'Kan ticareti var'

**28 Şubat ittifakı**

“28 Şubat döneminde bazı sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri de yapılan haksızlığa, hukuksuzluğa maalesef aleni destek vermiştir. Düşünebiliyor musunuz, dönemin en soldaki işçi örgütüyle, en büyük işveren örgütü hiçbir konuda anlaşamaz, uzlaşamazken o dönemin hükümetine, Meclisi’ne karşı işbirliği, ittifak yapmıştır.

**Masadan kalkmayız**

Yeni bir anayasa için oluşan fırsatın dayatmayla, zorlamayla heba edilmesini istemeyiz. Biz masadan kalkan taraf asla olmayacağız. Sürecin kilitlenmesine, bütün bu enerjinin heba edilmesine göz yummayacağız. Uzlaşma, herkesin heybesindekini karşı tarafa dayatması değil, tarafların birbirine doğru adım atması, atabilmesidir. Hiç kimsenin, hiçbir güruhun zihnindekini, heybesindekini bütün bir millete dayatmasına rıza göstermeyiz.

30 senedir büyüyen bir terör olgusuyla karşılaştık. 2002’de konuşulamayan mevzuları gündeme taşıdık. Telaffuzu dahi mümkün olmayan kavramlar üzerindeki gölgeyi kaldırdık. Soğuk bir devlet diliyle değil, kardeşliğin diliyle meseleye yaklaştık.

**Oradan besleniyorlar**

Birileri gitmiş Kuzey Irak’ta, Kandil Dağı’nda bir taşeronluk ofisi açmış. Bu ofiste ne yazık ki kanla, canla alışveriş yapılıyor. Oradan Türkiye’ye karşı hasmane tutumu olan belli ülkeler, odaklar da gidiyor kan ve can karşılığı alışveriş yapıyorlar. Böyle kârlı bir işyeri varken sahipleri orayı niye kapatsın?

Türkiye’de adının başında milletvekili, genel başkan sıfatı olanlar pervasızca çıkıp dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar. Neden? Çünkü onlar da işte o taşeronluk ofisinden besleniyor, oradan nemalanıyor. Kürt kökenli kardeşlerimin çocukları dağda ölürken, bizim gençlerimiz, polisimiz, askerimiz şehit olurken bu baronlar semirdikçe semiriyor.

**Onlara ses çıkaramazlar**

İşte, geçtiğimiz günlerde bir gazetede çok enteresan bir fotoğraf yayımlandı. Deyim yerindeyse ofisin önünde hatıra fotoğrafı çektirmişler, 10 yıl önce çekilmiş. Fotoğrafta 19 kişi var ve 13’ü çatışmalarda ölmüş, 1’i kayıp, 1’i yakalanmış, 1’i vesaire... Sadece taşeronluk ofisinin sahibi hayatta. Peki, Allah aşkına soruyorum: Bunların siyasi uzantısı olan parti bunu sorgulamayacak mı? Bunlar uyuşturucu ticaretine, örgüt içi infazlara, örgütün faili meçhullerine ses çıkaramazlar. Tacizlere, tecavüzlere, mağarada katledilen kadınlara ses çıkaramazlar. Ama çıkarlar utanmadan, sıkılmadan, ‘Dağa çıkan PKK’lı teslim olmasın’ demek pervasızlığını, sorumsuzluğunu sergilerler.”

**Asla sinmeyiz**

Pakistan’a hareketinden önce dün Esenboğa Ha-valimanı’nda açıklama yapan Erdoğan, sokak ve meydanlardaki 19 Mayıs kutlamaları için şöyle dedi:

“Aslında bu değişikliği hazmedemeyenlerin, kendilerine göre yapmış oldukları kutlamaların hacmi ortada. Bunları da izledik. Demek ki millet bayram yapmak istiyor ve dayatmalara pek iltifat etmiyor.

(AK Parti Kulp İlçe Başkanı Veysel Çelik’in kaçırılması) Bu tür saldırılar partimize yeni değil. Bu konunun takipçisiyiz. Sürekli olarak bu işin arkasındayız. Aynı şekilde Şırnak’ta da bir başkan yardımcımız öldü, Hakkâri’de de benzer olayı yaşadık. Fakat biz bunların karşısında asla sinmeyeceğiz.”