Kanadoğlu: Sistemin Adı Aslında Patronlu Başkanlık Sistemidir

Timur TARLIĞ / İZMİR, İzmir Barosu'nun organize ettiği 'Yeni anayasa ile neler değişiyor?' konulu toplantı Fuar İsmet İnönü Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. İzmir Barosu Başkanı Av. Özcan Aydın'ın yönettiği söyleşiye Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ve İstanbul Barosu önceki başkanı Av. Doç. Dr. Ümit Kocasakal konuşmacı olarak katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Özcan Aydın, "Referanduma götürülen Anayasa değişikliğinde hızla kuvvetler birliğine doğru bir yöneliş, hukukun üstünlüğünden, yargı bağımsızlığından ayrılış var. Anayasa değişikliklerinin bu şekilde yasalaşması durumunda Türkiye, hızla karanlığa girecek, kapalı bir toplum haline gelecek" dedi.
"TERCİHİM HAYIR OLACAK"
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu ise 16 Nisan'da referandumda tercihinin 'hayır' olacağını, cumhuriyetin felsefesine, kuruluş ilkelerine, Atatürk milliyetçiliğine, cumhuriyetin temel ilkelerine aykırı olarak nitelediği teklife söyleyeceği tek sözün 'hayır' olacağını söyledi.
"HAYIR DEMEK DİRENİŞİN İFADESİDİR"
"Hayır demek, evet demekten çok daha kapsamlı bir direnişin ifadesidir" diyen Kanadoğlu, "Evet, denilmesini isteyenlerin niye "evet" denmesine ilişkin hiç bir açıklaması yok. Evet denmesi için çeşitli yollar denendi, hayırcıların terörist olduğu yolunda bir değerlendirme yaptılar. Baktılar ki tutmuyor, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde türban olayını getirdiler. O da yetmeyince 'karargah rahatsız' lafıyla TSK içerisine siyaset sokuluyor biçiminde bir olay ortaya atıldı" diye konuştu.
"BAŞKANCI SİSTEMDİR, PATRONLU BAŞKANLIK SİSTEMİDİR"
Referandumda evet sonucunun çıkması halinde ortaya çıkacak rejimin adı konusunda da tereddütleri olduğu bunun bir başkanlık sistemi ya da parlamenter sistem olmadığını söyleyen Kanadoğlu, "Bu sistemin adı aslında başkancı sistemdir, patronlu başkanlık sistemidir. Başkanlık sisteminin başarılı tek bir örneği var, ABD'de. Denge ve denetleme olduğu için. O yoksa çıkan rejimlerin adı başkancı sistemdir, patronlu başkanlık sistemidir. 7 sene önceki Anayasa değişikliğinde 'zehirli hapı yutmayın' dedim. İzmir yutmadı ama Türkiye olarak yuttuk ve bugünlere geldik. Tatlı maddeyle sarılmış içi zehir dolu o hap Türkiye'ye 7 senelik bir sıkıntı getirdi. O anayasa değişikliğinin iki hedefi vardı, biri HSYK, diğeri Anayasa Mahkemesi. HSYK'yı o tarihte işbirliği yaptıkları ve sonrada terör örgütü haline dönüşen o toplumun eline bıraktı. Anayasa Mahkemesi'ni bir siyasi partinin koruyucusu haline getirdi. Bu oluşum bizim karşımıza Balyoz, Poyrazköy, askeri casusluk gibi kumpas olaylarını çıkardı ve TSK'yı büyük zarara uğrattı. TSK'nın içine de giren örgüt 15 Temmuz darbe teşebbüsünde bulundu. Bu tatlı maddeler sözde şimdi yeni hazırlanan anayasa değişikliğinde de mevcut" dedi.
"BU SİSTEMİN DÜNYADA ÖRNEĞİ YOK"
Dünyada parlamenter sistem, başkanlık ve yarı başkanlık sistemi olmak üzere 3 tip hükümet sistemi olduğunu anlatan Ümit Kocasakal, Yetkileri genişletilmiş cumhurbaşkanlığı sisteminin dünyada örneğini olmadığını belirterek, "Türk milleti kobay mı?" dedi. Kocasakal, sözlerine şöyle devam etti:
"Anayasa değişikliği ile getirilmek istenen sistemin ismen ve cismen sahibi cemaat görünümlü çetenin elebaşıdır. Bütün terör örgütleri bu sistemi istiyor. İmralı'daki terörist başı da İmralı tutanaklarında açık bir vaziyette başkanlık sistemini desteklediğini kendi söylüyor. Onun uzantısı HDP Milletvekili Altan Tan 'Apo da gerilla da başkanlık sistemiyle Diyarbakır'ın özerk bir eyalet olacağının farkındadır, biz niye karşı çıkalım' dedi."
Konferansta, ayrıca İzmir Barosu'nun sosyal medyada paylaşılmak üzere hazırlattığı, 'Anayasa değişikliğine hayır' temalı animasyon video izletildi. Videonun ilk kez bu toplantıda izletildiği, gençleri İzmir Barosu'nun sitesine yönlendirerek Anayasa değişikliği konusunda bilgilendirmek amacıyla yarından itibaren sosyal medyada paylaşılacağı belirtildi.