58. Hükümet'in Başbakanı Abdullah Gül, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen NATO Parlamenterler Asamblesi 48. Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı kapanış konuşmasının ardından kurul üyelerinin sorularının yanıtladı.
Başbakan Gül bir kurul üyesinin, "Daha önce sizinle birlikte NATO Parlamenterler Asamblesi Toplantısı'nda çalışmalar yapmaktan dolayı çok mutluyum. İnanıyorum ki başarılı olacaksınız. NATO'nun büyük bir ülkesi olarak ülkenize büyük saygım var. Büyük olduğu için batı ve kuzey arasında gelir farklılıkları var. Sizin partiniz toplum tarafından kabul edilen bir parti. Zaman içerisinde yapılacak değişiklikleri nasıl değerlendireceksiniz?" şeklindeki değerlendirmesine ve sorusuna, "Ben de sizlerle birlikte çalışmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Seçimlerden sonra Türkiye için yeni bir kapasite oluşmuştur. Yeni bir hükümet kurulmuştur. Türkiye'nin bu ortamında bizim siyasi partimizin durduğu nokta ile şuandaki nokta arasında bir boşluk olduğu görüldüğü sanılsa da, Türkiye yönetilmeye devam edecek. Hepimizin çok fazla çalışması gerek. Çalıştığımız takdirde bu sorunların çözüleceğini düşünüyorum" yanıtını verdi.
ABD'NİN AB ÜYELİĞİ KONUSUNDA TÜRKİYE'YE DESTEĞİ Başbakan Gül, "Sizin rolünüz çok kritik. ABD bakış açısı ile AB üyeliğinizde bizim desteğimizin varlığından haberdarlar mı? Avrupa'dan duyulan bu uyumu bozan seslerin çıktığının ve bu seslerin önemli pozisyonda olmayan kişilerden geldiğinin farkındalar mı?" sorusuna ise, "Türkiye ve AB, her zaman stratejik bir ortaklık oluşturmuştur. Türk kamuoyu, ABD'nin Türkiye için elinden gelen her şeyi yaptığının farkında. Yani ABD'nin Türkiye'nin üyeliği için elinden gelini yaptığının farkında. Bizler de bunun için teşekkür ediyoruz. Bazı kişiler AB'ye son derece dar bir anlayışla yaklaşmaktalar. Bazı kişiler de AB'nin oynadığı rol konusunda daha geniş bir ufka sahipler. Bazı liderlerden olumsuz sesler çıkmaktadır. Ama umarım ki bunlar çoğunluğu oluşturmazlar. Ben AB'nin daha geniş olması gerektiğine inanıyorum. Umarım ki AB liderleri, NATO'nun Prag Zirvesi'nde ortak bir noktada birleşecekler. Türkiye de dahil olmak üzere yeni adayları kabul ederlerse, genişleme olacaktır. Türkiye demokratik bir ülkedir. Türkiye'nin adaylığı, dünya barışına katkıda bulunacaktır" şeklinde yanıt verdi.
"Türkiye demokratik sembollerin farkında mı?" sorusuna Başbakan Abdullah Gül, şu şekilde yanıt verdi:
"Türkiye, laik bir kimliğe sahip Müslüman bir ülkedir. Yolumuzda kararlı bir şekilde ilerliyoruz. Tarihe bakıldığında bizim hoşgörülü bir şekilde yönetildiğimizi görebilirsiniz."
YENİ HÜKÜMETİN BATI DÜNYASINA YÖNELİK POLİTİKASI
"Sizin hükümetiniz batı dünyasına yönelik nasıl bir politika izleyecek?" şeklindeki bir başka soruya Gül, "Türk dış politikası ile ilgili olarak biz son derece önemli bir stratejik noktada bulunmaktayız. Tarihimize baktığımızda çok zengin bir tarih göreceksiniz. Doğudaki Asya ülkeleri ile de ilişkilerimize dikkat etmişizdir. Biz AB, NATO ve diğer batı dünyasındaki ülkelerle ilişkilerimizi sıkı bir şekilde tutmaya devam edeceğiz. Bazı gerçekler var, bunları göz ardı etmemiz mümkün değil. Biz bir reform paketi oluşturduk. Parlamentoda bu kararları birlikte geçireceğiz. Elimizden gelen her şeyi yapacağız. Demokrasimizin standardını en yüksek düzeye çıkartacağız. Bizim elbette ki zamana ihtiyacımız var, ancak zaman içerisinde de AB zirvesine çıkacak şekilde demokrasimizin standartlarını yükselteceğiz" şeklinde yanıtladı.
KIBRIS SORUNU
Abdullah Gül, "Özellikle komşunuz ve ittifakınız olan Yunanistan'la ilişkilerinizde geçmişten de gelen bir sorun var. Şimdi artık Yunanistan'la ilişkileriniz daha da önemli hale geliyor. Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "Bazı sorunlar var. Özellikle Kıbrıs konusunda. Ancak şundan emin olabilirsiniz ki, biz bütün bu sorunlara ön yargıdan arınmış bir şekilde yaklaşacağız. Bunların çözülmesi kolay olmayacaktır. Biz olumlu bir bakış açısıyla yaklaşmak istiyoruz. Her iki taraf da var olan sorunların farkındadır. Biz her iki tarafı da tatmin eden bir çözüm istiyoruz. Bunun bulunacağı inancındayız" dedi.
EKONOMİK ADIMLAR Önümüzdeki sene ilk bir yıl içinde enflasyonla ve faiz oranlarını çözmekte atacakları adımların ne yönde olacağının sorulması üzerine Başbakan Gül, "Ekonomik sorun Türkiye'nin önündeki en önemli sorundur. Türk insanı son zamanda zaten ekonomik zorluklarla mücadelede yorulmuştur. Ancak biz çok çalışkan insanları bir araya getirdik. Reformları gerçekleştirmek gerekiyor. Biz bunlara başladık ve devam edeceğiz. Biz bu reformları gerçekleştirmek için hazırlıklarımızı yapmıştık. Seçim kampanyasında da vaatlerde bulunmamıştık. Enflasyonun kabul edilemez olduğunu farkındayız. İşsizlikte çok büyük bir sorun. Ancak biz bunlara çok iyi hazırlandık ve bu konudaki kararlılığımızı koruyoruz" diye konuştu.
Bir Yunan temsilcinin, "Türk ve Yunan delegasyonu hep ortak çalışmalar yapmıştır. Biz size güveniyoruz, bugünden daha başarılı bir hale geleceğimize inanıyorum" sözlerine karşılık veren Başbakan Gül, "Teşekkür ediyorum. Bizim arkadaşlığımız her ülkeyi de olumlu yönde etkileyecektir. Asamblede birlikte çalışırken çok iyi çalışmalar yaptım. Bunun devam edeceği inancındayım" dedi.
Prag Zirvesi ile ilgili de bir değerlendirmede bulunan Başbakan Gül, konuşmasına, "Prag Zirvesi'nde genişlemeyi destekleyeceğiz" sözleriyle son verdi.