizin ticari hayatta yaşadıkları sıkıntılar tartışılıyor ve çocuğu zaman üretilen çözüm önerileri ile birlikte yönetim kurulu gündemimize geliyor. Yönetimimiz de konuyu içeriğine göre çatı örgütümüz olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ve ilgili bakanlıklara iletiyor. Bugün yatırım ortamının iyileştirilmesi ve ticari hayattaki aksaklıkların giderilmesi yönünde atılan somut adımlar, TOBB ve bakanlıklarımızın kendilerine iletilen sorunlara duyarsız kalmamalarının neticesinde gerçekleşmiştir. Bu anlamda, tüm yetkililere Mersin iş dünyası adına teşekkürü borç biliyoruz."
“Gelecekteki en büyük sorun kuraklık”
Ancak bazı sorunların şimdi çok fark edilmese de 5-10 sene sonra gündemi ciddi şekilde meşgul edeceğini kaydeden Çakır, "Bunların başında da kuraklık sorunu geliyor. Akdeniz havzası, küresel iklim değişikliğine karşı dünyanın en hassas bölgelerinden birisi olarak kabul ediliyor. Süregelen sıcaklık artışı ve yağışların azalması sonucu kuraklık kapıyı gelip çaldığında bizlerin bir ’B’ planı olması lazım. Ülkemiz ve bölgemiz için son derece önemli sosyo-ekonomik değere sahip tarım alanları üzerinde değişen iklim koşullarının oluşturacağı negatif etkiler, sektör temsilcilerinde ciddi endişe uyandırıyor. Dolayısıyla bizler sorunlar kapımızı tam anlamıyla çalmadan, konuyu gündeme getirecek ve gelecekteki iklim değişikliğinin boyutları, Türkiye’nin hangi bölgelerini nasıl etkileyeceği, tarımsal üretimin gelecekte nasıl bir değişikliğe uğrayacağı ve alternatif tarımsal üretimin doğru bir şekilde planlaması gibi konuları tartışmak üzere mart ayında bir konferans düzenleyeceğiz. 27 Mart tarihinde düzenlenecek bu konferansa konuyla ilgili tüm tarafları davet ediyoruz. Bu konu gerçekten çok önemli ve konferanstan maksimum düzeyde faydalanabilmeleri için konferans kaydı yaptıran katılımcılarımıza gelmeden önce okuyacakları bir bilgi notu ulaştıracağız" dedi.

En Çok Aranan Haberler