MİT sınır ötesinde ortak bir başarıya imza attı ve 2 Şubat’taki ortak operasyonda PKK’nın Gümrük Sorumlusu Ömer Aydın etkisiz hale getirildi.
1999’dan beri örgüt içinde faaliyet gösteriyordu. Ve PKK’nın İran Irak sınırındaki insan kaçakçılığı ve uyuşturucudan sorumlu kişiydi. Örgütün en önemli kişilerinden birisiydi. Ömer Aydın bölgede adım adım takip edilerek TSK ve Mit tarafından yapılan operasyonda etkisiz hale getirildi.
Güvenlik ve Terör Uzmanı Mete Yarar operasyonla ilgili şu ifadeleri kullandı:
Gittikçe artan sayısal nitelik, derinlik ve kişinin özeline dayanan başarılı bir değerlendirme yapmak lazım. Şahsın görevi farkındaysanız TSK ve MİT yalnızca örgütün terör kısmında olan yani eylem yapan kısmından daha çok gelir elde ettiği yurt dışında istihbarata faaliyetlerini yürüttüğü birimlere karşı operasyon düzenliyor.
Bu birimlerim çoğunluğu elde ettiği kaynakları Suriye’ye aktarıyor. Yalnızca PKK’ya bir operasyon icra edilmiyor, KCK’da yer alan PYD’ye de bir operasyon yapılmış oluyor.
Bu da örgütün ister Suriye İster Irak İster Türkiye’de olsun bu bölgede faaliyetleri olan kişileri de etkiliyor.
Size bu imkan kabiliyetini sağlayacak olan değişimlerin olması lazım MİT’in dönüştürülmesiyle birlikte yaşanılan sürecin bir parçası bu. Eskiden yapılan operasyonlar MİT tarafından tek başına yapılıyordu. Şimdi ise dış operasyon yapma yeterliliğine sahip olan vurucu gücü içinde barındırıyor.
Ayrıca bir ayrıntı daha var bölgede bulunan yerel unsurlar ve birbirinden farklı olan yerel unsurlardan bahsediyor. Bölgedeki bütün unsurlarla faaliyet halinde olduğunu gösteriyor.
İsterseniz İran, isterseniz Irak’ı söyleyin. Nokta istihbaratın da ne kadar önemli olduğunun bir göstergesi. SİHA ve İHA’lardan aldığınız görüntülerle şahısları tam tespit edemeyebilirsiniz.
Ancak yerel unsurlarla aldığınız bilgilerde her şeyi çok rahat bulabilirsiniz. Bu da önümüzdeki dönemlerde farkındaysanız Kandil Bölgesi olarak bahsediliyor. Bu da önümüzdeki dönemde Gara operasyonu konuşulurken şunu söylemiştik. Kandil’e yapılan operasyonların aslında bir provası yapılan bir denemesiydi demiştik.
Bu tip operasyonlarda Kandil ve Süleymaniye’nin aşağısında bulunan terör örgütlerine yapılacak operasyonun bir provası diyebiliriz.
MİT’in hazırlamış olduğu yerel unsurlarla yapıldığı, nasıl yapıldığı, şahsın görevi gibi kapsamların aslında her bir kelimesi ayrı bir anlam ifade ediyor. Bölgedeki yerel unsurların hiçbirisi PKK’yı bölgede istemiyor. Kandil bölgesindeki operasyonda farklı unsurların destek verdiğini aslında bir şekilde söylüyor.
Çünkü önceden Türkiye bu operasyonları tek başına yapıyor, yerel unsurlardan destek almıyor gibi bir açıklama yapılıyordu.
Daha önce saha sorumluları kamp sorumluları gibi, daha sonra da üste çıktık, silahlı kanadın sorumlusu, istihbarat sorumlusu gibi yukarıya doğru çıkan bir silsileyi takip ediyor. Bu da MİT ve TSK’nın yurt dışında birebir takipte olduklarını gösteriyor.
Yani terör elemanları takip ediliyor. Eylemlerde bir veya birkaç kişiyi takip ederseniz eylemlerin yani operasyonların süresi uzar. Siz 3 kişiyi takip ediyorsanız bu 3 kişinin bulunması çok uzun sürebilir. Ancak neredeyse 15 günde birçok üst düzey bir terör örgütü mensubu yakalanıyor.
Devlet burada hem kaynak hem zaman hem de büyük miktarda personel ayırıyor. Ölen terör örgütü mensuplarının yaşları gittikçe aşağıya düşmeye başladı. O kadar çok etkisiz hale getirilmeye başlandı ki artık terör örgütü, yerine getirecek kişi sayısında zorlanmaya başladı.
Söyleyeceğim çok önemli bir detay, bu benim için de çok önemli... Bu tür operasyonların derinliği artıyor farkındaysanız. Devamlı Kandil, Süleymaniye ve Gara bölgesinde 100 km ve ötesindeki sahalarda operasyonlar oluşturuluyor. Bu MİT’in teknolojisinin ne kadar ileriye gittiğinin bir göstergesidir.